İHD Çanakkale Şubesi: "Nimet Tanrıkulu'nun Yanındayız"

İnsan haklarını savunucusu Nimet Tanrıkulu'nun tutuklanmasına tepkiler sürüyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Çanakkale Şubesi ve 78'liler Hareketi tarafından düzenlenen basın açıklamasında, “Hukuka aykırı bir karar verilmiştir” denildi.

Çanakkale'de tarihi Saat Kulesi Meydanı'nda yapılan basın açıklamasına, çok sayıda insan haklarının savunucusu katıldı. Açıklamayı okuyan İHD Çanakkale Şube Başkanı Hayrettin Pişkin, Nimet Tanrıkulu'nun asılsız gerekçelerle tutuklandığını ifade etti.   “Asılsız Suçlamalar, Hukuksuz Karar” Hayrettin Pişkin, Tanrıkulu'nun insan haklarını savunucusu kimliğiyle ulusal ve uluslararası düzeyde tanındığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “1986'da İnsan Hakları Derneği'nin askeri darbesinin ardından, bölgeden itibaren Nimet Tanrıkulu, 29 Kasım 2024'te Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararıyla akıl dışı bir şekilde tutuklandı. 26 Kasım'da evde düzenlenen polis operasyonuyla müdahale edildi, ardından 29 Kasım'a kadar Ankara'ya götürülerek gözaltında tutuldu. Dosyada yer alan suçlamalar, tamamen asılsızdır.”   “Hukukun Temel İlkeleri Hiçe Sayıldı” Açıklamada, Tanrıkulu hakkında delil olarak sunulan iddiaların dayanaksız olduğu, itirafçı beyanlarına ve kişisel seyahatlere dayanılarak tutuklama kararı verildiği vurgulandı. Pişkin, Kararın, hukukunun temel ilkelerine aykırı olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Nimet Tanrıkulu'nun yurt seyahatleri pasaport kayıtlarıyla belgelenmiştir. Ancak dosyada, bir itirafçının dayanaksız beyanları esas alınmıştır. Ayrıca Tanrıkulu'nun örgüt üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanmasına gerekçe yapılan konular, son derece hukuk dışı olduğu gibi aynı zamanda akıl dışı. Dosyada Kerem isimli bir itirafçının bazı kişiler hakkında yaptığı asılsız suçlamalar, temel alındı. Nimet Tanrıkulu’nun 2012, 2013, 2014 yıllarında birçok uluslararası seyahati olduğu gibi Erbil ve Süleymaniye’ye de birkaç defa gittiği zaten yasal çıkışlar olduğu için pasaportunda belirli. Nimet Tanrıkulu ifadesinde Erbil ve Süleymaniye’ye gittiğini, Erbil’e tanınmış Kürt iş kadını Ferda Cemiloğlu’nun davet üzerine gittiğini Süleymaniye’ye de birkaç kere gazeteci Celal Başlangıç’la gittiklerini çünkü orada bir yayınevi kurma çabalarının olduğunu ancak bunun ekonomik nedenlerle yapılamadığını söyledi. Bunların hepsi zaten devletin kayıtlarında, pasaport belgelerinde, havaalanı giriş çıkış kayıtlarında belirli. Ancak birçok dosyada asılsız ifadeler veren Kerem isimli itirafçı Nimet Tanrıkulu’nu bir kez Nurettin Demirtaş’la görüşürken gördüğünü söyledi. Böyle bir durumun olmadığını Nimet Tanrıkulu defalarca açıklamaya çalışmasına rağmen mahkeme bunu ciddiye almadı. Nimet Tanrıkulu’nun katıldığı Kürt kadınlarının ortak toplantısı bir başka gerekçe olarak gösterildi. Bunun dışında yine akıl dışı bir biçimde Nimet Tanrıkulu’nun hakkında soruşturma olan bazı kişilerle aynı otelde kaldığı iddiasına yer verildi. Kişinin kaldığı otelde kimlerin kaldığını bilmesi mümkün olmadığı gibi hakkında soruşturma olan bir kişinin otelde kalması gibi bir suçlamada zaten yapılamaz. Kaldı ki anayasanın 38. Maddesi son derece açıktır. Anayasanın 38. Maddesi “suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar hiç kimse suçlu sayılamaz” demektedir. Oysa ki ne yazık ki Sulh Ceza Hakimi hukukun bu temel prensibini hiçe sayarak Nimet’in kaldığı otelde hakkında soruşturma olan kişilerin bulunmasını suç saymıştır. Anayasanın 38. maddesine tamamen aykırıdır. Bu madde, suçluluğa hükmettiği sürece kimsenin suçlu sayılamayacağını açıkça belirtir. Buna Sulh Ceza Hakimliği, hukuksuz bir karara imza atmıştır.”   “Sivil Toplum Susturulmak İsteniyor” Nimet Tanrıkulu'nun, 78'liler Hareketi'nin de kurucuları arasında yer aldığı ve Cumartesi Anneleri gibi eylemlerde aktif rol üstlendiği, Tanrıkulu'nun tutuklanmasının sivillerin susturulma amacı taşıdığı ifade eden Pişkin: “Nimet Tanrıkulu, insan hakları mücadelesinden asla ödün vermeyen bir savunucudur. Bu tutuklama, yalnızca bir kişiye yönelik değil, tüm insan hakları hareketine karşı bir sindirme çabasıdır.” dedi   “Yanındayız!” Açıklamanın sonunda, İHD ve 78'liler Hareketi olarak Tanrıkulu'nun yanında olunacağı ve hukuksuz tutuklama kararına karşı mücadele edecekleri vurgulanarak: “Nimet Tanrıkulu, bir insan hakları savunucusudur, bir feministtir ve 78'liler Hareketi'nin önemli figürlerinde biridir. Nimet Tanrıkulu uluslararası ödüller almış yine dünya çapında tanınan bir insan hakları savunucusudur. Aynı zamanda Cumartesi Anneleri eyleminin başlangıcından beri yer alan bir kadındır. Bu nedenle Nimet Tanrıkulu hakkında asılsız gerekçelerle verilen tutuklama kararını asla kabul etmiyoruz. Bu karar, yalnızca onu değil, tüm hak savunucularını hedef almıştır. Bizler, Nimet Tanrıkulu'nun yanındayız ve haklı mücadelesini sürdüreceğiz.” İfadeleri kullanıldı.   Tanrıkulu'nun serbest bırakılması için ülke genelinde çeşitli eylemlerin ve kampanyaların devam edeceği belirtildi. İnsan haklarını savunucuları, dayanışma çağrısında bulunarak hukukun üstünlüğünün sürdürülmesi için mücadele edeceklerini ifade etti.