Sitenin sağında bir giydirme reklam

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi Ankara’da temsilcilerini seçti

Siyaset (Web Sitesi) - Web Sitesi | 10.12.2023 - 20:56, Güncelleme: 11.12.2023 - 16:56 56332+ kez okundu.
 

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi Ankara’da temsilcilerini seçti

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'nin Ankara temsilcilerini seçtiği toplantıda konuşan TKP Genel Sekreteri Okuyan "Bir araya gelmemiz çaresizliğin değil, ortak tespitin sonucudur" dedi.
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin (THTM), İzmir ve İstanbul’daki kitlesel hazırlık toplantılarının ardından bugün de Ankara’da temsilcilerinin seçimi için Kocatepe Kültür Merkezi’nde toplanıldı.    THTM amacını, 2023 milletvekili seçimlerinden sonra oluşan ülkedeki en karanlık, en gerici Meclis bileşimine karşı toplumda oluşan umutsuzluk iklimini dağıtmak olarak ilan etmişti. THTM, laik, bağımsız, egemen bir ülke, devletçi-planlı bir ekonomi, tüm yurttaşların eşitlik ve kardeşlik içinde yaşayacağı bir toplumsal sistemi hayata geçirmek için yola çıktı. THTM, çağrıcı üyelerinin yanı sıra, Türkiye’nin dört bir yanındaki toplantılarda seçilecek temsilcilerin katılımıyla ilk toplantısını 7 Ocak'ta Ankara’da yapacak. Bugün Kocatepe Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Ankara temsilcilerinin seçimi yapıldı.  Toplantının birinci oturumunda TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, akademisyen Burçak Özoğlu, akademisyen-yazar Fatih Yaşlı ve akademisyen-yazar Oğuz Oyan birer sunuş konuşması yaptılar. Toplantının ikinci oturumundaysa temsilci seçilmek isteyen adaylar toplantı divanına başvurularını yapıp konuşmalarını gerçekleştirdiler. Okuyan: Bir araya gelmemiz çaresizliğin değil ortak tespitin sonucudur Açılış konuşmasını yapan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, böylesi karartılmış bir ülkede böyle bir toplantıda bulunmaktan, buradaki iradeyi görmekten duyduğu mutluluğu ifade ettikten sonra THTM’nin İstanbul’un iki yakasında yaptığı toplantılara dair bir izlenimi aktardı.   “Solda birlik lazım, hepimiz bir araya gelelim” fikrinin Türkiye’de her zaman kabul gördüğünü ama genelde bunların bir umutsuzluk sonucu ortaya çıkan fikirler olageldiğini belirten Okuyan “Bu tür meclisler ve forumlarla sayısızca bir araya gelindi, ama yol alınamadı. Birlik olalım yetmiyor çünkü. İstanbul’daki bahsettiğim toplantılarda olumlu, güzel olan şey şuydu: İnsanlar belli ortak duyarlılık noktaları nedeniyle yan yana gelmişti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne yaşadığı sorunlara dair, cumhuriyeti yok oluşa götüren nedenlere dair aşağı yukarı benzer yanıtlar verildi bu toplantılarda ve dolayısıyla bir iddia ile bir araya gelindi. Biz cumhuriyet fikrini de, cumhuriyeti de yeniden ayağa kaldırırız” dedi. THTM’nin “tam zamanında ve iyi ki” bu yolculuğa çıktığını söyleyen Okuyan “Bu toplantıları yaparken bizim en büyük silahımız; gerçekleri konuşmamız, dürüst, açık ve samimi olmamızdır. Bu girişim TKP’nin girişimiyle başladı ama TKP’nin yeni bir örgüt kurmaya ihtiyacı yok, kendi örgütü var. Türkiye’de 100. yılında cumhuriyetin bir fotoğrafını çektik ve dedik ki: Bu fotoğrafta anlaşıp çözüm yollarında ortaklaşmamız acaba mümkün müdür? Kiminle mümkün müdür? Türkiye’deki cumhuriyetçi birikimden bahsederken Türkiye Cumhuriyeti’nin başına gelenler konusunda aşağı yukarı benzer şeyleri düşünenlerden bahsediyoruz” diye konuştu. Türkiye’de cumhuriyeti karartan güçlerin kaynağı konusunda değişik kavramlar kullanarak, tarihe biraz farklı bakan ama aşağı yukarı aynı sonuca ulaşan farklı siyasi ideoloji ve geleneklerin olduğunu dile getiren Okuyan “Bir araya gelmemiz çaresizliğin değil, ortak tespitin sonucudur” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu hâle gelmesinin sorumlusunun holdingler ve tarikatlar olduğunu vurgulayan Okuyan "Bizi yan yana getiren ortak irade holdinglerin ve tarikatların Türkiyesine meydan okumamızdır ve biz bu tarikat ve sermaye düzenini kabul etmiyoruz” ifadesini kullandı. 'Cumhuriyet meselesi sınıfsal bir meseledir' Okuyan THTM’ye “herkesin gelmesini beklemediklerini” dile getirdiği konuşmasında sürekli olarak “Komünistler ne zamandan beri cumhuriyetçi oldu, size mi kaldı cumhuriyeti savunmak?” gibi sorularla karşılaştıklarını belirterek şunları kaydetti: “Biz her zaman cumhuriyetçiydik. Modern dünyada cumhuriyet meselesini gündeme getiren Fransız Devrimi idi. Eşitlik, özgürlük, kardeşlik fikriyle yola çıkanlar sadece kralı göndermek için ayağa kalkmadılar. Fransız Devrimi ‘eşitlik’ diyen baldırı çıplakları arkasına aldı. İspanya’da da faşist Franco rejimine karşı cumhuriyete yine komünistler sahip çıktı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda da bütün devrimcilerin olduğu gibi komünistlerin de kanı vardı. Yani cumhuriyet meselesi sınıfsal bir meseledir.” 'Bu meclise herhangi bir etnik topluluğa ilişkin düşmanlık giremez' Okuyan, Türkiye’nin cumhuriyetçi birikiminin önemli bir sınavının da kardeşliğin tesisi olduğuna işaret etti: “Türkiye birtakım şablonlarla, kimlik edebiyatıyla, siyasetiyle aslında parçalanmamış ama gereksiz bir biçimde halkın, yoksulların, emekçilerin birbirine diş sıktığı ve birbirini anlamadığı bir tablo yaratılmış durumda Türkiye’de. Türkiye’nin cumhuriyetçi birikimi Türkiye’de yaşayan Kürt emekçilerini anlamalı ve Türkiye’de milliyetçilikler doğuran ve aslında Türkiye’nin yoksullarını, halkımızı bölen bir meseleyi başka bir açıdan çözmesi gerekir. Dolayısıyla, bu meclise herhangi bir etnik topluluğa ilişkin düşmanlık giremez. Cumhuriyet fikrinin yeniden ayağa kalkmasının bir koşulu da bu. Evet, bu zor çünkü tabular var, dokunulmazlıklar var, herkesin kendi kutsalı var ama bunları sabırla aşmamız gerekiyor.” 'Bu meclisin bir görevi de Kürt halkımızı Şeyh Saitlerden korumaktır' “Bir yandan cumhuriyetimizin kuruluş sürecinde bu topraklara ihanet etmiş Vahidettin’e laf edemiyoruz, ecdadımıza küfrediyorsunuz deniyor. Beri tarafta Şeyh Sait’e laf edemiyoruz” diyen Okuyan sözlerine şöyle devam etti: “Orada anlamamız gereken şu: Bir ülkede nüfusun bir bölmesi çaresizliğe ittirilirse, ‘sen kendini unut, burada çaresizsin, susmakla yükümlüsün’ denirse bir yerlere tutunursunuz; Şeyh Saitlere tutunmak zorunda kalırsınız. Bu meclisin bir görevi de Kürt halkımızı Şeyh Saitlerden korumaktır.”  THTM’nin Türkiye’de eşsiz bir deneyim olmaya aday olduğunu belirten Okuyan “Gelin hep birlikte yarattığımız bu güzel örneği, bu güzel  çocuğu büyütelim ve Türkiye’deki dengeleri değiştiren bir odak, platform hâline getirelim. Türkiye’deki cumhuriyetçi birikim illaki ayağa kalkacaktır. Selam olsun Türkiye’nin ve dünyanın aydınlık geleceğine!” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'nin Ankara temsilcilerini seçtiği toplantıda konuşan TKP Genel Sekreteri Okuyan "Bir araya gelmemiz çaresizliğin değil, ortak tespitin sonucudur" dedi.

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin (THTM), İzmir ve İstanbul’daki kitlesel hazırlık toplantılarının ardından bugün de Ankara’da temsilcilerinin seçimi için Kocatepe Kültür Merkezi’nde toplanıldı.   

THTM amacını, 2023 milletvekili seçimlerinden sonra oluşan ülkedeki en karanlık, en gerici Meclis bileşimine karşı toplumda oluşan umutsuzluk iklimini dağıtmak olarak ilan etmişti. THTM, laik, bağımsız, egemen bir ülke, devletçi-planlı bir ekonomi, tüm yurttaşların eşitlik ve kardeşlik içinde yaşayacağı bir toplumsal sistemi hayata geçirmek için yola çıktı.

THTM, çağrıcı üyelerinin yanı sıra, Türkiye’nin dört bir yanındaki toplantılarda seçilecek temsilcilerin katılımıyla ilk toplantısını 7 Ocak'ta Ankara’da yapacak. Bugün Kocatepe Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Ankara temsilcilerinin seçimi yapıldı. 

Toplantının birinci oturumunda TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, akademisyen Burçak Özoğlu, akademisyen-yazar Fatih Yaşlı ve akademisyen-yazar Oğuz Oyan birer sunuş konuşması yaptılar. Toplantının ikinci oturumundaysa temsilci seçilmek isteyen adaylar toplantı divanına başvurularını yapıp konuşmalarını gerçekleştirdiler.

Okuyan: Bir araya gelmemiz çaresizliğin değil ortak tespitin sonucudur

Açılış konuşmasını yapan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, böylesi karartılmış bir ülkede böyle bir toplantıda bulunmaktan, buradaki iradeyi görmekten duyduğu mutluluğu ifade ettikten sonra THTM’nin İstanbul’un iki yakasında yaptığı toplantılara dair bir izlenimi aktardı.

 

“Solda birlik lazım, hepimiz bir araya gelelim” fikrinin Türkiye’de her zaman kabul gördüğünü ama genelde bunların bir umutsuzluk sonucu ortaya çıkan fikirler olageldiğini belirten Okuyan “Bu tür meclisler ve forumlarla sayısızca bir araya gelindi, ama yol alınamadı. Birlik olalım yetmiyor çünkü. İstanbul’daki bahsettiğim toplantılarda olumlu, güzel olan şey şuydu: İnsanlar belli ortak duyarlılık noktaları nedeniyle yan yana gelmişti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne yaşadığı sorunlara dair, cumhuriyeti yok oluşa götüren nedenlere dair aşağı yukarı benzer yanıtlar verildi bu toplantılarda ve dolayısıyla bir iddia ile bir araya gelindi. Biz cumhuriyet fikrini de, cumhuriyeti de yeniden ayağa kaldırırız” dedi.

THTM’nin “tam zamanında ve iyi ki” bu yolculuğa çıktığını söyleyen Okuyan “Bu toplantıları yaparken bizim en büyük silahımız; gerçekleri konuşmamız, dürüst, açık ve samimi olmamızdır. Bu girişim TKP’nin girişimiyle başladı ama TKP’nin yeni bir örgüt kurmaya ihtiyacı yok, kendi örgütü var. Türkiye’de 100. yılında cumhuriyetin bir fotoğrafını çektik ve dedik ki: Bu fotoğrafta anlaşıp çözüm yollarında ortaklaşmamız acaba mümkün müdür? Kiminle mümkün müdür? Türkiye’deki cumhuriyetçi birikimden bahsederken Türkiye Cumhuriyeti’nin başına gelenler konusunda aşağı yukarı benzer şeyleri düşünenlerden bahsediyoruz” diye konuştu.

Türkiye’de cumhuriyeti karartan güçlerin kaynağı konusunda değişik kavramlar kullanarak, tarihe biraz farklı bakan ama aşağı yukarı aynı sonuca ulaşan farklı siyasi ideoloji ve geleneklerin olduğunu dile getiren Okuyan “Bir araya gelmemiz çaresizliğin değil, ortak tespitin sonucudur” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bu hâle gelmesinin sorumlusunun holdingler ve tarikatlar olduğunu vurgulayan Okuyan "Bizi yan yana getiren ortak irade holdinglerin ve tarikatların Türkiyesine meydan okumamızdır ve biz bu tarikat ve sermaye düzenini kabul etmiyoruz” ifadesini kullandı.

'Cumhuriyet meselesi sınıfsal bir meseledir'

Okuyan THTM’ye “herkesin gelmesini beklemediklerini” dile getirdiği konuşmasında sürekli olarak “Komünistler ne zamandan beri cumhuriyetçi oldu, size mi kaldı cumhuriyeti savunmak?” gibi sorularla karşılaştıklarını belirterek şunları kaydetti:

Biz her zaman cumhuriyetçiydik. Modern dünyada cumhuriyet meselesini gündeme getiren Fransız Devrimi idi. Eşitlik, özgürlük, kardeşlik fikriyle yola çıkanlar sadece kralı göndermek için ayağa kalkmadılar. Fransız Devrimi ‘eşitlik’ diyen baldırı çıplakları arkasına aldı. İspanya’da da faşist Franco rejimine karşı cumhuriyete yine komünistler sahip çıktı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda da bütün devrimcilerin olduğu gibi komünistlerin de kanı vardı. Yani cumhuriyet meselesi sınıfsal bir meseledir.”

'Bu meclise herhangi bir etnik topluluğa ilişkin düşmanlık giremez'

Okuyan, Türkiye’nin cumhuriyetçi birikiminin önemli bir sınavının da kardeşliğin tesisi olduğuna işaret etti:

Türkiye birtakım şablonlarla, kimlik edebiyatıyla, siyasetiyle aslında parçalanmamış ama gereksiz bir biçimde halkın, yoksulların, emekçilerin birbirine diş sıktığı ve birbirini anlamadığı bir tablo yaratılmış durumda Türkiye’de. Türkiye’nin cumhuriyetçi birikimi Türkiye’de yaşayan Kürt emekçilerini anlamalı ve Türkiye’de milliyetçilikler doğuran ve aslında Türkiye’nin yoksullarını, halkımızı bölen bir meseleyi başka bir açıdan çözmesi gerekir. Dolayısıyla, bu meclise herhangi bir etnik topluluğa ilişkin düşmanlık giremez. Cumhuriyet fikrinin yeniden ayağa kalkmasının bir koşulu da bu. Evet, bu zor çünkü tabular var, dokunulmazlıklar var, herkesin kendi kutsalı var ama bunları sabırla aşmamız gerekiyor.”

'Bu meclisin bir görevi de Kürt halkımızı Şeyh Saitlerden korumaktır'

“Bir yandan cumhuriyetimizin kuruluş sürecinde bu topraklara ihanet etmiş Vahidettin’e laf edemiyoruz, ecdadımıza küfrediyorsunuz deniyor. Beri tarafta Şeyh Sait’e laf edemiyoruz” diyen Okuyan sözlerine şöyle devam etti:

Orada anlamamız gereken şu: Bir ülkede nüfusun bir bölmesi çaresizliğe ittirilirse, ‘sen kendini unut, burada çaresizsin, susmakla yükümlüsün’ denirse bir yerlere tutunursunuz; Şeyh Saitlere tutunmak zorunda kalırsınız. Bu meclisin bir görevi de Kürt halkımızı Şeyh Saitlerden korumaktır.” 

THTM’nin Türkiye’de eşsiz bir deneyim olmaya aday olduğunu belirten Okuyan “Gelin hep birlikte yarattığımız bu güzel örneği, bu güzel  çocuğu büyütelim ve Türkiye’deki dengeleri değiştiren bir odak, platform hâline getirelim. Türkiye’deki cumhuriyetçi birikim illaki ayağa kalkacaktır. Selam olsun Türkiye’nin ve dünyanın aydınlık geleceğine!” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Ankara HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.