Çanakkale’de Öğretmenlerden Öğretmenlik Meslek Kanunu’na Siyah Çelenkli Protesto

Eğitim emekçileri, Çanakkale Valiliği önüne siyah çelenk bırakarak kanun teklifine yönelik tepkilerini sembolik bir şekilde ortaya koydular. Öğretmenler, kanunun bu haliyle mesleki güvence sağlamadığını, aksine öğretmenlerin çalışma koşullarını daha da zorlaştırdığını belirtti.

Çanakkale'de öğretmenler, TBMM gündemine yeniden getirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu’na tepki göstermek amacıyla Çanakkale Valiliği önüne siyah çelenk bıraktı. Öğretmen sendikalarının öncülüğünde gerçekleştirilen bu eylemde, Eğitim-Sen, Eğitim-İş Sendikası, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası ve Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri bir araya gelerek Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı duydukları rahatsızlıklarını dile getirdiler. Eylemin ilk ayağı, kentin simgelerinden biri olan Truva atı önünde yapılan basın açıklamasıyla başladı. Çanakkale’de Eğitim-Sen, Eğitim-İş Sendikası, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası ve Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri, şehir merkezindeki Truva atı önünde bir araya gelerek kanunun öğretmenlerin mesleki haklarını zedelediğini, eğitim kalitesini düşürdüğünü ve öğretmenlerin ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm getirmediğini belirttiler. Protesto sırasında yapılan basın açıklamasıyla öğretmenler, kanun teklifinin yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.   Sendikaların Ortak Tepkisi: “Öğretmenlerin Hakları Görmezden Geliniyor” Yapılan basın açıklamasında, sendikalar kanunun Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından öğretmenlerin taleplerine kulak verilmeden hazırlandığını belirttiler. Bu kanunun eğitim sistemini iyileştirmekten çok uzak olduğunu savunan sendikalar, TBMM’de daha önce görüşülen ve kısmen kabul edilen bu kanunun öğretmenlerin en temel taleplerini göz ardı ettiğini vurguladı. Sendikalar, kanun teklifinde yer alan maddelerin, öğretmenlerin ekonomik, sosyal ve mesleki haklarını zayıflattığını ifade ederek, mevcut haliyle mesleğin itibarını daha da düşüreceğini belirtti.   Eylemde Dikkat Çeken Eleştiriler Çanakkale’deki protesto sırasında dile getirilen ana eleştiriler, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin haklarına dair bir iyileştirme sunmadığına dikkat çekti. Öğretmenlerin taleplerinin karşılanmadığını ve kanunun birçok temel başlıkta yetersiz kaldığını ifade eden sendikalar, şu noktaların altını çizdi: "Meslek Kanunu Tanımı Yanıltıcıdır": Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun adı, öğretmenlerin mesleki haklarını güvence altına almayı vadetse de gerçekte bu hakları kapsamamaktadır. Sendikalar, bu kanunun öğretmenlerin görev ve sorumluluklarını tanımlamak yerine, mesleğin değerini düşüren bir niteliğe sahip olduğunu vurguladılar. Özellikle sosyal haklar, örgütlenme özgürlüğü ve mesleki güvence gibi konuların kanun teklifi kapsamında yer almaması ciddi bir eksiklik olarak öne çıkıyor. "Anayasa Mahkemesi Kararları Göz Ardı Edilmiştir": Daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen bazı maddelerin kanun teklifi içinde yeniden yer aldığına dikkat çeken sendikalar, özellikle aday öğretmenlik sürecinin güvence altına alınmadan "hazırlık eğitimi" adı altında yeniden düzenlenmesini kabul edilemez buluyor. "Unvan Ayrımı Eşitsizlik Yaratıyor": Kanunun, öğretmenler arasında unvan ayrımı yaparak "uzman öğretmen" ve "başöğretmen" unvanlarını koruması, öğretmenlerin mesleki kıdemine dayalı bir ücret düzenlemesi getirmemesi eleştirildi. Sendikalar, öğretmenlerin tamamına unvan ayrımı yapılmaksızın adil bir ücretlendirme sisteminin getirilmesi gerektiğini savundu. "Eğitim Fakülteleri Hedef Alınıyor": Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifinde, eğitim fakültelerinin başarısız gösterilmesi ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın başarılı olduğu yönündeki iddialar, sendikalar tarafından gerçek dışı ve eğitim kurumlarının itibarını zedeleyen bir yaklaşım olarak nitelendirildi. "Mesleki Güvence Sağlamıyor, Güvencesiz İstihdamı Artırıyor": Sendikalar, kanun teklifinde güvenceli istihdam modellerine yer verilmediğini belirterek, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam biçimlerinin yaygınlaştırılmasından endişe duyduklarını ifade etti. Hazırlık eğitimi adı altında yeni bir güvencesizlik modelinin dayatılmasına karşı çıkıldı. "Öğretmenlik Lisans Eğitiminin Değeri Düşürülüyor": Öğretmen yetiştirme süreçlerinde köklü değişiklikler öngören kanun teklifine göre, kısa süreli bir eğitimle öğretmenlik mesleğine girilmesinin planlandığını belirten sendikalar, bu durumun öğretmenlik mesleğinin niteliğini ciddi şekilde zayıflatacağını savundu. "Milli Eğitim Akademesi Kabul Edilemez": Kanun teklifinde öngörülen Milli Eğitim Akademisi’nin, öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini zayıflatacağı, öğretmenlik diplomasının esas alınması gerektiği vurgulandı. Öğretmen yetiştiren kurumların yetkinliğini tartışmaya açmanın yanlış olduğu ifade edildi.   Siyah Çelenk ile Sembolik Protesto Basın açıklamasının ardından, öğretmenler siyah çelenk taşıyarak Çanakkale Valiliği önüne yürüdüler ve çelenk bırakarak tepkilerini somutlaştırdılar. Siyah çelenk, öğretmenlerin kanun teklifine karşı duydukları derin rahatsızlığı ve hükümetin bu tepkilere kulak vermesi gerektiğini simgeleyen sembolik bir eylem olarak öne çıktı. Eylemde konuşan öğretmenler, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin sorunlarına çözüm getirmekten çok uzak olduğunu ve kanunun bu haliyle öğretmenleri daha da zor şartlar altında çalışmaya zorlayacağını vurguladılar. Ayrıca, öğretmenlerin temel hakları olan sosyal güvence, kürsü dokunulmazlığı, dinlenme ve tatil haklarının kanun teklifinde yer almamasının kabul edilemez olduğunu belirttiler.   Sendikalar Taleplerini Yineledi Protesto sırasında yapılan açıklamalarda, sendikalar öğretmenlerin taleplerini yeniden dile getirdi. "Eşit işe eşit ücret" ilkesinin uygulanması gerektiğini ve öğretmenler arasında unvan ayrımına son verilmesi gerektiğini belirttiler. Özellikle özel sektörde çalışan öğretmenlerin ücret güvencesinin sağlanması gerektiğine dikkat çeken sendikalar, kamu ve özel sektör öğretmenleri arasındaki farkın kapatılmasını talep ettiler. Ayrıca, ÇEDES gibi projelerle öğretmenlere meslek dışı görevlerin yüklenmesini kabul etmediklerini belirten sendikalar, öğretmenlerin asli görevlerinin eğitimi sağlamak olduğunu ve okullarda bu görevlerin sadece öğretmenler tarafından yerine getirilmesi gerektiğini savundular.   "Güvencesiz İstihdamı Reddediyoruz" Sendikalar, protesto sırasında güvencesiz istihdam biçimlerine karşı olduklarını ve tüm öğretmenlerin kadrolu ve güvenceli bir şekilde istihdam edilmesi gerektiğini vurguladılar. Ücretli öğretmenlik ve sözleşmeli öğretmenlik gibi uygulamaların sona erdirilmesini talep eden öğretmenler, mesleki haklarının tam anlamıyla güvence altına alınması gerektiğini belirttiler. Çanakkale’deki protesto, öğretmenlerin taleplerinin hükümet tarafından dikkate alınması çağrısıyla sona erdi.