Sitenin sağında bir giydirme reklam

Çanakkale Kazdağları'nda Cengiz Holding'e Karşı Tepkiler Büyüyor:

Çevre (Web Sitesi) - Web Sitesi | 09.11.2024 - 20:40, Güncelleme: 10.11.2024 - 14:40 57402+ kez okundu.
 

Çanakkale Kazdağları'nda Cengiz Holding'e Karşı Tepkiler Büyüyor:

Çanakkale – Bayramiç'in Hacıbekirler köyünde, Cengiz Holding'e bağlı altın madeni sahasının genişletilmesi amacıyla, grafik kesimlerine yönelik tepkiler büyüyor. Çevre savunucuları, Kazdağları'nda bir milyon ağacın kesilmesine yol açan madenlerin faaliyetlerine karşı seslerini artırmak için bölgesel akın yaptı.
Kazdağları'nın olağanüstü özelliklerinin yok oluşuna karşı tepkilerini göstermek isteyen çevreciler, Bayramiç'e bağlı Hacıbekirler köyünde toplandı. Türkiye'nin dört bir yanından gelen çevre aktivistleri, madencilik ürünleri bölgesinde zararlara dikkat çekmek amacıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Çevreciler, Cengiz Holding'in şantiye evi önünde basın açıklaması yaparak, Kazdağları'nın korunması için acil önlem hazırlanması vurguladı. Kazdağları'nda Ekolojik Yıkım: Cengiz Holding Ağaç Kıyımı ve Maden Çalışmalarına Başladı Çanakkale Bayramiç'te Halk, Çevre Savunucuları ve Ekoloji Platformları Ayağa Kalktı: "Yaşam Altından Değerlidir, Kazdağları’ndan Cengiz Defol!" Çanakkale'nin Bayramiç ilçesi, Kazdağları'nın eteklerinde yer alan Hacıbekirler köyü civarında Cengiz Holding'e bağlı Truva Bakır A.Ş., Halilağa Altın Bakır Madeni projesi kapsamında ağaç kesme ve yol açmaya başladı. Bölgedeki doğal yapıyı tehdit eden bu girişime karşı çevre savunucuları, köylüler ve Kazdağı Ekoloji Platformu yoğun bir tepki gösteriyor. Şirketin sağladığı ÇED izni ve kapasite artışlarıyla alanı genişletmesi çevre halkını kaygılandırırken, birçok dernek ve sivil toplum kuruluşu ekolojik yıkıma karşı hukuki süreci devam ettirme kararı aldı. Çanakkale'nin Bayramiç ilçesi Kazdağları eteklerinde, Cengiz Holding'e bağlı Truva Bakır A.Ş., Hacıbekirler köyü’nde yer yer alan Halilağa Altın Bakır Madeni projesinin bölgedeki ekosistemi ve yaşam alanını tehdit eden girişimine karşı halk ve çevre savunmaları harekete geçti. Kazdağı Ekoloji Platformu adına Dr. Güleda Erensoy ve Çan Çevre Derneği Başkanı gazeteci Muhammet Yavaş, köylülerle birlikte tepki göstererek, maden sahasının durdurulması için tüm dünyada seslendi.   “Bu Bölgedeki Ekosistem Yok Edilecek” Kazdağı Ekoloji Platformu Sözcüsü Dr. Güleda Erensoy, maden projesinin bölgede vereceği zarara dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bu proje Kazdağları'nın eteklerinde, doğanın kalbine bir hançer saplamak işareti geliyor. Cengiz Holding'in projesi yalnızca ağaç kıyımı ile kalmayacak; binlerce yıllık ekosistem yok olacak. Sadece orman değil, içinde barındırıldığı tüm canlılar da büyük bir tehdit altında. Madenin devasa atık Hacıbekirler köyüne sadece 750 metre mesafede ve bölgedeki tarım alanlarıyla iç içe geçmiş durumda.Bu baraj, köylülerin ve tüm çevresel oluşumları tehdit ediyor. yıkımı durdurun!”   “Kazdağları'nın Suları ve Toprakları Kirlenme Tehlikelisiyle Karşı Karşıya” Çan Çevre Derneği Başkanı ve Kazdağı Ekoloji Platformu üyesi gazeteci Muhammet Yavaş ise su kirliliği riskinin üzerinde durarak şunları ekledi: “Bu proje, Kazdağları'nın ve çevredeki köylerin su kaynaklarını kirletme tehlikesini taşıyor. Truva Bakır A.Ş. burada maden işletmesi adına iki adet göleti kendine dağıtım yaptı. Dahası, su yetersizliği durumunda Çan ilçesinin ana su kaynağı olan Kocabaş Çayı'ndan su çekecekler. Kıt su kaynaklarımızın taleplerine feda ediliyor. Halkın içme suyu, yönetim sulama sorunları hiçe sayılıyor. Halk susuz kalırken şirket bu suyu nasıl kullanabilir? Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Bu su bizim hayat kaynağımızdır, kirletilmesine izin vermeyeceğiz.”   Maden Projesinin Ölçeği: 1 Milyona Yakın Ağaç Tehlikelide “Proje, devlet ormanı üzerinde yaklaşık 60 bin dönümlük alanı kapsıyor. Truva Bakır A.Ş, bu alanın üzerinde 5.880 dönümlük bir bölüm içeren Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) izni aldı, ancak bu sınırların daha da genişletilmesi öngörülüyor. ÇED raporlarında proje "bakır madeni" olarak tanımlanmış olsa da, uluslararası fizibilite raporlarında ve işletme projelerinde "altın madeni" olarak geçiş iddiası yapılıyor. Bu kayıtlı durum, şirketin faaliyetleri ve niyetleri ile ilgili endişelerimi arttırmış durumda.” Dedi.   “Yaşam Alanlarımızdan Elinizi Çekin” Kazdağı Ekoloji Platformu, TEMA Vakfı, Çan Çevre Derneği ve birçok sivil toplum kuruluşu, Cengiz Holding'in madencilik faaliyetlerine karşı ortak bir mücadele yürüteceklerini duyurdu. Dr. Güleda Erensoy ve Muhammet Yavaş, Kazdağları'nın doğal varlıklarının korunması için hukuki süreç sonuna kadar takip edeceklerini belirterek şöyle dediler: “Yaşam alanlarımızdan elinizi çekin! Buradan tüm kamu halkına sesleniyoruz: Görevlerinizi yerine ve halkın evinden. Cengiz Holding'in Kazdağları'ndaki bu doğa katliamını ortaya çıkaran hepimizin sorumluluğudur. Bir arada bu yıkıma karşı direnecek, Kazdağları'nı ve içinde yaşayan tüm canlıları koruyacağız.” Çevre savunucuları ve köylüler, "Yaşam altından daha değerlidir, Cengiz Defol!" sloganlarıyla bölgedeki olaylara devam ederken, Kazdağları'nın doğal zenginliklerini koruma mücadelesini sürdüreceklerini ifade ettiler.   Yerel Yaşam Alanları Tehlikeli Altında Proje kapsamında, açık ocak madenciliği, atık barajları, kırma ve eleme tesisleri, pasa alanları ve siyanür gibi kimyasalların değişime uğraması gibi unsurlar yer alıyor. Devasa atık barajı, Hacıbekirler köyüne yalnızca 750 metre mesafede bulunuyor ve bölgede tarım alanları ile iç içe geçmiş durumda. ÇED içeriğinin neredeyse tamamı devlet ormanı açıklamalarında ve yaklaşık 100 dönümlük bir alanda inşaat çalışmaları başladı. Proje kapsamı yüzbinlerce ağacın yanı sıra ormanda yaşayan çok sayıda canlının yaşam alanı yok edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır.   Su Kaynakları ve Ekolojik Dengenin Tehdidi Maden projesi, bölgedeki su kaynaklarını da tehdit ediyor. DSİ ile şirket arasında yapılan çerçeve, projeye iki adet gölet protokolü ile çoğaltılarak su ihtiyaçları karşılanmaya çalışılacaktır. Ancak yüzey sularının henüz olmaması durumunda, Çan ilçesinin ana su kaynaklarından biri olan Kocabaş Çayı'ndan burada su aktarılacak. Bölgedeki kıt su kaynakları madencilik faaliyetleri için dağıtımı yapılırken, yerel halk susuzluk endişeleri yaşanıyor.   Çevreciler ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Mücadele Çağrısı Kazdağı Ekoloji Platformu, TEMA Vakfı, Çan Çevre Derneği ve Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği gibi birçok sivil toplum etkinliği, 2021 yılında sıcak ÇED protestolarıyla çeşitli davalar açmıştı. Hukuki mücadele devam etmesine rağmen, şirket şema kesimlerine başladı ve faaliyetleri hızlandırdı. Çevre savunucuları, yapılan ağaç kıyılarının durdurulması ve bölgedeki yaşamın korunması için yeni hukuki işlemleri başlatacaklarını belirtti.   Kurumlara Çağrı: "Görevlerinizi Yerine Getirin" Kazdağı Ekoloji Platformu ve çevre savunucuları, projeye izin veren tüm kamu kurumlarına seslenerek çalıştırılmalarını ve doğayı korumalarını talep etti. Danıştay'a, ÇED olumlu kararının iptal edilmesi programında bulunulurken, Tarım ve Orman Bakanlığı'na orman dağıtım izinlerini iptal etme operasyonu yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na da seslenen çevreciler, projeden etkilenecek arkeolojik ve kültürel varlıkların korunmasını istedi.   Halk ve Çevre Savunucularının Mesajı: "Yaşam Altından Değerlidir, Cengiz Defol!" Kazdağı Ekoloji Platformu ve çevre savunucuları, "yaşam altından daha değerlidir" sloganıyla projeye karşı kararlılıkla mücadele edeceklerini belirttiler. Çevre ve halk sağlığını tehdit eden Halilağa Altın Bakır Madeni projesine karşı, Kazdağları'nın ve bölgelerdeki köylülerin yaşamlarının korunması için yapısal ayrıntıların sonuna kadar takip edilmesi gerektiği belirtildi.   “Bu Bölgedeki Ekosistem Yok Edilecek” Kazdağı Ekoloji Platformu Sözcüsü Dr. Güleda Erensoy, maden projesinin bölgede vereceği zarara dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bu proje Kazdağları'nın eteklerinde, doğanın kalbine bir hançer saplamak işareti geliyor. Cengiz Holding'in projesi yalnızca ağaç kıyımı ile kalmayacak; binlerce yıllık ekosistem yok olacak. Sadece orman değil, içinde barındırıldığı tüm canlılar da büyük bir tehdit altında. Madenin devasa atık Hacıbekirler köyüne sadece 750 metre mesafede ve bölgedeki tarım alanlarıyla iç içe geçmiş durumda.Bu baraj, köylülerin ve tüm çevresel oluşumları tehdit ediyor. yıkımı durdurun!”   “Kazdağları'nın Suları ve Toprakları Kirlenme Tehlikelisiyle Karşı Karşıya” Çan Çevre Derneği Başkanı ve Kazdağı Ekoloji Platformu üyesi gazeteci Muhammet Yavaş ise su kirliliği riskinin üzerinde durarak şunları ekledi: “Bu proje, Kazdağları'nın ve çevredeki köylerin su kaynaklarını kirletme tehlikesini taşıyor. Truva Bakır A.Ş. burada maden işletmesi adına iki adet göleti kendine dağıtım yaptı. Dahası, su yetersizliği durumunda Çan ilçesinin ana su kaynağı olan Kocabaş Çayı'ndan su çekecekler. Kıt su kaynaklarımızın taleplerine feda ediliyor. Halkın içme suyu, yönetim sulama sorunları hiçe sayılıyor. Halk susuz kalırken şirket bu suyu nasıl kullanabilir? Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Bu su bizim hayat kaynağımızdır, kirletilmesine izin vermeyeceğiz.”   “Yaşam Alanlarımızdan Elinizi Çekin” Kazdağı Ekoloji Platformu, TEMA Vakfı, Çan Çevre Derneği ve birçok sivil toplum olayı, Cengiz Holding'in madencilik faaliyetlerine karşı ortak bir mücadele yürüteceklerini duyurdu. Dr. Güleda Erensoy ve Muhammet Yavaş, Kazdağları'nın doğal varlıklarının korunması için hukuki süreç sonuna kadar takip edeceklerini belirterek şöyle dediler: “Yaşam alanlarımızdan elinizi çekin! Buradan tüm kamu halkına sesleniyoruz: Görevlerinizi yerine ve halkın evinden. Cengiz Holding'in Kazdağları'ndaki bu doğa katliamını ortaya çıkaran hepimizin sorumluluğudur. Bir arada bu yıkıma karşı direnecek, Kazdağları'nı ve içinde yaşayan tüm canlıları koruyacağız.” Çevre savunucuları ve köylüler, "Yaşam altından daha değerlidir, Cengiz Defol!" sloganlarıyla bölgedeki olaylara devam ederken, Kazdağları'nın doğal zenginliklerini koruma mücadelesini sürdüreceklerini ifade ettiler.
Çanakkale – Bayramiç'in Hacıbekirler köyünde, Cengiz Holding'e bağlı altın madeni sahasının genişletilmesi amacıyla, grafik kesimlerine yönelik tepkiler büyüyor. Çevre savunucuları, Kazdağları'nda bir milyon ağacın kesilmesine yol açan madenlerin faaliyetlerine karşı seslerini artırmak için bölgesel akın yaptı.

Kazdağları'nın olağanüstü özelliklerinin yok oluşuna karşı tepkilerini göstermek isteyen çevreciler, Bayramiç'e bağlı Hacıbekirler köyünde toplandı. Türkiye'nin dört bir yanından gelen çevre aktivistleri, madencilik ürünleri bölgesinde zararlara dikkat çekmek amacıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Çevreciler, Cengiz Holding'in şantiye evi önünde basın açıklaması yaparak, Kazdağları'nın korunması için acil önlem hazırlanması vurguladı.

Kazdağları'nda Ekolojik Yıkım: Cengiz Holding Ağaç Kıyımı ve Maden Çalışmalarına Başladı


Çanakkale Bayramiç'te Halk, Çevre Savunucuları ve Ekoloji Platformları Ayağa Kalktı: "Yaşam Altından Değerlidir, Kazdağları’ndan Cengiz Defol!"

Çanakkale'nin Bayramiç ilçesi, Kazdağları'nın eteklerinde yer alan Hacıbekirler köyü civarında Cengiz Holding'e bağlı Truva Bakır A.Ş., Halilağa Altın Bakır Madeni projesi kapsamında ağaç kesme ve yol açmaya başladı. Bölgedeki doğal yapıyı tehdit eden bu girişime karşı çevre savunucuları, köylüler ve Kazdağı Ekoloji Platformu yoğun bir tepki gösteriyor. Şirketin sağladığı ÇED izni ve kapasite artışlarıyla alanı genişletmesi çevre halkını kaygılandırırken, birçok dernek ve sivil toplum kuruluşu ekolojik yıkıma karşı hukuki süreci devam ettirme kararı aldı.

Çanakkale'nin Bayramiç ilçesi Kazdağları eteklerinde, Cengiz Holding'e bağlı Truva Bakır A.Ş., Hacıbekirler köyü’nde yer yer alan Halilağa Altın Bakır Madeni projesinin bölgedeki ekosistemi ve yaşam alanını tehdit eden girişimine karşı halk ve çevre savunmaları harekete geçti. Kazdağı Ekoloji Platformu adına Dr. Güleda Erensoy ve Çan Çevre Derneği Başkanı gazeteci Muhammet Yavaş, köylülerle birlikte tepki göstererek, maden sahasının durdurulması için tüm dünyada seslendi.

 

“Bu Bölgedeki Ekosistem Yok Edilecek”


Kazdağı Ekoloji Platformu Sözcüsü Dr. Güleda Erensoy, maden projesinin bölgede vereceği zarara dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Bu proje Kazdağları'nın eteklerinde, doğanın kalbine bir hançer saplamak işareti geliyor. Cengiz Holding'in projesi yalnızca ağaç kıyımı ile kalmayacak; binlerce yıllık ekosistem yok olacak. Sadece orman değil, içinde barındırıldığı tüm canlılar da büyük bir tehdit altında. Madenin devasa atık Hacıbekirler köyüne sadece 750 metre mesafede ve bölgedeki tarım alanlarıyla iç içe geçmiş durumda.Bu baraj, köylülerin ve tüm çevresel oluşumları tehdit ediyor. yıkımı durdurun!”

 

“Kazdağları'nın Suları ve Toprakları Kirlenme Tehlikelisiyle Karşı Karşıya”


Çan Çevre Derneği Başkanı ve Kazdağı Ekoloji Platformu üyesi gazeteci Muhammet Yavaş ise su kirliliği riskinin üzerinde durarak şunları ekledi:

“Bu proje, Kazdağları'nın ve çevredeki köylerin su kaynaklarını kirletme tehlikesini taşıyor. Truva Bakır A.Ş. burada maden işletmesi adına iki adet göleti kendine dağıtım yaptı. Dahası, su yetersizliği durumunda Çan ilçesinin ana su kaynağı olan Kocabaş Çayı'ndan su çekecekler. Kıt su kaynaklarımızın taleplerine feda ediliyor. Halkın içme suyu, yönetim sulama sorunları hiçe sayılıyor. Halk susuz kalırken şirket bu suyu nasıl kullanabilir? Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Bu su bizim hayat kaynağımızdır, kirletilmesine izin vermeyeceğiz.”

 

Maden Projesinin Ölçeği: 1 Milyona Yakın Ağaç Tehlikelide


“Proje, devlet ormanı üzerinde yaklaşık 60 bin dönümlük alanı kapsıyor. Truva Bakır A.Ş, bu alanın üzerinde 5.880 dönümlük bir bölüm içeren Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) izni aldı, ancak bu sınırların daha da genişletilmesi öngörülüyor. ÇED raporlarında proje "bakır madeni" olarak tanımlanmış olsa da, uluslararası fizibilite raporlarında ve işletme projelerinde "altın madeni" olarak geçiş iddiası yapılıyor. Bu kayıtlı durum, şirketin faaliyetleri ve niyetleri ile ilgili endişelerimi arttırmış durumda.” Dedi.

 

“Yaşam Alanlarımızdan Elinizi Çekin”


Kazdağı Ekoloji Platformu, TEMA Vakfı, Çan Çevre Derneği ve birçok sivil toplum kuruluşu, Cengiz Holding'in madencilik faaliyetlerine karşı ortak bir mücadele yürüteceklerini duyurdu. Dr. Güleda Erensoy ve Muhammet Yavaş, Kazdağları'nın doğal varlıklarının korunması için hukuki süreç sonuna kadar takip edeceklerini belirterek şöyle dediler:

“Yaşam alanlarımızdan elinizi çekin! Buradan tüm kamu halkına sesleniyoruz: Görevlerinizi yerine ve halkın evinden. Cengiz Holding'in Kazdağları'ndaki bu doğa katliamını ortaya çıkaran hepimizin sorumluluğudur. Bir arada bu yıkıma karşı direnecek, Kazdağları'nı ve içinde yaşayan tüm canlıları koruyacağız.”

Çevre savunucuları ve köylüler, "Yaşam altından daha değerlidir, Cengiz Defol!" sloganlarıyla bölgedeki olaylara devam ederken, Kazdağları'nın doğal zenginliklerini koruma mücadelesini sürdüreceklerini ifade ettiler.

 

Yerel Yaşam Alanları Tehlikeli Altında


Proje kapsamında, açık ocak madenciliği, atık barajları, kırma ve eleme tesisleri, pasa alanları ve siyanür gibi kimyasalların değişime uğraması gibi unsurlar yer alıyor. Devasa atık barajı, Hacıbekirler köyüne yalnızca 750 metre mesafede bulunuyor ve bölgede tarım alanları ile iç içe geçmiş durumda. ÇED içeriğinin neredeyse tamamı devlet ormanı açıklamalarında ve yaklaşık 100 dönümlük bir alanda inşaat çalışmaları başladı. Proje kapsamı yüzbinlerce ağacın yanı sıra ormanda yaşayan çok sayıda canlının yaşam alanı yok edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır.

 

Su Kaynakları ve Ekolojik Dengenin Tehdidi


Maden projesi, bölgedeki su kaynaklarını da tehdit ediyor. DSİ ile şirket arasında yapılan çerçeve, projeye iki adet gölet protokolü ile çoğaltılarak su ihtiyaçları karşılanmaya çalışılacaktır. Ancak yüzey sularının henüz olmaması durumunda, Çan ilçesinin ana su kaynaklarından biri olan Kocabaş Çayı'ndan burada su aktarılacak. Bölgedeki kıt su kaynakları madencilik faaliyetleri için dağıtımı yapılırken, yerel halk susuzluk endişeleri yaşanıyor.

 

Çevreciler ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Mücadele Çağrısı
Kazdağı Ekoloji Platformu, TEMA Vakfı, Çan Çevre Derneği ve Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği gibi birçok sivil toplum etkinliği, 2021 yılında sıcak ÇED protestolarıyla çeşitli davalar açmıştı. Hukuki mücadele devam etmesine rağmen, şirket şema kesimlerine başladı ve faaliyetleri hızlandırdı. Çevre savunucuları, yapılan ağaç kıyılarının durdurulması ve bölgedeki yaşamın korunması için yeni hukuki işlemleri başlatacaklarını belirtti.

 

Kurumlara Çağrı: "Görevlerinizi Yerine Getirin"
Kazdağı Ekoloji Platformu ve çevre savunucuları, projeye izin veren tüm kamu kurumlarına seslenerek çalıştırılmalarını ve doğayı korumalarını talep etti. Danıştay'a, ÇED olumlu kararının iptal edilmesi programında bulunulurken, Tarım ve Orman Bakanlığı'na orman dağıtım izinlerini iptal etme operasyonu yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na da seslenen çevreciler, projeden etkilenecek arkeolojik ve kültürel varlıkların korunmasını istedi.

 

Halk ve Çevre Savunucularının Mesajı: "Yaşam Altından Değerlidir, Cengiz Defol!"


Kazdağı Ekoloji Platformu ve çevre savunucuları, "yaşam altından daha değerlidir" sloganıyla projeye karşı kararlılıkla mücadele edeceklerini belirttiler. Çevre ve halk sağlığını tehdit eden Halilağa Altın Bakır Madeni projesine karşı, Kazdağları'nın ve bölgelerdeki köylülerin yaşamlarının korunması için yapısal ayrıntıların sonuna kadar takip edilmesi gerektiği belirtildi.

 

“Bu Bölgedeki Ekosistem Yok Edilecek”


Kazdağı Ekoloji Platformu Sözcüsü Dr. Güleda Erensoy, maden projesinin bölgede vereceği zarara dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Bu proje Kazdağları'nın eteklerinde, doğanın kalbine bir hançer saplamak işareti geliyor. Cengiz Holding'in projesi yalnızca ağaç kıyımı ile kalmayacak; binlerce yıllık ekosistem yok olacak. Sadece orman değil, içinde barındırıldığı tüm canlılar da büyük bir tehdit altında. Madenin devasa atık Hacıbekirler köyüne sadece 750 metre mesafede ve bölgedeki tarım alanlarıyla iç içe geçmiş durumda.Bu baraj, köylülerin ve tüm çevresel oluşumları tehdit ediyor. yıkımı durdurun!”

 

“Kazdağları'nın Suları ve Toprakları Kirlenme Tehlikelisiyle Karşı Karşıya”


Çan Çevre Derneği Başkanı ve Kazdağı Ekoloji Platformu üyesi gazeteci Muhammet Yavaş ise su kirliliği riskinin üzerinde durarak şunları ekledi:

“Bu proje, Kazdağları'nın ve çevredeki köylerin su kaynaklarını kirletme tehlikesini taşıyor. Truva Bakır A.Ş. burada maden işletmesi adına iki adet göleti kendine dağıtım yaptı. Dahası, su yetersizliği durumunda Çan ilçesinin ana su kaynağı olan Kocabaş Çayı'ndan su çekecekler. Kıt su kaynaklarımızın taleplerine feda ediliyor. Halkın içme suyu, yönetim sulama sorunları hiçe sayılıyor. Halk susuz kalırken şirket bu suyu nasıl kullanabilir? Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Bu su bizim hayat kaynağımızdır, kirletilmesine izin vermeyeceğiz.”

 

“Yaşam Alanlarımızdan Elinizi Çekin”
Kazdağı Ekoloji Platformu, TEMA Vakfı, Çan Çevre Derneği ve birçok sivil toplum olayı, Cengiz Holding'in madencilik faaliyetlerine karşı ortak bir mücadele yürüteceklerini duyurdu. Dr. Güleda Erensoy ve Muhammet Yavaş, Kazdağları'nın doğal varlıklarının korunması için hukuki süreç sonuna kadar takip edeceklerini belirterek şöyle dediler:

“Yaşam alanlarımızdan elinizi çekin! Buradan tüm kamu halkına sesleniyoruz: Görevlerinizi yerine ve halkın evinden. Cengiz Holding'in Kazdağları'ndaki bu doğa katliamını ortaya çıkaran hepimizin sorumluluğudur. Bir arada bu yıkıma karşı direnecek, Kazdağları'nı ve içinde yaşayan tüm canlıları koruyacağız.”

Çevre savunucuları ve köylüler, "Yaşam altından daha değerlidir, Cengiz Defol!" sloganlarıyla bölgedeki olaylara devam ederken, Kazdağları'nın doğal zenginliklerini koruma mücadelesini sürdüreceklerini ifade ettiler.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.