Çanakkale Kazdağları'nda 6 Bin Dönümlük Bakır Madeni Tehlikesi: Ekosistem ve Kamu Sağlığı İçin Büyük Risk
Çanakkale Kazdağları'nda 6 Bin Dönümlük Bakır Madeni Tehlikesi: Ekosistem ve Kamu Sağlığı İçin Büyük Risk
Mehmet Cengiz'in sahibi olduğu Cengiz Holding, Çanakkale'nin Bayramiç ilçesindeki 600 dönümlük bakır madeni sahasını 6 bin dönüme çıkarma kararıyla, Kazdağları'nda orman tahribatına neden olacak yeni bir projeye başladı
Çanakkale, Kazdağları – Mehmet Cengiz'in sahibi olduğu Cengiz Holding, Çanakkale'nin Bayramiç ilçesindeki 600 dönümlük bakır madeni sahasını 6 bin dönüme çıkarma kararıyla, Kazdağları'nda orman tahribatına neden olacak yeni bir projeye başladı. Halilağa Bakır Madeni adı altında saklanan proje kapsamında 1 milyon ağacın kesilmesi bekleniyor. Yöre halkı ve çevre sıcaklıkları, bu yıkıcılığın doğal yaşamın, tarımı ve bölgesel insanların virüslerinin kalıcı olarak olumsuz etkileyeceğini savunarak, maddi getirilere tepki gösteriliyor. “Doğamıza kusturmayın. Toprağımızı, suyumuzu, havamızı kirletmeyin” diyen köylüler, kendi sahasındaki sahada beklemeye başladı.
Cengiz Holding'in Projesi 7 Köyü ve Kazdağları Ekosistemini Tehdit Ediyor
Bayramiç'in Hacıbekirler, Halilağa, Osmaniye, Yaylacık, Yanıklar, Söğütgediği ve Muratlar köylerini kapsayan proje alanında, hem ormanlık alanlar hem de tarım arazileri tehdit altında. Proje için hazırlanan ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporunda, kesilecek ağaç sayısı 240 bin olarak belirtilirken, bölümlere ayrılacak ağaç sayıları 1 milyona yakın olduğu ifade ediliyor. Ormanlarda arazide bulunan ve “gövde çapı 8 cm'den küçük olan” ağaçları ÇED raporlarında ağaç olarak sayılmayan şirket, bu sayede kesim miktarının düşük gösterdiği şekilde eleştiriliyor. Yöre halkı, ekonomik su kaynakları, tarım arazileri ve köylerdeki ekolojik denge üzerinde onarılamayan zararlardan ayrılacağından endişe duyulmaktadır.
Bakır Madenciliği ve Çevre Kirliliği: Sağlık İçin Tehlikeli Çanları Çalıyor
Bakır madenciliği, özellikle açık işletmeleri ile önemli miktarda yüksek miktarda kimyasal bırakır. Bakırın çıkarılması sırasında kullanılan siyanür ve sülfürik asit gibi kimyasallar, bölgedeki su kaynakları, havayı kirletme potansiyeli taşır. Sülfürik asit, asit maden drenajı yaratıp havayı asitlendirme riski taşıyorken, siyanür gibi maddeler solunum yollarını, cilt ve organlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bilim insanının “dünyada en çok oksijen üreten yer” olarak tanımladığı Kazdağları'ndaki ekosistemi tehlikeye atan bu kimyasallar, aynı zamanda hayvancılık ve tarım gibi bölgesel geçim kaynaklarını da tehdit ediyor.
Cengiz Holding'in Devletten Aldığı İhaleler ve Vergi Borcu Silinmeleri
Mehmet Cengiz'e ait Cengiz Holding'in yalnızca kazandığı sahalarla değil, son yıllarda verilen büyük kamu ihaleleri ve kamuoyunda tartışma yaratan vergi borçlarının silinmeleriyle de gündeme gelmesi dikkat çekiyor. Şirket, 21 yıl içerisinde devletin toplam değeri 41 milyar doları aşan birçok önemli ihalede yer aldı. İşte şirketin bazı büyük kamu projeleri:
- İstanbul Havalimanı: 28,8 milyar dolar
- Kuzey Marmara Otoyolu: 685,5 milyon dolar
- Boğaziçi Elektrik Dağıtımı: 1,1 milyar dolar
- İstanbul Taksim-4. Levent Metrosu Elektromekanik işi: 364,4 milyon dolar
- Rize-Artvin Havalimanı: 549 dolar milyon
- Gebze-Halkalı Banliyö Hattı: 4,7 milyar dolar
Bu projelerin yanı sıra, Cengiz Holding'in vergi borçlarının silinmesi de kamunun tepkisini dikkat çekti. Öyle ki, şirketin vergi borçlarının önemli kısmı çeşitli dönemlerde devlet tarafından silindi. Kamuoyunda eleştirilen bu durum, vergi gelirleriyle halka hizmet verilmesi savunan kesimler tarafından “halkın halka açık olarak kullanılmaması” olarak değerlendiriliyor.
Yöre Halkı ve Çevre Örgütlerinin Tepkisi Büyüyor: “Bu Bir Ekolojik Yıkım”
Çevre seçenekleri ve bölgesel halkın, genişletilen üretim sahasının Kazdağları'ndaki ekolojik tehlikeleri alt üst ürünleri ve köylerdeki yaşamın doğrudan etkileyeceğini belirterek, şirketin işlemlerinin durdurulmasını talep ediyor. TEMA Vakfı'nın Kazdağları için hazırladığı rapora göre, Biga Yarımadası ve Kuzey Ege bölgelerinde toplam 1 milyon 294 bin hektar alan ruhsatlarıyla bölünmüş durumda. Bölgede Alamos Gold'un ağaç katliamından sonra Türkiye'nin dört bir yanından gelen tepkiler, madenlerin ruhsatlandırılmasının sorgulanması yolu açmıştı.
Çevreciler, Kazdağları gibi önemli bir ekonomik bölgede yapılacak olan, kendi üretim faaliyetinin büyük bir çevre tehdidinin oluştuğunu ve kamunun olumsuzlaşmasını belirtiyor. Yöresel geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık politikaları de bu faaliyetlerden doğrudan etkileneceğini savunan köylüler, “Maden sahalarının genişletilmesi doğrudan yaşam hakkımıza bir saldırıdır. Ormanlarımızı, suyumuzu, havamızı kirletmeyin” diyerek direnişe devam ediyor.
ÇED Raporlarındaki Belirsizlikler ve Hukuki Süreç
Cengiz Holding'in Halilağa Bakır Madeni için hazırladığı ÇED raporları, bölgedeki çevre tahribatını eksik gösterdiği için eleştiriliyor. Yöre halkının, kesilecek ağaçlarının bölümlerinin çok daha yüksek olduğu, ÇED raporlarının yeniden değerlendirilmesi talebinde bulunduğu belirtildi. Tarım ve Orman Bakanlığı ise henüz konuyla ilgili bir açıklama yapmıyorken, çevreciler ve bölgedeki halkın bölgedeki ağaç kesimlerinin durdurulması için hukuk mücadelesi başlatılmış durumda.
Türkiye'nin Doğal Mirası Tehdit Altında
Kazdağları, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliği ve ekosistemi koruma adına büyük önem taşıyan bir bölge. Ancak Cengiz Holding gibi bölgesel genişletme projeleri, Kazdağları'nın doğal potansiyeline tehdit oluşturuyor. Hızla artan ilişkiler, bölgedeki köylerin geçim çıkışı ortadan kalkması ve kamu güvenliği riski atan kimyasallar, bölge halkı ve çevre örgütlerini harekete geçirmiş durumda.
Kazdağları'nda yapılan büyük faaliyetlere ilişkin ruhsatların halk sağlığı ve doğa üzerindeki ilişkilerinin detaylı şekilde incelenmesi gerektiği ifade ediliyor. Çevreciler, Kazdağları'nın, Türkiye'nin ve dünyanın geleceği için korunması gereken doğal bir miras olduğunu vurguluyor, bu süreçte gerekli önlemleri almalarını talep ediyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.