Murat Kurum: 'Kapasite artışının kararını vermedik, çevreye etkisini ölçüp onayladık'
Murat Kurum: 'Kapasite artışının kararını vermedik, çevreye etkisini ölçüp onayladık'
Erzincan İliç'de 9 işçinin siyanürlü liç yığını altında kaldığı madenin kapasite artışı için ÇED onayında imzası olan Murat Kurum "kara propagandaya uğradığını savunarak kendisini aklamaya çalıştı.
Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Murat Kurum, maden şirketinin kapasite artışına kararını vermediklerini, sadece çevreye etkisini ölçüp onayladıklarını söyleyerek sorumluluğu üzerinden atmaya çalıştı.
Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum, Erzincan İliç'te Kanadalı SSR Mining ile Çalık ortaklığındaki Anagold Madencilik'in işlettiği altın madeninde yaşanan faciayla ilgili sorumluluğunu "kara propagandaya" uğradığını ileri sürerek üstünden atmaya çalışıyor.
Eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, bilim insanlarının ve çevre örgütlerinin tüm uyarılarına karşın sözkonusu madenin kapasitesinin artırılması için ÇED raporuna onay vermişti.
Kurum bugün seçim çalışmaları kapsamında Sarıyer'deki Karadeniz Vakfı'nı ziyaretinde konuştu, maden ocağındaki faciayla ilgili üzerindeki sorumluluğu kabul etmedi.
AA'nın aktardığına göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yaptığı dönemde söz konusu işletmeye verilen ÇED raporunun dile getirildiğini belirten Kurum, "Çevre Bakanlığı sadece çevresel etkileri denetler. İşletme, çevreye, doğaya zarar veriyor mu, vermiyor mu buna bakar. Bakanlığımız döneminde bu işletmenin çevresel etki denetimleri çok sıkı şekilde yapıldı. Bu işletmenin çevre mevzuatına uygun iş yapıp yapmadığı tam 135 kez denetlendi. 21 Haziran 2022'de işletmeye Çevre Kanunu'ndaki en üst sınırdan idari para cezası verildi. İşletmenin faaliyetinde çevre mevzuatı kapsamında görülen eksiklikler nedeniyle 3 ay kapısına mühür vuruldu" diye konuştu.
'Kapasite artışının kararını vermedik, çevreye etkisini ölçüp onayladık'
İşletmenin çevreyi kirletmesi nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu söyleyen Kurum, "Biz, kanunda öngörülen bütün cezai süreçleri hiçbir müsamaha göstermeksizin kararlılıkla uyguladık. İşletmenin tüm tedbirleri aldığı bilirkişi raporlarıyla tespit edilince faaliyetine tekrar başladı. Bir de bizi işletmenin kapasitesini artırmakla suçluyorlar. Bize iftira atanlar şunu da bilir ki Çevre Bakanlığı işletmenin kapasite artışı kararını vermez, veremez çünkü böyle bir yetkisi yoktur. Sadece kapasite artışının çevreye etkisini ölçer, onaylar ya da onaylamaz" ifadelerini kullandı.
Altında imzasının olduğu ÇED kararında topu 21 kurum ve kuruluşa attı
ÇED raporlarına ilişkin kararlarda birçok farklı kurum ve kuruluşun bilimsel görüş ve raporlarına bakıldığını söyleyen Kurum, şöyle devam etti:
"İşte bugün dillerine doladıkları ÇED kararı da 21 kurum ve kuruluştan oluşan komisyon üyeleri tarafından onaylıdır. Bu gerçekler tüm açıklığıyla ortadayken dün geceden itibaren tek merkezden yönetilen, nereden geldiği hepimizce bilinen, sistematik ve bilinçli bir algı operasyonu ve kara propaganda başlatıldı. Milletimizi yasa boğan böylesi bir hadisede bu konu siyasi bir istismara dönüştürüldü. Masa başında üretilmiş pek çok yalan haber ve tezvirat sağa sola, her yere servis edildi."
Kurum konunun İstanbul seçimlerine getirildiğini savunarak "Vatandaşlarımızın daha toprağın altında olduğu bir yerde, 85 milyonun gözünün, aklının, kalbinin burada olduğu bir aşamada, bu olayı siyasete alet etmek vicdansızlıktır, insafsızlıktır. Hangi insani duyguya, hangi insani erdeme uygundur? İnsanımızın canları üzerinden siyasi ikbal peşine düşenleri, milletimizi aldatmaya çalışanları bu millet affetmeyecektir. Bu millet, bu siyaset simsarlarını, bu algı operasyonlarını her zaman olduğu gibi yine boşa çıkaracak, unutmayacak, onları derin vicdanlarıyla ve ferasetiyle cezalandıracaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Şu anda bizim tek bir gayemiz var, o da canlarımızın bir an önce kurtulmasıdır" diye konuştu.
Yönetmelik Kurum'u yalanlıyor
Murat Kurum madenin kapasite artışı için sorumluluğu üzerinden atmaya çalışsa da Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği bakanlığın yetkisini açık bir biçimde belirtiyor.
Yönetmeliğin 5. maddesinde "Bu Yönetmeliğe tabi projeler hakkında ' ÇED Olumlu', ' ÇED Olumsuz', ' ÇED Gereklidir' veya ' ÇED Gerekli Değildir' kararlarını verme yetkisi Bakanlığa aittir. Ancak Bakanlık gerekli gördüğü durumlarda ' ÇED Gereklidir' veya ' ÇED Gerekli Değildir' kararının verilmesi konusundaki yetkisini, sınırlarını belirleyerek il müdürlüğüne devredebilir" deniliyor.
Aynı yönetmeliğin 18. maddesi de bakanlığın izleme, kontrol ve denetleme yükümlülüğüne işaret ediyor:
"Bakanlık, ' ÇED Olumlu' kararı veya ' ÇED Gerekli Değildir' kararı verilen projelerle ilgili olarak, ' ÇED Olumlu' kararına esas nihai ÇED raporunda veya ' ÇED Gerekli Değildir' kararına esas proje tanıtım dosyasında taahhüt edilen hususların yerine getirilip getirilmediğini izler, kontrol eder ve denetler. Bakanlık, proje ilerleme raporlarında belirtilen iş ve işlemlerin doğruluğunu kontrol eder."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.