Sitenin sağında bir giydirme reklam

Diyarbakır’da Katledilen Narin Güran’ın Ardından Çanakkale’de Kadınlar Protesto Düzenledi

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 09.09.2024 - 21:15, Güncelleme: 09.09.2024 - 21:16 57210 kez okundu.
 

Diyarbakır’da Katledilen Narin Güran’ın Ardından Çanakkale’de Kadınlar Protesto Düzenledi

Diyarbakır’da 19 gündür kayıp olan ve cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın hunharca öldürülmesinin ardından, Çanakkale'de kadınlar sokağa çıkarak bu korkunç cinayeti protesto etti. İskele Meydanı’nda toplanan Çanakkale Kadın Platformu ve 8 Mart Kadın Platformu bileşenleri, basın açıklaması yaparak kadına ve çocuğa yönelik artan şiddete tepki gösterdi.
 “Acımız Büyük, Ancak Öfkemiz Daha Büyük” Çanakkale Kadın Platformu adına konuşan Avukat Burcu Özaydın, Narin Güran’ın ölümünün tüm toplumda derin bir üzüntüye yol açtığını belirtti. Özaydın, “Acımasızca yaşamdan koparılan Narin'in katledilmesi karşısında acımız büyük, çok üzgünüz. Ancak öfkemiz daha büyük,” dedi. Narin’in cansız bedeninin, Diyarbakır’ın Tavşantepe Mahallesi’nde, kaybolduğu evine sadece 3 kilometre uzaklıkta bir dere yatağında, taş ve dallarla gizlenmiş halde bulunduğunu belirten Özaydın, “Bu katliam karşısında sadece üzülmek değil, büyük bir öfke duyuyoruz,” ifadelerini kullandı.   "Artan Çocuk Cinayetleri Vicdanlarda Derin Yaralar Açıyor" Avukat Özaydın, yaptığı açıklamada, son yıllarda çocuklara yönelik cinayet ve istismar olaylarının artmasına dikkat çekti. “Son yıllarda artan çocuk cinayetleri ve istismarlar hepimizin vicdanında derin yaralar açmaktadır. Devletin ve toplumun temel görevi, çocukların sağlıklı ve sevgi dolu bir ortamda büyümesini sağlamak, onları şiddetten ve istismardan korumaktır,” dedi. Özaydın, Türkiye'de kadın ve çocukların korunması konusunda etkin önleyici mekanizmaların yetersiz olduğunu, iktidarın kadın ve çocuk haklarını ihmal eden politikaları yüzünden bu tür şiddet vakalarının arttığını belirtti. "Kutsal aile söylemiyle kadınların ve çocukların temel hakları dahi korunmamakta, şiddetin ve katliamların önü açılmaktadır," diyerek, özellikle aile içinde yaşanan şiddetin ve eril devlet yapısının bu sorunları daha da derinleştirdiğini vurguladı.   İstanbul Sözleşmesi'nden Çekilme Eleştirildi Avukat Burcu Özaydın, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını da eleştirdi. Sözleşmenin çocuklar ve kadınları şiddetten korumak için önemli bir mekanizma sunduğunu belirtti. “Toplumun tüm protestolarına rağmen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı uygulandı. Bu karar, çocuklarımızı tarikat ve cemaatlerin eline teslim eden karanlık politikaların bir parçası,” dedi. Açıklamada, tarikatların ve cemaatlerin, çocukların eğitiminde oynadığı rollerin de toplumsal cinsiyet eşitsizliğini beslediği ve çocukların istismara açık hale getirildiği ifade edildi. “Kadın ve çocukların karşısında ataerkil politikalarla güçsüzleştirilen bir toplum yaratıldı. Bu politikalar, çocuk istismarı ve kadın cinayetlerini meşrulaştırıyor,” diye ekledi.   "Eril Şiddet Sistematik Bir Sorundur" Avukat Özaydın, çocuk cinayetlerinin münferit olaylar olarak gösterilmesine karşı çıktı. “Bu tür cinayetler münferit değil, sistematik olarak beslenen eril şiddetin sonucudur. Eril faşist iktidarın yarattığı bu şiddet ortamı, toplumun vicdanında büyük yaralar açmaktadır,” dedi. Özaydın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın geçmişte yaptığı “Bir kereden bir şey olmaz” açıklamasını hatırlatarak, bu zihniyetin çocuklara yönelik şiddeti nasıl göz ardı ettiğini vurguladı. Narin Güran’ın katledildiği köydeki tarikat bağlantılarına ve AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun “Bazı şeyleri bilsek de söylemeyiz, aile bizim dostumuzdur” şeklindeki açıklamalarına da tepki gösterildi. Bu tür açıklamaların, kadın ve çocuk cinayetlerinin üzerinin örtülmesinde nasıl bir rol oynadığına dikkat çekildi.   Cezasızlık Politikalarına Tepki Kadın Platformu, çocuklara karşı işlenen suçlarda uygulanan cezasızlık politikalarına da sert eleştiriler yöneltti. Özaydın, iyi hal indirimleri ve caydırıcılığı olmayan cezaların adalet sisteminin eksikliklerini gösterdiğini belirtti. “Adalet sistemi, bu şiddet dolu toplumun mimarlarından biridir. Cezasızlık politikaları, failleri cesaretlendirmekte ve suçların artmasına zemin hazırlamaktadır,” diye ekledi.   İstanbul Sözleşmesi’ne Geri Dönülmeli Avukat Burcu Özaydın, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesi ve kadına ve çocuğa yönelik şiddete karşı etkin önleyici mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Narin Güran’ın katilleri ve suçu örtbas edenlerin adalet önünde hesap vermesi için yetkilileri göreve çağırdı. “Bu vahşetin sorumlularının adalet önünde hesap vermesi için etkin bir soruşturma yürütülmelidir. Devletin görevi, çocukların yaşam hakkını her koşulda korumaktır,” dedi.   Kadınlar Mücadeleden Vazgeçmeyecek Kadın hareketinin, çocuklara yönelik her türlü şiddeti önlemek ve çocuklar için adalet sağlamak adına mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Özaydın, “Narin için adalet! Katledilen, istismara uğrayan tüm çocuklarımız için adalet!” diye sözlerini tamamladı. Çanakkale'de kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve çocuklara yönelik şiddeti sona erdirmek için mücadelenin devam edeceğini belirterek, bu tür cinayetlere karşı sessiz kalmayacaklarını bir kez daha gösterdi.   Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu’ndan Narin Güran İçin Adalet Çağrısı Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu, Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran için İskele Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına sivil toplum kuruluşları, CHP milletvekilleri ve vatandaşlar katıldı. Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu bileşenleri, Diyarbakır'da 19 gün boyunca kayıp olan ve cansız bedeni bir dere yatağında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran için sert bir basın açıklaması yaptı. Platform, Narin’in ölümünü protesto ederken, yetkililerin ve toplumun kayıplara ve istismara karşı sessiz kalmasını eleştirdi. Açıklamada, “Failleri değil, çocukları koruyun!” sloganı öne çıkarıldı ve Narin’in cesedinin bulunamamasıyla ilgili soru işaretleri dile getirildi. “Onca teknik donanıma rağmen Narin nasıl bulunamadı, kimler korunmaya çalışıldı?” soruları yöneltilirken, olayın üstünün örtülmeye çalışıldığı iddia edildi. Platform, “Kutsal aile düzeni” adı altında kadınlar ve çocukların korunmadığını, çocukların tarikatlara teslim edilerek istismara uğradığını ve toplumun bu sessizlik içinde çocukların kaybolmasına göz yumduğunu belirtti. Narin’in yalnızca son kurban olmadığını, yıllardır çocukların istismara uğradığını ve bu olayların cezasız kaldığını ifade ettiler. Platform ayrıca, AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun olaya müdahil olmasına dikkat çekerek, “Aileyle 40 yıllık dostluğum var” açıklamasını kovuşturmaya siyasetin etkisinin bir göstergesi olarak değerlendirdi. 2024 Ağustos ayında 33 kadın cinayeti ve 24 şüpheli kadın ölümü yaşandığı belirtilerek, çocuklara yönelik suçların her geçen yıl arttığı vurgulandı. Son olarak, Narin ve tüm kaybolan çocuklar için adalet taleplerini yükselten platform, bu tür cinayetlerin faillerinin sadece bireyler olmadığını, politikaların da bu suçları cesaretlendirdiğini belirtti. Çocukların güvenli bir yaşam sürebileceği bir toplum için mücadeleye devam edeceklerini açıkladılar.
Diyarbakır’da 19 gündür kayıp olan ve cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın hunharca öldürülmesinin ardından, Çanakkale'de kadınlar sokağa çıkarak bu korkunç cinayeti protesto etti. İskele Meydanı’nda toplanan Çanakkale Kadın Platformu ve 8 Mart Kadın Platformu bileşenleri, basın açıklaması yaparak kadına ve çocuğa yönelik artan şiddete tepki gösterdi.

 “Acımız Büyük, Ancak Öfkemiz Daha Büyük”

Çanakkale Kadın Platformu adına konuşan Avukat Burcu Özaydın, Narin Güran’ın ölümünün tüm toplumda derin bir üzüntüye yol açtığını belirtti. Özaydın, “Acımasızca yaşamdan koparılan Narin'in katledilmesi karşısında acımız büyük, çok üzgünüz. Ancak öfkemiz daha büyük,” dedi. Narin’in cansız bedeninin, Diyarbakır’ın Tavşantepe Mahallesi’nde, kaybolduğu evine sadece 3 kilometre uzaklıkta bir dere yatağında, taş ve dallarla gizlenmiş halde bulunduğunu belirten Özaydın, “Bu katliam karşısında sadece üzülmek değil, büyük bir öfke duyuyoruz,” ifadelerini kullandı.

 

"Artan Çocuk Cinayetleri Vicdanlarda Derin Yaralar Açıyor"

Avukat Özaydın, yaptığı açıklamada, son yıllarda çocuklara yönelik cinayet ve istismar olaylarının artmasına dikkat çekti. “Son yıllarda artan çocuk cinayetleri ve istismarlar hepimizin vicdanında derin yaralar açmaktadır. Devletin ve toplumun temel görevi, çocukların sağlıklı ve sevgi dolu bir ortamda büyümesini sağlamak, onları şiddetten ve istismardan korumaktır,” dedi.

Özaydın, Türkiye'de kadın ve çocukların korunması konusunda etkin önleyici mekanizmaların yetersiz olduğunu, iktidarın kadın ve çocuk haklarını ihmal eden politikaları yüzünden bu tür şiddet vakalarının arttığını belirtti. "Kutsal aile söylemiyle kadınların ve çocukların temel hakları dahi korunmamakta, şiddetin ve katliamların önü açılmaktadır," diyerek, özellikle aile içinde yaşanan şiddetin ve eril devlet yapısının bu sorunları daha da derinleştirdiğini vurguladı.

 

İstanbul Sözleşmesi'nden Çekilme Eleştirildi

Avukat Burcu Özaydın, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını da eleştirdi. Sözleşmenin çocuklar ve kadınları şiddetten korumak için önemli bir mekanizma sunduğunu belirtti. “Toplumun tüm protestolarına rağmen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı uygulandı. Bu karar, çocuklarımızı tarikat ve cemaatlerin eline teslim eden karanlık politikaların bir parçası,” dedi.

Açıklamada, tarikatların ve cemaatlerin, çocukların eğitiminde oynadığı rollerin de toplumsal cinsiyet eşitsizliğini beslediği ve çocukların istismara açık hale getirildiği ifade edildi. “Kadın ve çocukların karşısında ataerkil politikalarla güçsüzleştirilen bir toplum yaratıldı. Bu politikalar, çocuk istismarı ve kadın cinayetlerini meşrulaştırıyor,” diye ekledi.

 

"Eril Şiddet Sistematik Bir Sorundur"

Avukat Özaydın, çocuk cinayetlerinin münferit olaylar olarak gösterilmesine karşı çıktı. “Bu tür cinayetler münferit değil, sistematik olarak beslenen eril şiddetin sonucudur. Eril faşist iktidarın yarattığı bu şiddet ortamı, toplumun vicdanında büyük yaralar açmaktadır,” dedi. Özaydın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın geçmişte yaptığı “Bir kereden bir şey olmaz” açıklamasını hatırlatarak, bu zihniyetin çocuklara yönelik şiddeti nasıl göz ardı ettiğini vurguladı.

Narin Güran’ın katledildiği köydeki tarikat bağlantılarına ve AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun “Bazı şeyleri bilsek de söylemeyiz, aile bizim dostumuzdur” şeklindeki açıklamalarına da tepki gösterildi. Bu tür açıklamaların, kadın ve çocuk cinayetlerinin üzerinin örtülmesinde nasıl bir rol oynadığına dikkat çekildi.

 

Cezasızlık Politikalarına Tepki

Kadın Platformu, çocuklara karşı işlenen suçlarda uygulanan cezasızlık politikalarına da sert eleştiriler yöneltti. Özaydın, iyi hal indirimleri ve caydırıcılığı olmayan cezaların adalet sisteminin eksikliklerini gösterdiğini belirtti. “Adalet sistemi, bu şiddet dolu toplumun mimarlarından biridir. Cezasızlık politikaları, failleri cesaretlendirmekte ve suçların artmasına zemin hazırlamaktadır,” diye ekledi.

 

İstanbul Sözleşmesi’ne Geri Dönülmeli

Avukat Burcu Özaydın, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesi ve kadına ve çocuğa yönelik şiddete karşı etkin önleyici mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Narin Güran’ın katilleri ve suçu örtbas edenlerin adalet önünde hesap vermesi için yetkilileri göreve çağırdı. “Bu vahşetin sorumlularının adalet önünde hesap vermesi için etkin bir soruşturma yürütülmelidir. Devletin görevi, çocukların yaşam hakkını her koşulda korumaktır,” dedi.

 

Kadınlar Mücadeleden Vazgeçmeyecek

Kadın hareketinin, çocuklara yönelik her türlü şiddeti önlemek ve çocuklar için adalet sağlamak adına mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Özaydın, “Narin için adalet! Katledilen, istismara uğrayan tüm çocuklarımız için adalet!” diye sözlerini tamamladı.

Çanakkale'de kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve çocuklara yönelik şiddeti sona erdirmek için mücadelenin devam edeceğini belirterek, bu tür cinayetlere karşı sessiz kalmayacaklarını bir kez daha gösterdi.

 

Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu’ndan Narin Güran İçin Adalet Çağrısı

Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu, Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran için İskele Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına sivil toplum kuruluşları, CHP milletvekilleri ve vatandaşlar katıldı.

Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu bileşenleri, Diyarbakır'da 19 gün boyunca kayıp olan ve cansız bedeni bir dere yatağında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran için sert bir basın açıklaması yaptı. Platform, Narin’in ölümünü protesto ederken, yetkililerin ve toplumun kayıplara ve istismara karşı sessiz kalmasını eleştirdi.

Açıklamada, “Failleri değil, çocukları koruyun!” sloganı öne çıkarıldı ve Narin’in cesedinin bulunamamasıyla ilgili soru işaretleri dile getirildi. “Onca teknik donanıma rağmen Narin nasıl bulunamadı, kimler korunmaya çalışıldı?” soruları yöneltilirken, olayın üstünün örtülmeye çalışıldığı iddia edildi.

Platform, “Kutsal aile düzeni” adı altında kadınlar ve çocukların korunmadığını, çocukların tarikatlara teslim edilerek istismara uğradığını ve toplumun bu sessizlik içinde çocukların kaybolmasına göz yumduğunu belirtti. Narin’in yalnızca son kurban olmadığını, yıllardır çocukların istismara uğradığını ve bu olayların cezasız kaldığını ifade ettiler.

Platform ayrıca, AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun olaya müdahil olmasına dikkat çekerek, “Aileyle 40 yıllık dostluğum var” açıklamasını kovuşturmaya siyasetin etkisinin bir göstergesi olarak değerlendirdi. 2024 Ağustos ayında 33 kadın cinayeti ve 24 şüpheli kadın ölümü yaşandığı belirtilerek, çocuklara yönelik suçların her geçen yıl arttığı vurgulandı.

Son olarak, Narin ve tüm kaybolan çocuklar için adalet taleplerini yükselten platform, bu tür cinayetlerin faillerinin sadece bireyler olmadığını, politikaların da bu suçları cesaretlendirdiğini belirtti. Çocukların güvenli bir yaşam sürebileceği bir toplum için mücadeleye devam edeceklerini açıkladılar.

Habere ifade bırak !
Habere Ek Video
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.