Sitenin sağında bir giydirme reklam

Antik Troas'ta Kültür ve Doğa Mirası Madencilik Faaliyetleriyle Yok Olma Tehlikeli Altında

Çevre (Web Sitesi) - Web Sitesi | 06.12.2024 - 17:49, Güncelleme: 06.12.2024 - 22:49 57169 kez okundu.
 

Antik Troas'ta Kültür ve Doğa Mirası Madencilik Faaliyetleriyle Yok Olma Tehlikeli Altında

Kazdağları Ekoloji Platformu (KEP), Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasıyla, bölgede devam eden madencilik yöntemlerinin antik ve doğal mirasa ciddi zararlar verildiğini belirtti. Cengiz Holding tarafından yapılan altın-bakır madeni projesinin, antik yerleşim alanları ve Kazdağları'nın ekosistemi üzerinde geri dönüş olmayan tahribata yol açılmasının sağlandığı bildirildi.
Tarihi ve Kültürel Zenginliklerin Kalbi: Antik Troas ve Kazdağları   Kazdağları Ekoloji Platformu (KEP), adına basın açıklaması yapan sanatçı Yasemin Göksu, Antik Troas olarak bilinen ve tarih boyunca Neolitik Çağ'dan itibaren birçok medeniyete ev sahipliği yapan Çanakkale ve Kazdağları bölgesinin, madencilik faaliyetleri nedeniyle ciddi tehdit altında olduğuna dikkat çekti. Bölgede Troya ve Assos gibi bilinen antik kentlerin yanı sıra, henüz keşfedilmemiş veya yüzey incelemesi yapılmamış özlü antik kent, kasaba ve köy yerleşimi bulunduğunu da hatırlatan Göksu; Bu kültürel zenginliğin bir parçası olan ve MÖ 425'te Attika-Delos Deniz Birliği'ne üye olunan Polichna antik yerleşiminin, Cengiz Holding'in altın-bakır madeni ruhsat alanının tam ortasında yer aldığını söyledi. Sanatçı Yasemin Göksu’nun açıklamasına göre; “Bugün Çanakkale'de ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, mitolojiye konu olmuş bir bölgedir. Antik Troas olarak bilinen bu yörede Neolitik Çağ'dan itibaren yerleşimler görülmüş, Troya ve Assos gibi önemli antik kentler dünya çapında damga vurmuştur. Ancak bu bölge yalnızca bilinen antik kentlerle sınırlı değil; Henüz yüzey araştırması tamamlanmamış eski kent, kasaba ve köy yerleşimi mevcut. Troas bölgesinde Troya değerinde 100, Assos değerinde ise 200 antik kent olduğu tahmin ediliyor. Ancak bugün bu zengin altın madenciliği tehdidi altında. Kazdağları çapında yürütülen madencilik projeleri, hem bölgesel ekosisteme hem de kültürel üretime geri dönüş olmayan zararlar veriyor.”   Künk Dağı Antik Yerleşimi ve ÇED Raporu İhlalleri Göksu, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Maden sahasının ortasında yer alan Künk Dağı antik yerleşimi, 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli bir bölge. Burada Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılar, kayaya oyulmuş şarap işlikleri ve mezarlar bulunuyor. Çanakkale Kültür Varlıkları Envanteri =, antik kent temel kalıntılarının ve yörede "Şarap Anaları" adı verilen yapıtların varlığı kaydı alınmıştır. Cengiz Holding tarafından yürütülen projede bu genişlemenin korunmasına yönelik bir çalışma yapılmamış, kazı ve hafriyat işlemleri başlatılmıştır. ÇED raporunda tarihi ve kültürel mirasa olan etkilerin incelenmediği belirtiliyor. 1. derece sit alanı tescili yapılan antik kent aşağı şehir ve nekropol alanlarında mevcut topraklarda ve ayrıntılı incelemeler yapılmadan kayıtlı alanın kaydedilmesi söz konusudur Altın arama ve maden sahası genişletme işlemlerin durdurulmasını ve tersine yüzey araştırmalarının talep ediyor. Özellikle yer radarı (GPR) gibi tekniklerle toprak altında olası kültür varlıklarının tespit edilmesinin genişletilmesine dikkat çekiliyor. “Aeneas Avrupa Kültür Rotası Tehlikeli Altında” Cengiz Holding'in altın-bakır madeni, Avrupa Konseyi tarafından onaylı Aeneas Avrupa Kültür Rotası üzerinde bulunuyor. Troya kahramanı Aeneas ve beraberindeki Troyalıların İda Dağı'nda (Kazdağları) yaşadığı, Roma uygarlığının temellerini atmış bu bölgede, mitolojik ve başlangıçta başlamış olan sahip. Ancak bugün bu topraklar, madencilik şantiyeleri ve altyapı projeleri nedeniyle genişletiliyor. Aeneas Kültür Rotası'nın somut olmayan kültürel miras olarak tescil edildiğini ve bu bölgenin korunmasını belirtti. Açıklamada, "Bu toprakların insanlığının bilinen bir parçası ve gelecek nesillere aktarılmalıdır”.   “Madencilik Faaliyetleri Çanakkale'nin Su Kaynaklarını Tehdit Ediyor” Kazdağlarından doğan iki önemli ırmak olan Granikos (Kocabaşçayı) ve Skamandros (Karamenderes) Çanakkale halkı için hayati öneme sahip su kaynaklarıdır. Ancak bu hizmetin dağıtımının dağıtılması, bölgedeki su mesafelerini derinleştiriyor. Bu su tahsislerinin plansız ve denetimsiz bir şekilde sürdürülüyor. Granikos Çayı'nın çevresinde bulunan antik yerleşimlerin ve nehrin durumundaki önemine rağmen, madenin bakım onarımı ciddi bir tehdit oluşturuyor. KEP, Granikos Çayı'nın somut olmayan kültürel miras olarak tescil edilmesi ve bu tür tahsislerin iptal edilmelidir.” UNESCO ve Koruma Statüsüne Dikkat Çekildi Göksu, UNESCO'nun kültürel miraslarının korunmasına yönelik gelişmelere vurgu yaptı. UNESCO'ya göre, bir alan koruma seçenekleri yalnızca sınırlarla sınırlı kalmamalı, etrafındaki bir tampon bölge oluşturularak korunmalıdır. Madencilik ürünlerinin etkilerinin sadece ÇED sınırları içinde değerlendirilmesinin yetersiz olduğu ifade edildi. Göksu açıklamasında, "Bu topraklar yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de birikimidir. Kazdağları ve Troas bölgesinde kapsanan madencilik projeleri, bu enerji üretimi yok" dedi.   Kazdağları Ekoloji Platformu'nun Talepleri KEP, bölgesel kültür ve doğa yapısının korunması için şu taleplerde bulundu: Künk Dağı antik yerleşimi ve çevresinde verilen işletme izinlerinin iptali. 1. ve 3. derece sit sınırlarının genişletilmesi, tampon bölge ve koruma bandının çalıştırılması. Kazdağları'nda tam anlamıyla yüzeysel araştırmalarının yapılması. Granikos/Kocabaşçayı'nın somut olmayan kültürel miras olarak tescil edilmesi. Cengiz Holding altın-bakır madeni için verilen tüm izinlerin iptali. “Mücadelemizi Sürdüreceğiz” KEP adına açıklamayı okuyan sanatçı Yasemin Göksu, Kazdağları ve evrensel kültürel mirasın korunması için mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Göksu, "Kazdağları'nı ve antik Troas bölgesini korumak, hepimizin sorumluluğudur. Bu mücadele, gelecek nesillere olan borcumuzdur" dedi. Basın açıklamasının ardından toplanan imzalar, Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’ne verildi.   Kazdağları Ekoloji Platformu, Çanakkale halkını, emek ve demokrasi örgütlerini bu mücadeleye destek vermeye çağırdı.  
Kazdağları Ekoloji Platformu (KEP), Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasıyla, bölgede devam eden madencilik yöntemlerinin antik ve doğal mirasa ciddi zararlar verildiğini belirtti. Cengiz Holding tarafından yapılan altın-bakır madeni projesinin, antik yerleşim alanları ve Kazdağları'nın ekosistemi üzerinde geri dönüş olmayan tahribata yol açılmasının sağlandığı bildirildi.

Tarihi ve Kültürel Zenginliklerin Kalbi: Antik Troas ve Kazdağları

 

Kazdağları Ekoloji Platformu (KEP), adına basın açıklaması yapan sanatçı Yasemin Göksu, Antik Troas olarak bilinen ve tarih boyunca Neolitik Çağ'dan itibaren birçok medeniyete ev sahipliği yapan Çanakkale ve Kazdağları bölgesinin, madencilik faaliyetleri nedeniyle ciddi tehdit altında olduğuna dikkat çekti.

Bölgede Troya ve Assos gibi bilinen antik kentlerin yanı sıra, henüz keşfedilmemiş veya yüzey incelemesi yapılmamış özlü antik kent, kasaba ve köy yerleşimi bulunduğunu da hatırlatan Göksu; Bu kültürel zenginliğin bir parçası olan ve MÖ 425'te Attika-Delos Deniz Birliği'ne üye olunan Polichna antik yerleşiminin, Cengiz Holding'in altın-bakır madeni ruhsat alanının tam ortasında yer aldığını söyledi.

Sanatçı Yasemin Göksu’nun açıklamasına göre; “Bugün Çanakkale'de ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, mitolojiye konu olmuş bir bölgedir. Antik Troas olarak bilinen bu yörede Neolitik Çağ'dan itibaren yerleşimler görülmüş, Troya ve Assos gibi önemli antik kentler dünya çapında damga vurmuştur. Ancak bu bölge yalnızca bilinen antik kentlerle sınırlı değil; Henüz yüzey araştırması tamamlanmamış eski kent, kasaba ve köy yerleşimi mevcut. Troas bölgesinde Troya değerinde 100, Assos değerinde ise 200 antik kent olduğu tahmin ediliyor. Ancak bugün bu zengin altın madenciliği tehdidi altında. Kazdağları çapında yürütülen madencilik projeleri, hem bölgesel ekosisteme hem de kültürel üretime geri dönüş olmayan zararlar veriyor.”

 

Künk Dağı Antik Yerleşimi ve ÇED Raporu İhlalleri

Göksu, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Maden sahasının ortasında yer alan Künk Dağı antik yerleşimi, 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli bir bölge. Burada Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılar, kayaya oyulmuş şarap işlikleri ve mezarlar bulunuyor. Çanakkale Kültür Varlıkları Envanteri =, antik kent temel kalıntılarının ve yörede "Şarap Anaları" adı verilen yapıtların varlığı kaydı alınmıştır. Cengiz Holding tarafından yürütülen projede bu genişlemenin korunmasına yönelik bir çalışma yapılmamış, kazı ve hafriyat işlemleri başlatılmıştır. ÇED raporunda tarihi ve kültürel mirasa olan etkilerin incelenmediği belirtiliyor. 1. derece sit alanı tescili yapılan antik kent aşağı şehir ve nekropol alanlarında mevcut topraklarda ve ayrıntılı incelemeler yapılmadan kayıtlı alanın kaydedilmesi söz konusudur Altın arama ve maden sahası genişletme işlemlerin durdurulmasını ve tersine yüzey araştırmalarının talep ediyor. Özellikle yer radarı (GPR) gibi tekniklerle toprak altında olası kültür varlıklarının tespit edilmesinin genişletilmesine dikkat çekiliyor.

“Aeneas Avrupa Kültür Rotası Tehlikeli Altında”

Cengiz Holding'in altın-bakır madeni, Avrupa Konseyi tarafından onaylı Aeneas Avrupa Kültür Rotası üzerinde bulunuyor. Troya kahramanı Aeneas ve beraberindeki Troyalıların İda Dağı'nda (Kazdağları) yaşadığı, Roma uygarlığının temellerini atmış bu bölgede, mitolojik ve başlangıçta başlamış olan sahip. Ancak bugün bu topraklar, madencilik şantiyeleri ve altyapı projeleri nedeniyle genişletiliyor. Aeneas Kültür Rotası'nın somut olmayan kültürel miras olarak tescil edildiğini ve bu bölgenin korunmasını belirtti. Açıklamada, "Bu toprakların insanlığının bilinen bir parçası ve gelecek nesillere aktarılmalıdır”.

 

“Madencilik Faaliyetleri Çanakkale'nin Su Kaynaklarını Tehdit Ediyor”

Kazdağlarından doğan iki önemli ırmak olan Granikos (Kocabaşçayı) ve Skamandros (Karamenderes) Çanakkale halkı için hayati öneme sahip su kaynaklarıdır. Ancak bu hizmetin dağıtımının dağıtılması, bölgedeki su mesafelerini derinleştiriyor. Bu su tahsislerinin plansız ve denetimsiz bir şekilde sürdürülüyor. Granikos Çayı'nın çevresinde bulunan antik yerleşimlerin ve nehrin durumundaki önemine rağmen, madenin bakım onarımı ciddi bir tehdit oluşturuyor. KEP, Granikos Çayı'nın somut olmayan kültürel miras olarak tescil edilmesi ve bu tür tahsislerin iptal edilmelidir.”

UNESCO ve Koruma Statüsüne Dikkat Çekildi

Göksu, UNESCO'nun kültürel miraslarının korunmasına yönelik gelişmelere vurgu yaptı. UNESCO'ya göre, bir alan koruma seçenekleri yalnızca sınırlarla sınırlı kalmamalı, etrafındaki bir tampon bölge oluşturularak korunmalıdır. Madencilik ürünlerinin etkilerinin sadece ÇED sınırları içinde değerlendirilmesinin yetersiz olduğu ifade edildi.

Göksu açıklamasında, "Bu topraklar yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de birikimidir. Kazdağları ve Troas bölgesinde kapsanan madencilik projeleri, bu enerji üretimi yok" dedi.

 

Kazdağları Ekoloji Platformu'nun Talepleri

KEP, bölgesel kültür ve doğa yapısının korunması için şu taleplerde bulundu:

  • Künk Dağı antik yerleşimi ve çevresinde verilen işletme izinlerinin iptali.
  • 1. ve 3. derece sit sınırlarının genişletilmesi, tampon bölge ve koruma bandının çalıştırılması.
  • Kazdağları'nda tam anlamıyla yüzeysel araştırmalarının yapılması.
  • Granikos/Kocabaşçayı'nın somut olmayan kültürel miras olarak tescil edilmesi.
  • Cengiz Holding altın-bakır madeni için verilen tüm izinlerin iptali.

“Mücadelemizi Sürdüreceğiz”

KEP adına açıklamayı okuyan sanatçı Yasemin Göksu, Kazdağları ve evrensel kültürel mirasın korunması için mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Göksu, "Kazdağları'nı ve antik Troas bölgesini korumak, hepimizin sorumluluğudur. Bu mücadele, gelecek nesillere olan borcumuzdur" dedi.

Basın açıklamasının ardından toplanan imzalar, Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’ne verildi.  

Kazdağları Ekoloji Platformu, Çanakkale halkını, emek ve demokrasi örgütlerini bu mücadeleye destek vermeye çağırdı.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.