10 Ekim Ankara Katliamı’nın 9. Yıl Dönümünde Çanakkale’de Anma Töreni Düzenlendi

2015 yılında IŞİD tarafından Ankara’da düzenlenen “Emek, Barış ve Demokrasi” mitingine yönelik bombalı saldırıda hayatını kaybeden 104 kişi, katliamın 9. yıl dönümünde Çanakkale'de anıldı.

015 yılında KESK, DİSK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlenen "Emek, Barış ve Demokrasi" mitingine yönelik IŞİD'in gerçekleştirdiği saldırıda 104 kişinin hayatını kaybetmesinin üzerinden tam 9 yıl geçti. Türkiye tarihinin en kanlı saldırılarından biri olarak bilinen bu katliam, ülkede barış ve demokrasi mücadelesinin simgesi haline geldi. Katliamın yıldönümünde Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri, kaybettikleri arkadaşlarını anmak ve adalet mücadelesine dikkat çekmek amacıyla bir anma programı düzenledi.   Türkiye tarihinin en kanlı terör saldırılarından biri olan 10 Ekim Ankara Katliamı’nın 9. yıl dönümünde Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri, katliamda yaşamını yitirenleri anmak için bir araya geldi. 2015 yılında, IŞİD’in düzenlediği bombalı saldırıda 104 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı katliam, ülke tarihinin en büyük adalet mücadelelerinden birine dönüştü. katliamın yıl dönümünde Çanakkale’de düzenlenen anma programı, katliamda yaşamını yitiren Emek Partisi Çanakkale İl Başkanı Ercan Adsız’ın adının verildiği salonda gerçekleştirildi.   Barış Savunucuları Bir Araya Geldi Anma programına, 10 Ekim Barış Derneği Eş Sözcüsü İshak Kocabıyık ve çok sayıda barış savunucusu katıldı. Katliamda hayatını kaybedenler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan etkinlikte, barış için mücadele edenlerin karşı karşıya kaldığı adaletsizlikler ve haksızlıklar dile getirildi. Kocabıyık, yaptığı konuşmada, "Bizi ölümle terbiye etmek istediler ama başaramadılar. Şimdi adaletsizlikle terbiye etmek istiyorlar. Biz adalet mücadelemizi bir borç olarak görüyoruz" diyerek katliamın üzerinden geçen yıllara rağmen adalet arayışlarının sürdüğünü belirtti.   Adalet Mücadelesi Devam Ediyor Kocabıyık, 10 Ekim Katliamı'na ilişkin yıllardır süren dava sürecine de dikkat çekti. 1 Temmuz 2023'te sonuçlanan davada, 10 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini ancak davanın tam anlamıyla sonuçlanmadığını belirtti. Katliamın failleri olan canlı bombalar ve destekçileri için açılan davada, bombacıların "insanlığa karşı işlenen suç" kapsamında yargılanmadığını ve 16 firari sanığın hala yakalanamadığını vurguladı. Bu sürecin sadece hukuki bir mücadele olmadığını, aynı zamanda bir toplumsal adalet mücadelesi olduğunu ifade eden Kocabıyık, "Biz bu davada sadece hukuksal olarak değil, adalet mücadelesini büyüterek sonuç almayı hedefliyoruz. İnsanlığa karşı işlenmiş suç vasfıyla bir iddianame hazırlanmasını istiyoruz. Ancak bu talebimiz defalarca reddedildi" dedi.   Katliam Günü: Ambulanslar Gecikti, Polis Müdahalesi Şok Etti Anma programında katılımcılar, 10 Ekim 2015’te yaşanan olayları da hatırlattılar. Bombaların patlamasının ardından yaklaşık 45-50 dakika boyunca ambulansların olay yerine gelmediği, geldiklerinde ise alana giriş yapmadıkları aktarıldı. Yaralıları kendi imkanlarıyla taşıyan katılımcılar, sağlık personelinin yetersizliği nedeniyle Türk Tabipler Birliği ve Sağlık Emekçileri Sendikası’ndan gelen gönüllü doktorların yardımlarıyla yaralılara müdahale edildiğini dile getirdiler. Daha da çarpıcı olan, katılımcıların anlattığına göre polis, yardım etmek yerine gaz sıkarak ve su sıkarak insanlara müdahale etti. Olay anında alanda polis görünmezken, bombalar patladıktan sonra polisler ani bir şekilde bölgeyi doldurdu. Bu anlar, 9 yıldır devam eden adalet arayışının bir sembolü olarak anımsatıldı.   "Bu Bir İnsanlığa Karşı İşlenmiş Suçtur" Kocabıyık, 10 Ekim Katliamı’nın sıradan bir terör saldırısı olmadığını, bu olayın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu belirtti. Suruç, Madımak ve Maraş katliamlarını da hatırlatarak, Türkiye'de benzer şekilde gerçekleşen diğer kitlesel saldırılarla bağlantı kurdu. Katliamın devletin bilgisi dahilinde gerçekleştiğine dair iddiaların Mülkiye müfettişlerinin raporlarında yer aldığını belirten Kocabıyık, yargı sürecinde katillerin bu suçu "insanlığa karşı işlenen suç" olarak işlemediklerinin iddia edilmesine karşı çıktı. "IŞİD katillerinin canı sıkıldı da geçerken kendilerini patlattıkları bir olay olarak nitelendirilemez. Bu suç, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur" ifadelerini kullandı. Kocabıyık, mahkemenin 26 Haziran 2023’te yaptığı duruşmada, sanık Erman Ekici’nin işlediği suçun "sıradan" bir suç olmadığı, insanlığa karşı işlenmiş suç vasfıyla yargılanması gerektiğine dair Yargıtay’ın kararını reddetmesini de eleştirdi. Adalet arayanların yıllardır mahkeme salonlarında defalarca mağdur edildiklerini, adalet mücadelesinin hala sürdüğünü vurguladı.   Barış Mücadelesi Devam Ediyor Kocabıyık konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bizim bir intikam duygumuz yok. Biz sadece adalet istiyoruz. Eğer 2015 yılında bu katliam yaşanmamış olsaydı, barış talebimizi yüz binlerce kişiyle Ankara'nın göbeğinde dile getirebilseydik, bugünkü siyasi ortam çok farklı olabilirdi. Barış, bizim için en temel değerlerden biridir.” Katliamda yakınlarını kaybedenlerin dayanışma içinde olduklarını ve bu dayanışmanın adalet mücadelesine dönüştüğünü ifade eden Kocabıyık, bu mücadelenin toplumsal bir görev haline geldiğini belirtti.   Anılar ve Şiirlerle Son Buldu Anma programı, katliamda yaşamını yitirenlerin anılarının anlatılması ve okunan şiirlerle son buldu. Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri, 10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybedenlerin adlarını yaşatma ve barış mücadelesine devam etme sözü verdi.