Çatalca Adliyesi önündeki direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin açlık grevi devam ediyor. Polis ablukası altındaki direnişte işçiler fenalaştı.

  Tekgıda-İş Sendikası’na üye olduktan sonra işten çıkarılan Polonez işçileri, 17 Temmuz'da direnişe geçmişlerdi. İşçiler, İstanbul Çatalca'da bulunan fabrika önünde haftalarca süren eylemlerinin ardından Ankara’ya yürüyüş başlatmıştı. İşçilerin, işe iade talebiyle verdikleri mücadelenin 141’inci günü olan 6 Aralık’ta Ankara’ya başlattıkları “Anayasal Hak Yürüyüşü” Çatalca Adliyesi önünde polis tarafından engellenmişti. Abluka altına alınan işçiler ise yürüyüş taleplerinin engellendiği ikinci günde açlık grevine başlamıştı. İşçilerin adliye önündeki nöbetleri 4. gününde devam ederken, çevik kuvvet ekipleri de adliye çevresini barikatlarla kapatmayı sürdürüyor.   İşçiler fenalaştı Açlık, soğuk ve baskı altında evlerine gitmeden açlık grevlerini sürdüren işçiler kimi zaman sağlık sorunları da yaşıyor. Soğuk havanın ve yağmurun etkisiyle eylemlerini sürdüren işçilerden biri dün akşam, 8 işçi ise bu sabah fenalaştı. İşçilerin fenalaşmasına karşın ambulansların alana geç geldiği öğrenildi. Öte yandan ambulansın gelmesini beklerken barikatın açılmasını talep eden işçiler ve polisler arasında arbede yaşandı. Ambulansın gelmesinin beklendiği anlarda ise gözyaşı döken bir kadın işçi "Hırsızlık mı yaptık, kimin hakkına girdik? Emeğimizi istiyoruz" ifadelerini kullanarak isyan etti. Bir başka işçi de "İlla birimizin ölmesi mi gerekiyor? İnsan gibi yaşamak istiyoruz" ifadeleriyle tepkisini belirtti.   Erdoğan'a seslendi: 'Eğer itibardan söz ediyorsanız...' Gelişmelere dair açıklamada bulunan Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, “Aylardır kurulan bu barikatlarla, işçilere yapılan tecritle, ters kelepçelerle karşı karşıya kaldık. Anayasa’nın bize verdiği hak yürüyüşümüz de polis tarafından saatlerce engellendi. Tarlalarda engelli işçilerin bile dövüldüğü günler yaşadık" dedi. "Bizim Ankara’ya yürümemiz Anayasa’ya aykırı mı, değil mi?" sorusunu yönelten Durdu, "Burada talimat verenlere anlatsınlar. Biz elimizdeki lambalarla, terazilerle bu adalet saraylarında adaleti savunan hukukçunun olmadığını görüyoruz. Bizim isyanımız buna" diye konuştu. "Tam 5 aydır eşi felçli, çocuğu kanserli olan kadınlarımız 49 saattir burada aç ve susuz. Sadece Anayasa’nın onlara verdiği hakları istiyor. Kefenlerini giydiler" ifadelerini kullanan Durdu, yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluktan başta Çatalca Kaymakamı, İstanbul Valisi, İçişleri Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının sorumlu olacağını vurguladı. Durdu, tek isteklerinin işe geri dönemk olduğunu söyledi ve AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şöyle seslendi: “Ey Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan… Eğer itibardan bahsediyorsanız, Çatalca Adliye Sarayı önünde taşta yağmurda günlerdir sokaklarda yatan kadınların büyük çoğunluğu sizin seçmeniniz. Bu ülkede sizin cumhurbaşkanı olmanız için oy veren insanlar. Bu kadınları, bu anaları, gençleri, onurundan şerefinden başka hiçbir serveti olmayan bu insanları burada yatırıyorlarsa, ses çıkarmıyorsanız bu madalyayı sizin boynunuza gönderiyoruz. Anayasa’dan doğan haklarımız verilecekse biz bu uğurda öleceğiz!”