Kemal Okuyan: Depremden etkilenen yurttaşlarımızın oy hakkını korumak zorundayız
Kemal Okuyan: Depremden etkilenen yurttaşlarımızın oy hakkını korumak zorundayız
Kemal Okuyan, depremzedelerin oy kullanabilmesi ve bölgede yeniden üretime başlayabilmesi için TKP'nin çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı.
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, depremzedelerin oy kullanabilmesi ve bölgede yeniden üretime başlayabilmesi için TKP'nin çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı.
Kemal Okuyan, depremzedelerin oy kullanabilmesi ve bölgede yeniden üretime başlayabilmesi için TKP'nin çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı.
Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Enver Aysever’in Youtube kanalına konuk oldu. TKP’nin depremden etkilenen yurttaşların oy hakkıyla ilgili bir organizasyon hazırlığı içerisinde olduğunu söyleyen Okuyan, TKP’ye güvenen herkesi bu organizasyona destek olmaya çağırdı.
Deprem bölgesindeki sorunların ağırlaşarak sürdüğünü belirten Okuyan, dün bölgede yaşanan fırtınanın başta Maraş’ın Pazarcık ilçesi olmak üzere, bazı yerleşimleri ağır etkilediğini ve bu fırtınanın yarattığı ağır tablonun bölgedeki barınma sorununun hâlâ çözülememiş olmasından kaynaklandığını ifade etti.
Yurttaşların derme çatma çadırlarda yaşamlarını sürdürmeye çalıştığını söyleyen Okuyan, “Depremin ilk günlerindeki o can kurtarma derdinden sonra şu an çok ağır bir tablo var. İnsanlar hayatlarını sürdürmek zorundalar. Bunu bir normalleşme olarak anlamayalım, yıkım çok büyük buna normalleşme denemez. Ama hayat sürmek zorunda. Bu da insanların asgari yaşam koşullarının sağlanmasıyla, çocukların eğitime devam etmesiyle mümkün. Ama bunun içerisinde bir de ekonomi var. Deprem bölgesindeki insanlar zaten elde avuçta ne varsa yitirdi. Çalışmak zorundalar ama iş yok. Bölge acizliğe, çaresizliğe terkedilmiş durumda” ifadeleriyle yıkımın boyutlarının çok büyük olduğunun altını çizdi.
'Su arıtma cihazları ürettik, başka adımlarımız da olacak'
TKP’nin ilk günden itibaren ördüğü dayanışmayı bölgede sürdürmeye devam ettiğini söyleyen Okuyan, çalışmalarını şöyle anlattı:
“İnsanlar el ele verdiğinde en güç koşullarda bile ayakta kalmanın yolunu buluyorlar, bu bir dayanışmadır. Biz yardım sözünü kullanmıyoruz, dayanışma diyoruz. Çünkü orada bizim de arkadaşlarımız, yakınlarımız var. Biz birbirimize yardım etmiyoruz, dayanışıyoruz ve bunun koşullarını yaratmaya çalışıyoruz. Su arıtma cihazları ürettik. Bunlar atla deve değil, devletin çok kolay yapacağı ama yapmak istemediği işler. Üretime dönük kimi adımlar atmanın yollarını arıyoruz, insanların orada ekonomik olarak ayakta durmasını sağlamak için. Bunun bizim anladığımız yöntemi kooperatifçiliktir. Bunun için bazı görüşmeler, hazırlıklar yapıyoruz. Kimi adımlarımız olacak. Çünkü insanların üretim sürecinin dışında kalması son derece tehlikeli. Bir de kendilerini sömürtmeden üretken güçlerini kullanarak ayakta kalırlarsa ekmeklerini kazanırlarsa bu son derece önemli bir katkı olacak. Ama diğer taraftan biz bir siyasi partiyiz, bu düzeni değiştirmek, yıkmak isteyen bir siyasi partiyiz. İnsanlara bir yandan da bu enkazın altında niye kaldığımızı anlatıyoruz. Bize “Propaganda yapıyorsunuz” deniliyor, propaganda her zaman kötü bir şey değildir. İnsanlara niye biz depremde enkazın altında kaldık, niye yoksulluk çekiyoruz, niye evler tepemize çöktü, bunu ve nedenlerini anlatmak zorundayız. Semt evleri bu açıdan özellikle deprem bölgesinde, depremden etkilenen yurttaşlarımızın katkılarıyla ve onların desteğiyle açılıyor. Bize adres veriyorlar, “Şu mekanı size verelim burada semt evi açın” diyorlar. Dolayısıyla planladığımızın ötesinde semt evi açtık, açmaya da devam ediyoruz."
'Seçme seçilme hakkını korumamız lazım'
YSK’nın deprem bölgesindeki yurttaşların kayıtlı olduğu yerlerde oy kullanmaları kararını, kararı alan YSK’nın çözmesi gerektiğini söyleyen Okuyan, karara dönük tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Deprem sonrası milyonlarca kişi kentleri terk etmek zorunda kaldı. Memleketlerinde kullanacaklar kararı alıyorsunuz, peki bunu nasıl sağlayacaksınız? İnsanlar zaten çok zor koşuldalar, kıpırdayacak halleri yok. Dolayısıyla yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalmış yurttaşların, devlet tarafından ya da YSK’nın organizasyonuyla, kayıtlı oldukları yere taşınması lazım. Bunu yapmıyorlar. Çünkü AKP, depremden etkilenen kişilerin AKP’ye öfkeli olduğunu, kendilerine oy vermeyeceğini hesaba katıyor. Bir de haklı olarak adı AKP karşıtına çıkmış bazı yerleşimler var bölgede. Seçme ve seçilme hakkı insanlığın en büyük kazanımlarından biri, bunu korumamız lazım. Aşağı yukarı 1,5 milyon yurttaşın oy kullanma hakkı tehlikede. TKP bu yüzden bir çağrı yaptı. Bu çağrıyı aynı zamanda bir organizasyonla desteklemeye çalışıyoruz. Bunu ilan edeceğiz. Bütün yurttaşlarımızın çabası, bağışıyla depremde kentlerini terk etmek zorunda kalan insanların gidip oy kullanıp geri dönmelerini sağlayan bir organizasyon hazırlığı içindeyiz. Buradan çağrı yapıyorum insanlara, bizi takip etsinler. Biz bunun çağrısını yapacağız. Her bir oy son derece değerlidir. Depremden etkilenen yurttaşlarımızın oy hakkını korumak zorundayız.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.