Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nden Kayyım Atamalarına Tepki: “Halkın İradesi Gasp Edilemez”
Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nden Kayyım Atamalarına Tepki: “Halkın İradesi Gasp Edilemez”
Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, son dönemde CHP'li Esenyurt Belediyesi başta olmak üzere Batman, Mardin ve Halfeti belediyelerine yapılan kayyım atamalarına karşı bir yürüyüş ve basın açıklamaları düzenledi.
Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nden Kayyım Atamalarına Sert Tepki
Çanakkale Emek Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından, CHP'li Esenyurt Belediyesi'ne ve ardından Mardin, Batman ile Halfeti Belediyelerine kayyım atanmasına tepki göstermek amacıyla yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Kayyım atamalarının halk iradesine müdahale olduğunu savunan grup, Golf Ailesi Çay Bahçesi önünde toplanarak yürüyüşe başladı. Güvenlik güçlerinin yoğun güvenlik önlemi alındığı alanda ilk etapta yürüyüşe izin verilmedi, yapılan görüşmelerin ardından grup İskele Meydanı'na doğru yürüyüşünü sürdürdü.
Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, son dönemde CHP'li Esenyurt Belediyesi başta olmak üzere Batman, Mardin ve Halfeti belediyelerine yapılan kayyım atamalarına karşı bir yürüyüş ve basın açıklamaları düzenledi. “Kayyımlar gidecek, biz kazanacağız” ve “AKP halka hesap verecek” sloganları eşliğinde başlayan eylemde, Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri demokrasi ve seçme hakkı için bir araya geldi. Golf Ailesi Çay Bahçesi önünde grup, İskele Meydanı'na yürümek istedi ancak polis yürüyüşe ilk etapta izin vermedi. Kolluk kuvvetleri ve tertip komitesi arasında yapılan toplantıların ardından yürüyüş, İskele Meydanı'na kadar devam etti. Topluluk, sık sık slogan atarak Manolya Ağacı'na kadar yürüdü.
Yürüyüş boyunca, "Kayyımlar gidecek, halk kazanacak", "AKP halka hesap verecek", " Esenyurt halkı yalnız değil", " Batman halkı yalnız değil" ve "Faşizm'e karşı omuz omuza" sloganları atıldı. Grup, İskele Meydanı'nda bulunan manolya ağacı önüne gelerek burada basın açıklaması yaptı.
“Kayyımlar Halk İradesine Darbedir”
İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şube Sekreteri Burak Akay, Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına yaptığı basın açıklamasında, kayyım atamalarının demokratik rejime yönelik ciddi bir tehdit oluşturulduğunu vurguladı. Akay, "Son dönemde kayyımlar yoluyla halk iradesinin gasp edilmesi, özellikle AKP-MHP hükümetinin seçimlerde kaybedilen belediyelere müdahale etme politikasının bir parçasıdır. 2016'da 28 HDP'li belediyeye kayyım atamasıyla başlayan halk iradesinin gaspı politikası; 2019 yerel seçimleri sonrası 48 HDP'li belediyeye kayyım atamasıyla sürdürüldü. Yapılan yerel seçimlerde her defasında kayyım atanan belediyeler iktidar tarafından kaybedildi. 2024 yılında yapılan yerel seçimlerde de iki dönem kayyımla yönetilen belediyelerde adaylar büyük farklar ile belediye başkanlıklarını kazandı. Ancak iktidar kayyım tehdidini, kumpas hamlelerini sürekli köşede bekletti. Bu darbenin, 4 Kasım 2016’da Kürt halkının iradesine yönelik gerçekleştirilen meclis darbesinin yıldönümünde gerçekleşmiş olması manidardır. Kürt halkını demokratik siyasetten tasfiye etme saldırılarının, 1994’ten beri devam eden iflas etmiş, 30 yıllık tekrarıdır. OHAL dönemi ile başlayan bu politika, 2019 Seçimlerinden sonra da devam ettirilmiş ve halkın seçme hakkı sistemi gasp edilmiştir” dedi.
Açıklamada, Türkiye'nin farklı şehirlerinde kamuoyuna yönelik olarak yapılan müdahalelerin tekrarlanmasının bir gözdağı olarak görüldüğü, kayyım politikalarının tüm yerel yönetimleri abluka yerine ifade edildiği ifade edildi. Akay, bu uygulamanın seçim yoluyla yönetim değişikliği yapma hakkını tehlikeye attığını, her seçimde kişinin iradesinin yok sayıldığını belirterek: “Bir kez daha ifade edelim ki bu saldırı Türkiye halklarının iradesine yönelik gerçekleştirilmiş açık bir darbedir. Daha önce gerçekleştirilen kayyım darbeleri halk tarafından reddedilmiş, kayyım pratiği seçimlerde büyük bir yenilgiye uğramış ve halk kendi iradesini ortaya koymuştur. Her seçimde yenilgiye uğrayan kayyım darbesinde ısrar etmek, siyasi tükenmişliğin göstergesidir. AKP-MHP iktidarı, seçimle kazanmadığını yargı ve kolluk marifetiyle ele geçirme alışkanlığını ve kayyım darbesini bir rejime dönüştürmüştür. DEM Partili Belediyelerden CHP'li Belediyelere dek uzanan kayyum politikaları, Türkiye halklarının seçme ve seçilme hakkına ve iradesine yönelik büyük bir saldırıdır. İktidar bloğu dışındaki bütün siyasi parti belediyelerine açıkça gözdağıdır. Halkın doğrudan katılımının olduğu yerel yönetimlerin, belediyelerin ablukaya alınması ve adeta karakola çevirilmesi, mevcut siyasi rejimin demokratik meşruiyetinin bittiğinin açık ilanıdır. Batman, Mardin ve Halfeti Belediyelerine atanan kayyıma karşı yurttaşların düzenlediği demokratik protestolara polis işkencesiyle müdahale edilmesini kabul etmiyoruz. Anayasal bir hak olan seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesi üzerine yurttaşların gösterdiği demokratik tepkilerin şiddetle bastırılması hukukun askıya alındığının açık göstergesidir. Başta Batman olmak üzere, onlarca kişinin kamusal alanlarda polis şiddeti ve işkenceyle gözaltına alındığı görüntüler rejimin saldırganlığının ve gaspçı tutumunun bir ifadesidir. Bir kez daha altını çiziyoruz. Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır, aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Seçilmiş milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hala cezaevinde tutulduğu, belediye başkanlarının tutuklandığı yerlerine kayyum atandığı bir ülkede demokrasiden, adaletten, hukuktan bahsetmek mümkün değildir. Herkes bilmelidir ki yaşanan bu hukuksuzluklara karşı parti, siyasi görüş ayrımı yapmadan ülke genelinde yeterli düzeyde tepki yaratılmaması halinde kayyum darbesi yeni belediyeler ile sürecektir” ifadelerini kullandı.
“Kayyımlar; Yolsuzluk, Borç ve İtibar Kaybıdır”
Akay, kayyım atamalarının yerel yönetimlerdeki şeffaflık ve adalet anlayışına zarar verdiklerini belirtti, kayyımların şatafatlı yaşam tarzları ve rant politikalarına dikkat çekerek, “Kayyım; Şatafattır, belediye binalarına eklenen jakuzili odalardır. Kayyım; Yandaşlara belediyelerde kadro açmak, ihale dağıtmaktır. Halkın omuzlarına katmerli borçlar yüklemektir. Kayyım; İktidarın insan ve doğa karşıtı rantçı belediyecilik anlayışı karşısında olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Vesayetle ve darbelerle mücadele ettiğini söyleyenlerin bizzat birer darbeciye dönüşmüş olması da ibretlik bir durumdur. Türkiye halkları bu zorbalığa asla boyun eğmeyecektir. Son yerel seçimlerde, iktidar bu pratikleri nedeniyle büyük bir hezimete uğramıştır. Bu yöntemde ısrar ettikçe daha da büyük yenilgiler yaşayacaktır. Bu vesileyle bütün demokratik kamuoyuna çağrımızdır; Bu gayrimeşru darbeci anlayışa karşı herkes en yüksek düzeyde sesini yükseltmelidir. Her koşulda halkın iradesini savunmak ve halkın yerel yönetimlerine sahip çıkmak gerekmektedir. Kayyım politikalarıyla belediyelere büyük borçlar yüklenmiş, halka yüklenen bu artışlarla toplumsal refahı düşürülmüştür” dedi. Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak, yerel yönetimin iradesine göre şekillenmesi ifade eden Akay, “Vesayetle ve darbelerle mücadele ettiğini söyleyenlerin bizzat birer darbeciye dönüşmüş olması da ibretlik bir durumdur. Türkiye halkları bu zorbalığa asla boyun eğmeyecektir. Son yerel seçimlerde, iktidar bu pratikleri nedeniyle büyük bir hezimete uğramıştır. Bu yöntemde ısrar ettikçe daha da büyük yenilgiler yaşayacaktır. Bu vesileyle bütün demokratik kamuoyuna çağrımızdır; Bu gayrimeşru darbeci anlayışa karşı herkes en yüksek düzeyde sesini yükseltmelidir. Her koşulda halkın iradesini savunmak ve halkın yerel yönetimlerine sahip çıkmak gerekmektedir." diye konuştu.
“Seçilmiş Başkanlar Görevlerine Dönmelidir”
Akay, seçilmiş belediye başkanlarının görevlerine geçiş sürecini vurgulayarak, “ Kayyım politikaları yalnızca halkın seçme hakkı darbe değil, aynı zamanda ülke çapında bir rejim değiştirme amacını içeren bir stratejidir. Bu nedenle ulusal demokrasi mücadelesinin ortaya çıkması kaçınılmazdır” dedi. Akay, açıklamada Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen tutuklu milletvekillerinin ve belediye başkanlarının hala cezaevinde olmasına dikkat edilerek, “Demokrasinin varlığının sürdürülmesi için halk iradesine saygısının gösterilmesi gerekmektedir. Aksi halde, kayyım darbesi yeni belediyelere de uzanacaktır” ifadesinden yararlandı.
“Topluma Karşı Bir Gözdağı Veriliyor”
Akay, kayyım politikalarının yalnızca belediyelere değil, halkın demokratik özgürlüğe karşı yapılan bir gözdağı olduğunu belirtti. Seçimle gelen belediye başkanlarının yerine kayyım atanmasının demokrasinin temellerini sarstığını, bunun kabul edilemez olduğu dile getirildi. Akay, “İktidar bloğuna dahil olmayan tüm siyasi parti belediyelerine gözdağı verildi, toplumun 'seçimleri kabul edilmeyecek' mesajı veriliyor. Bu yaklaşım, halkın iradesinin nefesinin kesilmesinin ötesinde bir tehdit oluşturuyor. Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak, halkın iradesine, demokrasiye, emeğe, barışa darbe niteliğindeki kayyım politikalarını hiçbir dönem kabul etmedik, alışmadık. Bugün de kayyım darbesini kabul etmiyoruz! Anti demokratik uygulamalarla haklarımızın gasp edilmesine alışmayacağız! Duymak istemeyen kulaklara, görmek istemeyen gözlere inat bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halka iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Asla boyun eğmeyeceğiz, asla mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Eğer iktidar iflas etmiş bu yöntemlerle başarılı olacağını düşünüyorsa büyük bir yanılgının içerisindedir. Halk her şart ve koşulda kendi iradesine sahip çıkacaktır. Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş belediye başkanları derhal görevlerine iade edilmelidir.”
Son olarak Çanakkale Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, tüm demokratik kamuoyuna çağrıda bulunarak, halkın iradesine vurulan bu darbeye karşı sesin yükseltilmesini talep etti. Akay, açıklamasında "Anti-demokratik uygulamalarla halkın parasının gasp edilmesinin asla alışmayacağız" diyerek mücadelelerini ileri süreceklerini belirtti.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.