Sitenin sağında bir giydirme reklam

Çanakkale'de Kadınlar 25 Kasım'da İki Farklı Yürüyüşle Seslerini Yükseltti:

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 25.11.2024 - 19:05, Güncelleme: 25.11.2024 - 19:06 49315 kez okundu.
 

Çanakkale'de Kadınlar 25 Kasım'da İki Farklı Yürüyüşle Seslerini Yükseltti:

Kadınlar, dayanışma ruhuyla soğuk havaya rağmen meydanı doldurarak taleplerini güçlü bir şekilde dile getirdi. Dövizler, pankartlar ve sloganlarla yürüyüşlerde "Şiddetsiz Bir Dünya İstiyoruz" ve "Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz" gibi ifadeler öne çıktı.
25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü kapsamında Çanakkale'de kadınların iki ayrı yürüyüş ve basın açıklamasıyla kadına yönelik şiddete, eşitsizliğe ve baskılara karşı tepkilerini dile getirdi. Çanakkale Kadın Platformu ve Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu bileşenleri tarafından Golf Çay Bahçesi'nden İskele Meydanı'na yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Kadın platformlarının aynı amaçla farklı saatlerde eylem yaparak ayrışması çevredeki yurttaşların dikkatini çekti. Her iki eylemde de kadınlar, dayanışma ruhuyla soğuk havaya rağmen meydanı doldurarak taleplerini güçlü bir şekilde dile getirdi. Dövizler, pankartlar ve sloganlarla yürüyüşlerde "Şiddetsiz Bir Dünya İstiyoruz" ve "Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz" gibi ifadeler öne çıktı.   Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. Golf Çay Bahçesi önünde bir araya gelen kadınlar, “Haklarımız ve Hayatlarımız İçin Mücadeleden Geçmeyeceğiz” sloganıyla İskele Meydanı'na yürüdü. Eylemde, kadınların dayanışma ve kararlılığını vurgulayan dövizler ve sloganlarla dikkat çekti. 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu tarafından iskele meydanında yapılan açıklama, kadınların örgütlü mücadelesini bir kez daha güçlü bir şekilde dile getirdi. Kadına yönelik şiddetin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve ekonomik adaletsizliklerin derinleştiğini bildiren kadınlar, dayanışmanın gücüyle dayanacaklarını vurguladılar.   Kadınlar Şiddetsiz Bir Yaşam İstiyor Platform sözcüsü yaptığı açıklamada: şiddetin evde, sokakta kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+ bireylere yönelik sistematik bir şekilde bir şekilde büyüdüğüne dikkat çekildi. İktidarın cinsiyetçi, gerici ve militarist politikalarının bu eşitsizliği körüklendiği ifade edildi. 2024 yılında, son 4 yılın en çok kadın cinayeti yaşandığı belirtilirken, sadece İlk 9 ayda 295 295 kadının öldürüldüğü, 184 kadının ise şüpheli bir şekilde kadın ölümü olduğu vurgulanan açıklamada: “Her gün yeni bir kadına şiddet, kadın cinayeti, yeni bir kayıp çocuk haberi… Kadına yönelik şiddet artarken iktidarın şiddeti münferit gösterme çabası da orantılı olarak artıyor. İçişleri Bakanı mecliste yaptığı konuşmada kadın cinayetlerinden kadınları sorumlu tutuyor. Bir kez daha hatırlatıyoruz; Kadınlara ve çocuklara yönelen bu vahşi şiddetten sadece failler değil, İstanbul Sözleşmesi'ni feshederek, 6284'ü etkin uygulamayarak, kadınların güvenli ve güvenceli yaşaması için politikalar geliştirmeyenler, var olan haklara saldırarak cezasızlığı dayatanlar sorumludur” denildi.   Cezasızlık Kadınları Tehdit Altında Bırakıyor Platform, kadınların şiddetten korunması için tedbir alınmasının zorlandığını ve koruma uygulamalarının yenilenmesinde delil şartlarının arandığını belirterek, tehdit altında kadınların öldürüldüğü, göz ardı edildiği ve şüpheli ölümlerle ilgili etkin soruşturmaların yürütülmediği ifade edildi. Açıklamanın devamında şu görüşlere yer verildi: “Kadınlar şiddetten korunmak için tedbir kararı almakta zorlanıyor, koruma tedbirlerinin yenilenmesinde delil şartı aranıyor. Kadınların şikayetlerine “kovuşturmaya yer yok kararları” veriliyor ve tehdit altındaki kadınların sözleri öldürülene ya da ölümün eşiğine gelene kadar dikkate alınmıyor. Cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren her türlü uygulama bu şiddetin alevini harlıyor. Kendi ölüm ve şiddet düzenlerini kadınlara zorla kabul ettirmek istiyorlar. Yaşamın bir parçası haline getirilmiş şiddet biçimlerine karşı kadınların “Yaşamak istiyoruz” çığlığı sokaklardan, meydanlardan yükseliyor”   Sermayeye servet, kadınlara sefalet bütçesi Açıklamada, 2025 yılı bütçesi üzerinden kadınlara yönelik sosyal politikaların ihlali sert bir şekilde eleştirildi. “Meclis’te 2025 yılı bütçesi tartışılmaya başlandı. Eğitim, güvenlik, sağlık gibi en temel kamusal haklara erişmekte güçlük çeken kadınlar açısından bu bütçe daha fazla sefalet anlamına geliyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçesinde kadın başına yıllık sadece 139 lira düşüyor! Kadınların şiddete karşı korunması ve güçlenmesi için kurumlar açılmazken bu bütçeden Diyanete “4-6 yaş Kur’an kursu desteği” için 75 milyon lira para aktarılıyor. Ekonomik kriz derinleşerek sürerken her gün biraz daha yoksullaşıyoruz. Yakın zamanda İzmir’de derme çatma bir yapıda yaşamak ve geçimini sağlamak için hurda toplamak zorunda kalan yalnız bir kadın, beş çocuğunu kaybetti. Kadın işsizliği, barınma hakkının sağlanmaması ve derin yoksulluk nedeniyle 5 çocuk yanarak can verirken bu ülkeyi yönetenler üzerine hiçbir sorumluluk almadı. Aksine iktidarın milletvekili Özlem ZENGİN “her şey para mı, siz de her şeyi paraya bağlıyorsunuz” diye cevap vererek meseleyi annenin yaşam tarzına bağladı”   "Vazgeçmiyoruz, Buradayız!" Platform, kadınların tüm baskılara rağmen mücadeleyi bırakmadığını şu sözlerle dile getirdi: “Her şeye rağmen biz kadınlar; Katledilen kadınların isyanıyla geliyoruz. Emeğine sahip çıkan işçi kadınların rüzgârıyla geliyoruz. Ölmemek için öldürmek zorunda kalan kadınların öfkesiyle geliyoruz. Zorla evlendirilerek devlet eliyle erkek şiddetine, cinsel istismara mahkûm edilen kız çocuklarının çığlığıyla geliyoruz. Cinsiyetimize, cinsel kimliğimize, yaşamımıza, yaşam tarzımıza, birbirimize sahip çıkarak geliyoruz. Kendi iktidarının bekası uğruna savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı, barışın sesini yükselterek geliyoruz. Mücadeleyle kazandığımız haklarımızın gasp edilmesine izin vermiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz! Dünyayı değiştirmek için, bütün renklerimizle yaşamı ilmek ilmek örüyoruz! Yaşamın bütün alanlarında varız, var olmaya devam ediyoruz. Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmedik, terk etmiyoruz! Yoksulluğun da şiddetin de yaşam alanlarımıza yönelik tüm saldırıların da asıl kaynağının erkek egemen kapitalist düzen olduğunu biliyoruz. Ve bu düzeni tarihin çöplüğüne göndermek için kadın mücadelesini yükseltiyoruz! Yaşasın kadın dayanışması!”
Kadınlar, dayanışma ruhuyla soğuk havaya rağmen meydanı doldurarak taleplerini güçlü bir şekilde dile getirdi. Dövizler, pankartlar ve sloganlarla yürüyüşlerde "Şiddetsiz Bir Dünya İstiyoruz" ve "Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz" gibi ifadeler öne çıktı.

25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü kapsamında Çanakkale'de kadınların iki ayrı yürüyüş ve basın açıklamasıyla kadına yönelik şiddete, eşitsizliğe ve baskılara karşı tepkilerini dile getirdi. Çanakkale Kadın Platformu ve Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu bileşenleri tarafından Golf Çay Bahçesi'nden İskele Meydanı'na yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Kadın platformlarının aynı amaçla farklı saatlerde eylem yaparak ayrışması çevredeki yurttaşların dikkatini çekti.

Her iki eylemde de kadınlar, dayanışma ruhuyla soğuk havaya rağmen meydanı doldurarak taleplerini güçlü bir şekilde dile getirdi. Dövizler, pankartlar ve sloganlarla yürüyüşlerde "Şiddetsiz Bir Dünya İstiyoruz" ve "Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz" gibi ifadeler öne çıktı.

 

Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. Golf Çay Bahçesi önünde bir araya gelen kadınlar, “Haklarımız ve Hayatlarımız İçin Mücadeleden Geçmeyeceğiz” sloganıyla İskele Meydanı'na yürüdü.

Eylemde, kadınların dayanışma ve kararlılığını vurgulayan dövizler ve sloganlarla dikkat çekti.

25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu tarafından iskele meydanında yapılan açıklama, kadınların örgütlü mücadelesini bir kez daha güçlü bir şekilde dile getirdi. Kadına yönelik şiddetin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve ekonomik adaletsizliklerin derinleştiğini bildiren kadınlar, dayanışmanın gücüyle dayanacaklarını vurguladılar.

 

Kadınlar Şiddetsiz Bir Yaşam İstiyor

Platform sözcüsü yaptığı açıklamada: şiddetin evde, sokakta kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+ bireylere yönelik sistematik bir şekilde bir şekilde büyüdüğüne dikkat çekildi. İktidarın cinsiyetçi, gerici ve militarist politikalarının bu eşitsizliği körüklendiği ifade edildi.

2024 yılında, son 4 yılın en çok kadın cinayeti yaşandığı belirtilirken, sadece İlk 9 ayda 295 295 kadının öldürüldüğü, 184 kadının ise şüpheli bir şekilde kadın ölümü olduğu vurgulanan açıklamada: “Her gün yeni bir kadına şiddet, kadın cinayeti, yeni bir kayıp çocuk haberi… Kadına yönelik şiddet artarken iktidarın şiddeti münferit gösterme çabası da orantılı olarak artıyor. İçişleri Bakanı mecliste yaptığı konuşmada kadın cinayetlerinden kadınları sorumlu tutuyor.

Bir kez daha hatırlatıyoruz; Kadınlara ve çocuklara yönelen bu vahşi şiddetten sadece failler değil, İstanbul Sözleşmesi'ni feshederek, 6284'ü etkin uygulamayarak, kadınların güvenli ve güvenceli yaşaması için politikalar geliştirmeyenler, var olan haklara saldırarak cezasızlığı dayatanlar sorumludur” denildi.

 

Cezasızlık Kadınları Tehdit Altında Bırakıyor

Platform, kadınların şiddetten korunması için tedbir alınmasının zorlandığını ve koruma uygulamalarının yenilenmesinde delil şartlarının arandığını belirterek, tehdit altında kadınların öldürüldüğü, göz ardı edildiği ve şüpheli ölümlerle ilgili etkin soruşturmaların yürütülmediği ifade edildi.

Açıklamanın devamında şu görüşlere yer verildi: “Kadınlar şiddetten korunmak için tedbir kararı almakta zorlanıyor, koruma tedbirlerinin yenilenmesinde delil şartı aranıyor. Kadınların şikayetlerine “kovuşturmaya yer yok kararları” veriliyor ve tehdit altındaki kadınların sözleri öldürülene ya da ölümün eşiğine gelene kadar dikkate alınmıyor. Cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren her türlü uygulama bu şiddetin alevini harlıyor. Kendi ölüm ve şiddet düzenlerini kadınlara zorla kabul ettirmek istiyorlar. Yaşamın bir parçası haline getirilmiş şiddet biçimlerine karşı kadınların “Yaşamak istiyoruz” çığlığı sokaklardan, meydanlardan yükseliyor”

 

Sermayeye servet, kadınlara sefalet bütçesi

Açıklamada, 2025 yılı bütçesi üzerinden kadınlara yönelik sosyal politikaların ihlali sert bir şekilde eleştirildi.

“Meclis’te 2025 yılı bütçesi tartışılmaya başlandı. Eğitim, güvenlik, sağlık gibi en temel kamusal haklara erişmekte güçlük çeken kadınlar açısından bu bütçe daha fazla sefalet anlamına geliyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçesinde kadın başına yıllık sadece 139 lira düşüyor! Kadınların şiddete karşı korunması ve güçlenmesi için kurumlar açılmazken bu bütçeden Diyanete “4-6 yaş Kur’an kursu desteği” için 75 milyon lira para aktarılıyor. Ekonomik kriz derinleşerek sürerken her gün biraz daha yoksullaşıyoruz. Yakın zamanda İzmir’de derme çatma bir yapıda yaşamak ve geçimini sağlamak için hurda toplamak zorunda kalan yalnız bir kadın, beş çocuğunu kaybetti. Kadın işsizliği, barınma hakkının sağlanmaması ve derin yoksulluk nedeniyle 5 çocuk yanarak can verirken bu ülkeyi yönetenler üzerine hiçbir sorumluluk almadı. Aksine iktidarın milletvekili Özlem ZENGİN “her şey para mı, siz de her şeyi paraya bağlıyorsunuz” diye cevap vererek meseleyi annenin yaşam tarzına bağladı”

 

"Vazgeçmiyoruz, Buradayız!"

Platform, kadınların tüm baskılara rağmen mücadeleyi bırakmadığını şu sözlerle dile getirdi: “Her şeye rağmen biz kadınlar; Katledilen kadınların isyanıyla geliyoruz. Emeğine sahip çıkan işçi kadınların rüzgârıyla geliyoruz. Ölmemek için öldürmek zorunda kalan kadınların öfkesiyle geliyoruz. Zorla evlendirilerek devlet eliyle erkek şiddetine, cinsel istismara mahkûm edilen kız çocuklarının çığlığıyla geliyoruz. Cinsiyetimize, cinsel kimliğimize, yaşamımıza, yaşam tarzımıza, birbirimize sahip çıkarak geliyoruz. Kendi iktidarının bekası uğruna savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı, barışın sesini yükselterek geliyoruz. Mücadeleyle kazandığımız haklarımızın gasp edilmesine izin vermiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz! Dünyayı değiştirmek için, bütün renklerimizle yaşamı ilmek ilmek örüyoruz! Yaşamın bütün alanlarında varız, var olmaya devam ediyoruz. Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmedik, terk etmiyoruz! Yoksulluğun da şiddetin de yaşam alanlarımıza yönelik tüm saldırıların da asıl kaynağının erkek egemen kapitalist düzen olduğunu biliyoruz. Ve bu düzeni tarihin çöplüğüne göndermek için kadın mücadelesini yükseltiyoruz! Yaşasın kadın dayanışması!”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.