Doğu Perinçek Hakkında Soruşturma Başlatıldı

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeniden soruşturma başlatıldığı açıklandı. Soruşturmanın gerekçesi, Perinçek'in bir televizyon programında yaptığı açıklamalarda, Türkiye'nin mili güvenlik politikalarına aykırı olarak değerlendirilen ifadeler içermesi olarak belirtildi.

Başsavcılıktan Resmi Açıklama İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmanın ayrıntılarıyla ilgili şu ifadeler yer aldı: "Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında, 7 Aralık 2024 tarihinde TV100 isimli medya organında canlı yayın sırasında, devletin genel milli güvenlik politikasına aykırı şekilde, Suriye ülkesinde faaliyet gösteren, Özgür Suriye Ordusu'nu 'terörist' olarak nitelendirdiği ve Beşar Esad rejiminin övücü sözleri nedeniyle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızca yeniden soruşturma başlatılmıştır."   Canlı Yayındaki Açıklamalar Tartışma Yarattı Doğu Perinçek'in canlı yayında yaptığı açıklamalar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Perinçek'in, Türkiye'nin resmi politikasıyla çeliştiği değerlendirilen ifadeleri, özellikle Suriye ilişkilerinin farklılık nedeniyle tartışılması söz konusu oldu.   Özgür Suriye Ordusu ve Esad Rejimi Vurgusu Perinçek'in açıklamalarında Özgür Suriye Ordusu'nu "terörist" olarak nitelemesi ve Beşar Esad'a yönelik olumlu ifadelerin kullanılmasıyla ilgili yönetimine dikkat çekildi. Bu ifadeler, Türkiye'nin Suriye politikasıyla ters düşen bir yaklaşım olarak değerlendirildi.   Soruşturma Süreci Başsavcılık tarafından başlatılan soruşturmasının hangi potansiyelde yürütüleceği ve Perinçek'in ifadeye çağrılıp çağrılmayacağı ayrıntıları henüz netlik kazanmadı. Perinçek'in yaptığı açıklamalarla ilgili hukuki süreç ilerleyişi, kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.   Perinçek Cephesinden Henüz Açıklama Yok Vatan Partisi ve Doğu Perinçek cephesinden, herhangi bir açıklama yapılmadı. Perinçek'in bu durumda nasıl bir yanıt vereceği ve süreçte nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu. Bu gelişme, Türkiye'nin Suriye politikası ve kamuoyunda bu politikalara yönelik farklı görüşlerin tartışıldığı bir döneme denk gelmesi nedeniyle dikkatle izleniyor.