“Hukuksuzluğa ve Baskılara Boyun Eğmeyeceğiz!”

Çanakkale İskele Meydanı'nda basın açıklamalarında bulunan Genel-İş Çanakkale Şube Başkanı Serkan Keskin, son günlerde sendikalara yönelik baskılara ve hukuksuz gözaltılara tepki gösterdi.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy'un Ankara merkezli bir soruşturma kapsamında ev baskınlarıyla gözaltına alınması, emek ve demokrasi güçleri, siyasi partiler tarafından büyük tepki toplandı. Çanakkale İskele Meydanı'nda basın açıklamasında bir araya gelen çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi, hukuksuz gözaltılara karşı dayanışma mesajı verdi. Basın açıklamasına CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, CHP, Dem Parti, Sol Parti, Emek Partisi, Türkiye İşçi Partisi ve Çanakkale Emek Barış ve Demokrasi Güçleri de destek verdi.   Çanakkale İskele Meydanı'nda basın açıklamalarında bulunan Genel-İş Çanakkale Şube Başkanı Serkan Keskin, son günlerde sendikalara yönelik baskılara ve hukuksuz gözaltılara tepki gösterdi. Keskin, DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy'un evlerinde yapılan gece boyunca baskınlarla gözaltına alınmalarını sert bir dille eleştirerek, bu durumun hukuk değil keyfiyetin ve baskının bir göstergesi olduğunu söyledi. “Hukuk Değil, Keyfiyet ve Baskı” DİSK/Genel-İş Çanakkale Şube Başkanı Serkan Keskin, açıklamada son dönemde sendikalara yönelik baskıların sistematik hale geldiğini vurgulayarak, yapılan gözaltıların hukuk dışı olduğunu ifade etti. Keskin, “Adresleri belli olan, çağrıldıklarında ifade edebilecek durumda olan başkanlarımızın gece geç saatlerde ve baskınlarıyla toplanmaları, hukuk değil, keyfiyetin ve hukuksuzluğun açık bir göstergesidir. Bu uygulama hiçbir şekilde kabul edilemez ve hiçbir hukuki gerekçeyle açıklanamaz” dedi.   “Algı Operasyonu ve Korkutma Politikaları” Keskin, gözaltılara yönelik olarak, aslında sendikal hak arayışını ve emeğin onurlu mücadelesini hedef aldığını belirtti. “Bugünün tarihinde hukuksuzluk ve adaletsizlik, toplumun kanıksatılmak isteniyor. Ancak bu gözaltılar, yalnızca Genel Başkanımız Remzi Çalışkan'a değil, emeğin onurlu mücadelesine, işçi sınıfının hak arayışına ve demokrasinin özüne yapılan bir saldırıdır” diye konuştu.   "Emeğin Mücadelesine Saldırı" Açıklamada, Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan'ın yıllardır emeğinin haklarının savunduğu, demokrasinin ve adaletin yanında olarak desteklediğini hatırlatan Keskin, ifadelere yer verdi: "Remzi Başkan, hayatların insanca yaşama haklarını savunmaya adamış, emeğin onurlu bir lideridir. Hiçbir güç, onun bu değerleri etrafındaki mücadelesini sarsamaz. Gözaltına almak, yalnızca ona değil, emeğin ve adaletin mücadelesine yapılan bir saldırıdır." İfadeleri kullanıldı.   “Remzi Çalışkan'ın Mücadelesi Sarsılmaz” Genel-İş'in yarım asrı aşan mücadelesine vurgu yapan Keskin, Genel Başkan Remzi Çalışkan'ın sendikal mücadelesinin önemli bir simgesi olduğunu ifade etti. “Remzi Başkan, hayatların insanca yaşam haklarını savunmaya, sömürüsüz bir dünya için mücadele etmeye adamıştır. Ey emeğin sesidir. Hiçbir güç, Genel Başkanımızın bu değerleri çevresinde mücadeleyi sarsamaz, yolundan döndüremez” dedi. “Demokrasiyi ve Eşitliği Büyüteceğiz” Genel-İş'in bağımsız sendikal mücadelesine dikkat çeken Keskin, şu mesajları verdi: “Sendikamız, her türlü siyasi yapıdan bağımsız bir şekilde, işçi sınıfının haklarını savunmuş, emeğin haklarını korumuş ve demokrasiyi büyütmüştür. Dün olduğu gibi bugün de yalnızca üyeleriyle hareket eden demokratik bir sınıf sendikasıdır. Hiçbir baskı, hiçbir tehdit, emeğin onurunu sürdürmek için mücadeleden bizi alıkoyamaz. Susmayacağız, boyun eğmeyeceğiz! Genel-İş, yarım asrı aşan tarihinde, her türlü siyasi yapıdan bağımsız bir şekilde, işçi sınıfının haklarını savunmuş, emeğin hakkını korumuş, şiddetin her türlüsüne karşı durmuş, darbelerin karşısında direnmiş ve demokrasiyi büyütmüş bir sendikadır. Sendikamızın mücadelesi, adalet, demokrasi ve eşitlik temelleri üzerine kuruludur. Bizler, işçi sınıfının ekmeği ve geleceği için yılmadan mücadele eden bir geleneğin temsilcileriyiz. DiSK/Genel-İş dün olduğu gibi bugün de yalnızca ve yalnızca üyelerinin ve kurullarının iradesiyle hareket eden ve kararlarını yetkili kurullarıyla birlikte aIan demokratik sınıf sendikası kimliğini hep korumuştur. Bu çizgisini her türlü siyasi yapıya devlet otoritesine ve sermayeye karşı titizlikle sürdürmüştür. Tek kılavuzumuz DiSK'in demokratik sınıf sendikacılığı çizgisi ve üyelerimizin iradesidir.   “Derhal Serbest Bırakılsın!” Basın açıklamasının sonunda Genel Başkan Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy'un bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulunuldu. Keskin, bu gözaltıların sendikalaşma özgürlüğüne, işçi sınıfının dayanışma ruhuna ve demokrasiye zarar verdiğini belirterek, “Bu süreçte, bazı çevrelerin asılsız iddialarla sendikamızı hedef almasını esefle karşılıyoruz. Unutulmamalıdır ki, emek mücadelesine zarar vermek isteyenlerin cabası, işçi sınıfının dayanışma ruhunu asla zayıflatamaz. Bu tür çabalar, yalnızca emeğin ve adaletin mücadelesine zarar vermek isteyenlerin gerçek niyetlerini gözler önüne sermektedir. Genel-İş 200 bine yakın üyesiyle emeğin hakkını savunmaya ve işçi sınıfının sömürüsüz bir gelecek hayalini gerçekleştirmeye kararlılıkla devam edecektir.” Şeklinde konuştu. Toplantıya katılan siyasi parti ve sivil toplum temsilcilerinin de yapılan gözaltılara karşı tepkilerini dile getirirken, hukukun üstünlüğü ve emeğin haklarının savunulması sürecinde ortak bir duruş sergilediklerini vurguladılar.