'Can Atalay Halkın vekilidir, öyle kalacak'
'Can Atalay Halkın vekilidir, öyle kalacak'
Çanakkale’de Türkiye İşçi Partisi'nin çağrı üzerine "Can Atalay halkın vekilidir, öyle kalacak" sloganıyla protesto yürüyüşü yapıldı.
TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi Çanakkale’de protesto edildi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği hakkındaki Yargıtay kararının Meclis'te okunmasının ardından düşürülmesine Çanakkale’de tepki gösterildi.
Çanakkale’de Türkiye İşçi Partisinin çağrı üzerine " Can Atalay halkın vekilidir, öyle kalacak" sloganıyla protesto yürüyüşü yapıldı.
Golf çay bahçesi önünde toplanan grup iskele meydında son bulan protesto yürüyüşünün ardından yapılan basın açıklamasında TBMM'nin Yargıtay eliyle gerçekleştirilen darbe girişimine ortak olduğu vurgulanarak, "Bu saatten sonra bu ülkede herkes çıkıp ben Anayasa'yı da Anayasa Mahkemesini de tanımıyorum diyebilir. Türkiye'de artık bir Anayasa'nın bulunmadığını Anayasal güvencenin de ortadan kalktığını bizzat Meclis tarafından kabul edildiğini görüyoruz" denildi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi Çanakale’de protesto edildi. TİP Çanakkale İl Örgütü adına konuşma yapan Berk Kürşad Yurtsver,
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş yurt dışındayken Yargıtay’ın Hatay Milletvekilimiz Can Atalay hakkında verdiği hukuk dışı karar AKP Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından Meclis kürsüsünden okutulmuş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün Hatay halkının iradesini yok sayan bir karara imza atarak Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürüldüğünü belirterek, deprem de ölüme terk edilen Hatay halkının iradesinin yok sayıldığını söyledi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Çanakkale İl Örgütü sözcüsü Berk Kürşad Yurtsever basın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Gezi’nin en güzel çocuklarından biri olan Can Atalay, 14 Mayıs Genel Seçimleri’nde partimiz tarafından milletvekili adayı gösterilmiş ve Can'ın milletvekili olabileceği Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Hatay halkı, iradesini ortaya koyarak Can Atalay’ı milletvekili seçmiş ve Can’a milletvekili mazbatası verilmiştir. Meclis’te milletvekillerinin yemin etmek için kürsüye çağırıldığı esnada Can Atalay’ın adı ‘Hatay milletvekili’ olarak okunmuş ve Can Atalay partimiz tarafından Meclis Başkanlığı için aday gösterilmiştir. Can Atalay’ın Meclis Başkanlığına adaylığı kabul edilmiş, ayrıca Meclis’teki tüm siyasi partilerin oy birliği ile Can Atalay, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olmuştur. Dolayısıyla, ortada Can Atalay’ın milletvekili sıfatı kazandığına dair hiçbir şüphe yoktur.
Tüm bunlara rağmen Can Atalay’ın tahliye edilmemesine ilişkin Anayasa Mahkemesine yapılan başvurunun sonucunda Anayasa Mahkemesi, Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesine karar vermiştir. Karar, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş olsa da mahkeme kararın gereğini yerine getirmeyerek dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise Anayasa’yı tanımamaya devam ederek AYM kararını hiçe sayan, hukuken bir karar olarak dahi adlandırılamayacak bir metne imza atmıştır. Bu hukuksuzluk üstüne AYM’ye bir başvuru daha yapılmış ve bu kez AYM, dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ve Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesine oy birliğiyle karar vermiştir. Bu süreç yine aynı şekilde sürmüş ve milletvekilimizin hukuksuz tutukluluğu devam etmiştir.
Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Yargıtay eliyle gerçekleştirilen bu Darbe girişiminin bir ortağı haline gelmiştir. AYM kararlarının bağlayıcı olduğu ve tüm yargı kurumlarını bağladığı yönündeki Anayasa hükmü önce Yargıtay tarafından, ardından da TBMM tarafından fiilen yürürlükten kaldırılmıştır.
Türkiye’de artık bir anayasanın bulunmadığı, anayasal güvencelerin ortadan kaldırıldığı, TBMM tarafından tescillenmiştir.
Sanılmasın ki yılacağız, sanılmasın ki pes edeceğiz, ‘öyle olsun’ diyeceğiz.
“Biz bugün, bir kez daha yeniden başlıyoruz.”
Buradan bu hukuksuz kararın alınmasında en ufak bir payı olanlara, kararın altına imza atanlara sesleniyoruz:
Bu ülkenin tarihinin en aydınlık sayfalarından biri olan Gezi Direnişi’ni kirletebileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Ölümü reva gördüğünüz, ölüme mahkum ettiğiniz Hatay halkının iradesini hiçe saymanın hesabını mutlaka vereceksiniz.
“Halkımıza da buradan bir çağrı yapıyoruz:”
Biz, Saray’dan büyüğüz, biz iktidarlardan, patronlardan büyüğüz. Bu yüzden şimdi bir kez daha yan yana gelmek, yeniden mücadele etmek zorundayız.
Can Atalay er ya da geç esir tutulduğu o dört duvar arasından çıkacak. Hatay halkı vekiline kavuşacak."
Adalet yürüyüşüne Çanakkele Emek ve Demokrasi Güçleri, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplumkuruluşu temsilcileri de katıldı.
Çanakkale HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.