Sitenin sağında bir giydirme reklam

Kemal Okuyan: ‘Hizbullah’ın direncinin azalmasına sevinenler ABD ve İsrail işbirlikçisidir’

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 01.10.2024 - 09:12, Güncelleme: 01.10.2024 - 09:13 48732 kez okundu.
 

Kemal Okuyan: ‘Hizbullah’ın direncinin azalmasına sevinenler ABD ve İsrail işbirlikçisidir’

soLTV’de Gökhan Kazbek’in sunduğu haftalık “Komünist Bakış” programında bu hafta TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan bölgedeki savaşlara dair açıklamalarda bulundu.
Kemal Okuyan: ‘Hizbullah’ın direncinin azalmasına sevinenler ABD ve İsrail işbirlikçisidir’   Kazbek’in “Lübnan’a saldırılar arttı, Nasrallah’ı katlettiler. Burada TKP tarafından girelim. Önce Hamas, sonra Hizbullah… Bu islamcı örgütlerin TKP’yle bir yakınlığı yok. TKP neden bu İslamcı örgütlere arka çıkıyor?” sorusuna Okuyan, “Net bir şekilde söyleyeyim: İslamcı oldukları için arka çıkmıyoruz” yanıtı verdi.   “Bu örgütler, beğenelim beğenmeyelim, kendi ülkelerinde -ki biri işgal altındaki Filistin, diğeri kısmen işgal altındaki Lübnan- bu coğrafyada emperyalist saldırganlığa ve bunun parçası olarak İsrail’in saldırganlığına direnen örgütler.”   Okuyan, “TKP veya dünyanın komünist partileri, bir islamcı örgüte arka çıkıyor” gibi bir kafa karışıklığı olmaması gerektiğini söyledi: “Ama ortada bir gerçek var: Bu örgütler direniş örgütleridir. TKP açısından mesele şudur: işgale, emperyalist saldırganlığa karşı mücadele eden bu mücadelede öne çıkan örnekler bunlar.”   Okuyan “İdeolojilerini tamamen bir kenara koyma şansımız yok elbette, ama şu an belirleyici olan halk direnişine önderlik etmeleri. Zaten bu mücadelelerde de bir bölümü geçici, bir bölümü kalıcı ittifaklar kuruluyor. Filistin’de birtakım laik, seküler örgütler var, Hamas tek başına, Lübnan’da Hizbullah tek başına… Böyle bir şey yok. Mesela FHKC’nin de liderleri öldürüldü Lübnan’da. Filistin’de bütün devrimci örgütler Hamas’la birlikte davranıyorlar. Lübnan’da da Hizbullah’la işbirliği yapan devrimci örgütler var.” dedi.   İsrail’in Beyrut’taki saldırısında FHKC’nin üç lideri yaşamını yitirdi. TKP, bu gelişme üzerine bugün FHKC’ye bir başsağlığı mektubu iletti.   Kemal Okuyan, Hamas ve Hizbullah’ın, kendi ülkelerindeki direnişe önderlik eden aktörler olduklarını ve kendileriyle dinsel referanslar konusunda benzer düşünmeyen örgütlerle işbirliğine açık olmaları sayesinde bu önderliği kazandıklarını belirtti.     TKP Genel Sekreteri, kendilerine dışarıdan çok sayıda “Bu sarıklılarla ne işiniz var” gibi mesajlar geldiğini belirterek, “Bu mesajları yollayanlar şaka yapıyor olmalılar” yorumu yaptı.   ‘Ben bazı solcu geçinen aydınlardan korktum bu süreçte’ Okuyan, “Türkiye’de de bir işgal girişimi olursa, olmayacağını umarız ama, kimin nerede ne pozisyon alacağını bilemeyiz. Ben açık söyleyeyim bazı solcu geçinen aydınlardan korktum bu süreçte. Bayağı İsrailcilik yapıyorlar” dedi.   Bu kesimin “Bunlar kadınları öldürürler, çocukları öldürürler, tacizcidirler, kafa keserler” gibi şeyler söylediğini belirten Okuyan, “Bunlara dair söylenecek bir sürü şey var da, İsrail ve ABD’nin yaptıklarını nasıl görmezler?” sorusunu sordu.   “Şu an güçler arasında asimetri var, bir saldırı var, kendi topraklarında direnen örgütler var. Bunların öne çıkanları arasında islamcılar egemen diye, İsrail ve ABD yanlılığını solculuğa yakıştıran birtakım tipler türediler ve sesleri giderek daha gür çıkıyor. Hele Hizbullah liderinin öldürülmesinin ardından iyice sesleri yükseldi. Sevinenler var.”   Okuyan, yarın ne olacağını bilemeyeceklerini, ama bugün bu örgütlerin Filistin ve Lübnan’da direnmeleri gerektiğini belirterek, “Bunların direnme yeteneklerinin azalmasına sevinenler, çok net söylüyorum, ABD emperyalizminin işbirlikçisidir. İslamcılar arasında da var, sol liberaller arasında da var bunlar. Bunların hepsi ABD’ye, İsrail saldırganlığına hizmet ediyorlar” dedi.   “Yaşanan biraz da şu: Bizim coğrafyamızda, ve aslında bütün dünya sisteminde, çok kırılgan bir döneme girdik. Uzun süredir böyle bir süreç yaşamıyorduk. Önümüzdeki dönem çok önemli gelişmeler olacak, tersi mümkün değil artık. Sadece Filistin meselesi değil, Ukrayna’daki savaş, ABD’deki seçimler… İsrail öyle bir işe kalkıştı ki, burada durmaz artık.”   ‘Daha en başta ne dedik: İşi din savaşı haline getirirseniz İsrail kazanır’ TKP Genel Sekreteri, İsrail saldırganlığının nasıl durdurulabileceği yönündeki soruya yanıt olarak, meseleyi bir din savaşı olarak görmenin, direnişi imkansız hale getireceği görüşünü dile getirdi:   “Şunu bilmemiz lazım. Evet, mezhepler var. Türkiye’deki islamcıların bir bölümünün Nasrallah için ‘iyi oldu’ demelerinin kaynağında Nasrallah’ın Şiileri temsil eden bir örgütün lideri olması var. Ama bu aynı kişilerin Filistin direnişinde, ki Hamas sünni ağırlıklı bir örgüt, samimi olmadıklarını görüyoruz. İsrail’i düşman görüyorlar. İsrail’le savaşanları mezheplere ayıranları samimi görmek imkansız.”   “Biz ne dedik en başta? Bu işi din savaşları haline getirirseniz İsrail kazanır. Doğrusu ne? Kimileri diyor ki ‘büyük güçlerin çatışmasının yansıması’... Filistin’in yanında hangi büyük güç duruyor? Kimse. Sınıf meselesi bu.”   Filistin’in de zenginleri olduğunu, Lübnan’da da Hizbullah’ı destekleyen iş çevreleri bulunduğunu ifade eden Okuyan, “Ama baktığınızda İsrail’in arkasında duran sınıfsal kuvvetle, Hamas ve Hizbullah’ın arkasındaki güçler arasında denge yok. ‘Efendim İran destekliyor’ diyorlar. İran desteği nedir? Silah ve para veriyorlar. Ama bu bir sınıfsal güç değil. Hizbullah yoksul Lübnanlılara, Hamas da yoksul Filistinlilere dayanıyor. Tabii ki bunlar birer sınıf örgütü değil. Belli sermaye çevrelerinden destek buluyorlar. Ama karşılaştırılamaz” dedi.   “Baktığınız zaman uluslararası tekellerin birleşik gücünün, bunlar arasında Almanya’yı sayın, İngiltere’yi sayın, ABD, İsrail, bütün dünyaya yayılmış olan Yahudi sermayesi, Azerbaycan sermayesi çullanmışlar Filistin’in üzerine. Şimdi bu Lübnan’a taşınmaya çalışılıyor.”   “Bir olguyu gözünüzde büyütmek yanlıştır, ama hafife almak da yanlıştır, hataya sevk eder” diyen Okuyan, ABD’nin dünyadaki hegemonyasının sarsıldığının doğru olduğunu belirterek, “Ama ‘ABD bitti, kaybetti bilmem ne’ diyorlardı, ne oldu? Her defasında aynı şey oluyor. ABD emperyalizmi hâlâ çok büyük bir tehdit. Kim karşısına çıkabiliyor şu anda?” değerlendirmesini yaptı: “ABD ‘bitti’ dendiğinden beri kaç tane ülkeyi işgal etti? Kaç tane ülkeyi karıştırdı, iç savaşa soktu?”   ‘İsrail risk alıyor, bütün kartlarını kullanmaya başladı’ Gökhan Kazbek’in “İsrail’in bu saldırılarının sonsuza kadar sürmeyeceğini, bir noktada durdurulacağını neye dayanarak söylüyorsunuz” sorusuna Kemal Okuyan şöyle yanıt verdi:   “İşin bir kere askeri boyutu var. İsrail’in muazzam bir ateş gücü var, kabul etmese de nükleer savaşları var. Ama iş kara savaşına geldiğinde insan sayısı eksik ve kara savaşında bir noktada işin rengi değişecek. Kara savaşında teknoloji bir noktadan sonra yetmiyor.”   Okuyan’a göre İsrail şu anda bütün kartlarını kullanmaya başladı: “Cihazların patlatılması. Hizbullah’ın komuta kademesinin öldürülmesi. Tüm bunları hemen kullanmayabilirlerdi, hazır tutuyorlardı, hepsini kullandılar.”   TKP Genel Sekreteri, İsrail’in bu tavrıyla risk aldığı kanaatinde: “Hizbullah’ın tabanı var. Toplumsal desteği var. Bunlar mücadele içerisinden gelen hareketler. Yeni bir yapılanmaya gidecekler. İsrail’in bu yeni yapılanmayı çözmesi, benzer bir hakimiyet kurması çok kolay olmayacaktır. Ve yenilgi öğretir, ders alacaklar. Belki farklı bir yapılanmaya gidecekler.”   Okuyan’a göre sıcak mücadele içerisindeki direniş örgütlerinin başına son dönemdeki darbeler İsrail’i tanımadıkları için gelmedi, kendi zaafları nedeniyle geldi.   “İsrail bütün kartları kullanarak bir şey deniyor. Lübnan’a karadan girecekler mi göreceğiz. Ama Suriye de var işin içinde. Suriye’de şimdiye kadar Rusya, İsrail’in İran’dan gelen milislere ve Hizbullah’a yönelik havadan bombardımanına engel olmadı, izin verdi. Engel olacak silahları vardı, kullanmadılar. Bu ne kadar devam edecek? Suriye’de Golan Tepeleri işgal altında. Bu ne olacak? Rusya bunu kabullenecek mi? Bundan sonra ne olur?”   İsrail’in Lübnan’ın içine girmesi noktasına geldiği halde ABD’nin, Fransa’nın bu kadar İsrail’i destekleyip desteklemeyeceklerini bilmediklerini ifade eden Okuyan, “Ama şunu biliyoruz: 2006’da İsrail’i Lübnan’da kıpırdatmayan Hizbullah, bütün aldığı yaralara rağmen bir kara operasyonunda İsrail’e çok ağır zayiat verdirir. Bir kere her zaman kendi toprağını savunan avantajlıdır. Hem bir moral güç vardır hem de toprağını tanır” yorumu yaptı.   ‘Şöyle altı odalı, havuzlu bir villada oturmak istemez misiniz’ ilanları Kemal Okuyan, bölgedeki savaşın bir sınıf kavgası olduğuna dair şu örneği verdi: “Güney Lübnan’ın bir kısmı işgal altında. Zaten Hizbullah’ın son dönemdeki saldırılarının bir bölümü işgalci İsrailcileri püskürtmeye yönelikti ve bunu bir ölçüde becerdiler. Şimdi o İsrailli ‘siviller’ geri dönmeye çalışıyorlar. Yarın bir gün Hizbullah onları vurduğunda ‘sivilleri katlediyorlar’ diyecekler İsrail propagandası olarak. Alakası yok. Bunlar İsrail devletinin operasyonel sivil kuvvetleri. İlanlar vermeye başlamışlar. ‘Hizbullah’ın işini bitirdikten sonra şöyle altı odalı, havuzlu bir villada yaşamak istemez misiniz’ diye emlak ilanları açılıyor. Gerçek bir sınıf kavgası bu.”   “Bir tarafta müthiş bir silah gücüne sahip bir zengin sermaye zihniyeti, öbür tarafta bizim bazı aydınlarımızın ve yurttaşlarımızın ‘barbar Araplar’ diye küçümsediği yoksul bir kesim. Biz tabii ki tarafız burada. Paranın ve emperyalizmin gücü karşısında duranların başarısı bizim de başarımızdır.”   Bugün Netanyahu’nun “Kısa sürede İran’a demokrasi getireceğiz” şeklindeki açıklamasına değinen Okuyan, “İsrail’in getireceği demokrasinin mollalar iktidarını mumla aratacağını söylemeliyiz” dedi.   “Birileri yazıyor, ‘Efendim İsrail’de demokrasi var’, ‘bölgede parlamentosu olan, düzgün işleyen tek ülke’... Bunlar yalan. Almanya’da da, ABD’de de var parlamento, demokrasi mi var buralarda? Çok sistematik bir şekilde Türkiye toplumunun beyni yıkanmaya çalışılıyor bu meselede.”   İran’daki mollalar rejimine en küçük bir sempatileri olmadığını vurgulayan Okuyan, “Ama bu ABD’nin İran’a saldırganlığına karşı çıkmayacağımız anlamına gelebilir mi? Böyle bir şey olabilir mi? Biz ikiyüzlü insanlar değiliz. Onu Filistin’i desteklerken arkasından iş çeviren siyasetçiler düşünsün.” dedi.   Silah fuarında İsrail şirketiyle Baykar'ın sponsorluğu Gökhan Kazbek, Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar’ın “Milli kazanımları operasyonlara kurban ettirmemeye kararlıyız” sözünü sordu.   Azerbaycan’daki bir silah fuarının ana sponsorları arasında bir İsrail şirketiyle birlikte Baykar da vardı. Azerbaycan’ın İsrail’le ilişkilerinin bilindiğini belirten Okuyan, “Bizim islamcı medya da ikiye bölündü. Bir kısmı eleştiriyor Azerbaycan’ı. Azerbaycan Türkiye üzerinden İsrail’e petrol gönderiyor. Baş tedarikçisi. E işine gelindiğinde kardeş ülke, aslında biz biriz… Geçen futbol maçı vardı Karadağ’ın, spiker ‘bizim takım’ diye anlatıyor, Türk takımı diye. Ama İsrail’le ilişkiler söz konusu olduğunda, 'Azerbaycan bağımsız ülke' vesaire diyorlar. E Türkiye’den gidiyor petrol?” dedi.   Okuyan’a göre Türkiye’deki Filistin yanlısı islamcıların bir bölümü samimi. “Bir bölümüyse, ki bu da Türkiye ekonomisinin kaymak tabakası diyebileceğimiz kesimler, onlar muazzam bir ikiyüzlülük içerisindeler. Zaten Türkiye’nin İsrail’le ekonomik ilişkilerini sürdürmesi, tepki gelince azaltmaları da bunu gösteriyor. Şaşırmıyoruz bu ikiyüzlülüğe.”   ‘Türkiye bir kırılma noktasında, islamcılarda, solda, DEM’de büyük tartışma var’ Kazbek’in bu tavrın sadece iktidarda değil, diğer partilerde de olduğunu belirtmesi üzerine Okuyan, “Diğerleri de bir alem” dedi.   “Bana bugün sosyal medyadaki birtakım paylaşımları gösterdiler, solcu olmadıklarını bildiğim ama kendilerini ilerici gören kimseler, sanki yıllarca laiklik meselesinde çok duyarlılık sergilemişler gibi ‘Vay cübbeli sakallı Nasrallah, oh oldu, cihatçı bunlar’ falan diyorlar. Şaşırmışlar. Yahu aynı kişiler, Suriye’deki cihatçılara devrimci dediler. Ve Hizbullah olmasaydı büyük bir olasılıkla Suriye şu anda cihatçıların elindeydi.”   Okuyan, bu kesimlerin önemli bir bölümünün bile isteye bir işbirlikçi şebekenin parçası olduğunu düşünmek gerektiği kanaatinde: “Tamam, arada saflıkla, bazı şeyleri bilmemekle ilgili böyle davrananlar var, ama bazılarında bu da yok.”   Okuyan’a göre Türkiye enteresan bir kırılma noktasına geldi: “İslamcılar arasında muazzam bir hesaplaşma başladı, ama kendisine sol diyen kesimlerin içinde de başladı. DEM Parti’nin içerisinde büyük tartışma var. DEM Nasrallah’ın öldürülmesini kınayan bir açıklama yaptı, kıyamet koptu. Solda da bundan etkilenenler var.”   Çok ilginç gelişmeler olacağını belirten Okuyan, “Biz buradayız. Türkiye’deki laiklik mücadelesinden hiç geri durmayız” dedi. Kemal Okuyan, Türkiye’de AKP iktidarının en büyük dertlerinden birinin İran’ın bölgesel etkisi olduğunu belirterek, “Hizbullah İran desteği alıyor, Hamas son dönemde İran etkisine girdi diye bu örgütler darbe alınca sevinen, ama Filistin için gözyaşı döken bir iktidarımız var. Niye? ‘İran etkisini yitiriyor, oh, Suriye’de etkimiz artacak’ diyorlar. Her şeye ticaret gözlüğünden bakan bir iktidar var karşımızda. Bunu da bölge gücü olma, dünya lideri olma bilmem ne gibi şeylerle açıklıyorlar. Bu tür hesaplardan bizim halkımızın payına yalnızca acı düşer” dedi.
soLTV’de Gökhan Kazbek’in sunduğu haftalık “Komünist Bakış” programında bu hafta TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan bölgedeki savaşlara dair açıklamalarda bulundu.

Kemal Okuyan: ‘Hizbullah’ın direncinin azalmasına sevinenler ABD ve İsrail işbirlikçisidir’

 

Kazbek’in “Lübnan’a saldırılar arttı, Nasrallah’ı katlettiler. Burada TKP tarafından girelim. Önce Hamas, sonra Hizbullah… Bu islamcı örgütlerin TKP’yle bir yakınlığı yok. TKP neden bu İslamcı örgütlere arka çıkıyor?” sorusuna Okuyan, “Net bir şekilde söyleyeyim: İslamcı oldukları için arka çıkmıyoruz” yanıtı verdi.

 

“Bu örgütler, beğenelim beğenmeyelim, kendi ülkelerinde -ki biri işgal altındaki Filistin, diğeri kısmen işgal altındaki Lübnan- bu coğrafyada emperyalist saldırganlığa ve bunun parçası olarak İsrail’in saldırganlığına direnen örgütler.”

 

Okuyan, “ TKP veya dünyanın komünist partileri, bir islamcı örgüte arka çıkıyor” gibi bir kafa karışıklığı olmaması gerektiğini söyledi: “Ama ortada bir gerçek var: Bu örgütler direniş örgütleridir. TKP açısından mesele şudur: işgale, emperyalist saldırganlığa karşı mücadele eden bu mücadelede öne çıkan örnekler bunlar.”

 

Okuyan “İdeolojilerini tamamen bir kenara koyma şansımız yok elbette, ama şu an belirleyici olan halk direnişine önderlik etmeleri. Zaten bu mücadelelerde de bir bölümü geçici, bir bölümü kalıcı ittifaklar kuruluyor. Filistin’de birtakım laik, seküler örgütler var, Hamas tek başına, Lübnan’da Hizbullah tek başına… Böyle bir şey yok. Mesela FHKC’nin de liderleri öldürüldü Lübnan’da. Filistin’de bütün devrimci örgütler Hamas’la birlikte davranıyorlar. Lübnan’da da Hizbullah’la işbirliği yapan devrimci örgütler var.” dedi.

 

İsrail’in Beyrut’taki saldırısında FHKC’nin üç lideri yaşamını yitirdi. TKP, bu gelişme üzerine bugün FHKC’ye bir başsağlığı mektubu iletti.

 

Kemal Okuyan, Hamas ve Hizbullah’ın, kendi ülkelerindeki direnişe önderlik eden aktörler olduklarını ve kendileriyle dinsel referanslar konusunda benzer düşünmeyen örgütlerle işbirliğine açık olmaları sayesinde bu önderliği kazandıklarını belirtti.

 

 

TKP Genel Sekreteri, kendilerine dışarıdan çok sayıda “Bu sarıklılarla ne işiniz var” gibi mesajlar geldiğini belirterek, “Bu mesajları yollayanlar şaka yapıyor olmalılar” yorumu yaptı.

 

‘Ben bazı solcu geçinen aydınlardan korktum bu süreçte’

Okuyan, “Türkiye’de de bir işgal girişimi olursa, olmayacağını umarız ama, kimin nerede ne pozisyon alacağını bilemeyiz. Ben açık söyleyeyim bazı solcu geçinen aydınlardan korktum bu süreçte. Bayağı İsrailcilik yapıyorlar” dedi.

 

Bu kesimin “Bunlar kadınları öldürürler, çocukları öldürürler, tacizcidirler, kafa keserler” gibi şeyler söylediğini belirten Okuyan, “Bunlara dair söylenecek bir sürü şey var da, İsrail ve ABD’nin yaptıklarını nasıl görmezler?” sorusunu sordu.

 

“Şu an güçler arasında asimetri var, bir saldırı var, kendi topraklarında direnen örgütler var. Bunların öne çıkanları arasında islamcılar egemen diye, İsrail ve ABD yanlılığını solculuğa yakıştıran birtakım tipler türediler ve sesleri giderek daha gür çıkıyor. Hele Hizbullah liderinin öldürülmesinin ardından iyice sesleri yükseldi. Sevinenler var.”

 

Okuyan, yarın ne olacağını bilemeyeceklerini, ama bugün bu örgütlerin Filistin ve Lübnan’da direnmeleri gerektiğini belirterek, “Bunların direnme yeteneklerinin azalmasına sevinenler, çok net söylüyorum, ABD emperyalizminin işbirlikçisidir. İslamcılar arasında da var, sol liberaller arasında da var bunlar. Bunların hepsi ABD’ye, İsrail saldırganlığına hizmet ediyorlar” dedi.

 

“Yaşanan biraz da şu: Bizim coğrafyamızda, ve aslında bütün dünya sisteminde, çok kırılgan bir döneme girdik. Uzun süredir böyle bir süreç yaşamıyorduk. Önümüzdeki dönem çok önemli gelişmeler olacak, tersi mümkün değil artık. Sadece Filistin meselesi değil, Ukrayna’daki savaş, ABD’deki seçimler… İsrail öyle bir işe kalkıştı ki, burada durmaz artık.”

 

‘Daha en başta ne dedik: İşi din savaşı haline getirirseniz İsrail kazanır’

TKP Genel Sekreteri, İsrail saldırganlığının nasıl durdurulabileceği yönündeki soruya yanıt olarak, meseleyi bir din savaşı olarak görmenin, direnişi imkansız hale getireceği görüşünü dile getirdi:

 

“Şunu bilmemiz lazım. Evet, mezhepler var. Türkiye’deki islamcıların bir bölümünün Nasrallah için ‘iyi oldu’ demelerinin kaynağında Nasrallah’ın Şiileri temsil eden bir örgütün lideri olması var. Ama bu aynı kişilerin Filistin direnişinde, ki Hamas sünni ağırlıklı bir örgüt, samimi olmadıklarını görüyoruz. İsrail’i düşman görüyorlar. İsrail’le savaşanları mezheplere ayıranları samimi görmek imkansız.”

 

“Biz ne dedik en başta? Bu işi din savaşları haline getirirseniz İsrail kazanır. Doğrusu ne? Kimileri diyor ki ‘büyük güçlerin çatışmasının yansıması’... Filistin’in yanında hangi büyük güç duruyor? Kimse. Sınıf meselesi bu.”

 

Filistin’in de zenginleri olduğunu, Lübnan’da da Hizbullah’ı destekleyen iş çevreleri bulunduğunu ifade eden Okuyan, “Ama baktığınızda İsrail’in arkasında duran sınıfsal kuvvetle, Hamas ve Hizbullah’ın arkasındaki güçler arasında denge yok. ‘Efendim İran destekliyor’ diyorlar. İran desteği nedir? Silah ve para veriyorlar. Ama bu bir sınıfsal güç değil. Hizbullah yoksul Lübnanlılara, Hamas da yoksul Filistinlilere dayanıyor. Tabii ki bunlar birer sınıf örgütü değil. Belli sermaye çevrelerinden destek buluyorlar. Ama karşılaştırılamaz” dedi.

 

“Baktığınız zaman uluslararası tekellerin birleşik gücünün, bunlar arasında Almanya’yı sayın, İngiltere’yi sayın, ABD, İsrail, bütün dünyaya yayılmış olan Yahudi sermayesi, Azerbaycan sermayesi çullanmışlar Filistin’in üzerine. Şimdi bu Lübnan’a taşınmaya çalışılıyor.”

 

“Bir olguyu gözünüzde büyütmek yanlıştır, ama hafife almak da yanlıştır, hataya sevk eder” diyen Okuyan, ABD’nin dünyadaki hegemonyasının sarsıldığının doğru olduğunu belirterek, “Ama ‘ABD bitti, kaybetti bilmem ne’ diyorlardı, ne oldu? Her defasında aynı şey oluyor. ABD emperyalizmi hâlâ çok büyük bir tehdit. Kim karşısına çıkabiliyor şu anda?” değerlendirmesini yaptı: “ABD ‘bitti’ dendiğinden beri kaç tane ülkeyi işgal etti? Kaç tane ülkeyi karıştırdı, iç savaşa soktu?”

 

‘İsrail risk alıyor, bütün kartlarını kullanmaya başladı’

Gökhan Kazbek’in “İsrail’in bu saldırılarının sonsuza kadar sürmeyeceğini, bir noktada durdurulacağını neye dayanarak söylüyorsunuz” sorusuna Kemal Okuyan şöyle yanıt verdi:

 

“İşin bir kere askeri boyutu var. İsrail’in muazzam bir ateş gücü var, kabul etmese de nükleer savaşları var. Ama iş kara savaşına geldiğinde insan sayısı eksik ve kara savaşında bir noktada işin rengi değişecek. Kara savaşında teknoloji bir noktadan sonra yetmiyor.”

 

Okuyan’a göre İsrail şu anda bütün kartlarını kullanmaya başladı: “Cihazların patlatılması. Hizbullah’ın komuta kademesinin öldürülmesi. Tüm bunları hemen kullanmayabilirlerdi, hazır tutuyorlardı, hepsini kullandılar.”

 

TKP Genel Sekreteri, İsrail’in bu tavrıyla risk aldığı kanaatinde: “Hizbullah’ın tabanı var. Toplumsal desteği var. Bunlar mücadele içerisinden gelen hareketler. Yeni bir yapılanmaya gidecekler. İsrail’in bu yeni yapılanmayı çözmesi, benzer bir hakimiyet kurması çok kolay olmayacaktır. Ve yenilgi öğretir, ders alacaklar. Belki farklı bir yapılanmaya gidecekler.”

 

Okuyan’a göre sıcak mücadele içerisindeki direniş örgütlerinin başına son dönemdeki darbeler İsrail’i tanımadıkları için gelmedi, kendi zaafları nedeniyle geldi.

 

“İsrail bütün kartları kullanarak bir şey deniyor. Lübnan’a karadan girecekler mi göreceğiz. Ama Suriye de var işin içinde. Suriye’de şimdiye kadar Rusya, İsrail’in İran’dan gelen milislere ve Hizbullah’a yönelik havadan bombardımanına engel olmadı, izin verdi. Engel olacak silahları vardı, kullanmadılar. Bu ne kadar devam edecek? Suriye’de Golan Tepeleri işgal altında. Bu ne olacak? Rusya bunu kabullenecek mi? Bundan sonra ne olur?”

 

İsrail’in Lübnan’ın içine girmesi noktasına geldiği halde ABD’nin, Fransa’nın bu kadar İsrail’i destekleyip desteklemeyeceklerini bilmediklerini ifade eden Okuyan, “Ama şunu biliyoruz: 2006’da İsrail’i Lübnan’da kıpırdatmayan Hizbullah, bütün aldığı yaralara rağmen bir kara operasyonunda İsrail’e çok ağır zayiat verdirir. Bir kere her zaman kendi toprağını savunan avantajlıdır. Hem bir moral güç vardır hem de toprağını tanır” yorumu yaptı.

 

‘Şöyle altı odalı, havuzlu bir villada oturmak istemez misiniz’ ilanları

Kemal Okuyan, bölgedeki savaşın bir sınıf kavgası olduğuna dair şu örneği verdi: “Güney Lübnan’ın bir kısmı işgal altında. Zaten Hizbullah’ın son dönemdeki saldırılarının bir bölümü işgalci İsrailcileri püskürtmeye yönelikti ve bunu bir ölçüde becerdiler. Şimdi o İsrailli ‘siviller’ geri dönmeye çalışıyorlar. Yarın bir gün Hizbullah onları vurduğunda ‘sivilleri katlediyorlar’ diyecekler İsrail propagandası olarak. Alakası yok. Bunlar İsrail devletinin operasyonel sivil kuvvetleri. İlanlar vermeye başlamışlar. ‘Hizbullah’ın işini bitirdikten sonra şöyle altı odalı, havuzlu bir villada yaşamak istemez misiniz’ diye emlak ilanları açılıyor. Gerçek bir sınıf kavgası bu.”

 

“Bir tarafta müthiş bir silah gücüne sahip bir zengin sermaye zihniyeti, öbür tarafta bizim bazı aydınlarımızın ve yurttaşlarımızın ‘barbar Araplar’ diye küçümsediği yoksul bir kesim. Biz tabii ki tarafız burada. Paranın ve emperyalizmin gücü karşısında duranların başarısı bizim de başarımızdır.”

 

Bugün Netanyahu’nun “Kısa sürede İran’a demokrasi getireceğiz” şeklindeki açıklamasına değinen Okuyan, “İsrail’in getireceği demokrasinin mollalar iktidarını mumla aratacağını söylemeliyiz” dedi.

 

“Birileri yazıyor, ‘Efendim İsrail’de demokrasi var’, ‘bölgede parlamentosu olan, düzgün işleyen tek ülke’... Bunlar yalan. Almanya’da da, ABD’de de var parlamento, demokrasi mi var buralarda? Çok sistematik bir şekilde Türkiye toplumunun beyni yıkanmaya çalışılıyor bu meselede.”

 

İran’daki mollalar rejimine en küçük bir sempatileri olmadığını vurgulayan Okuyan, “Ama bu ABD’nin İran’a saldırganlığına karşı çıkmayacağımız anlamına gelebilir mi? Böyle bir şey olabilir mi? Biz ikiyüzlü insanlar değiliz. Onu Filistin’i desteklerken arkasından iş çeviren siyasetçiler düşünsün.” dedi.

 

Silah fuarında İsrail şirketiyle Baykar'ın sponsorluğu

Gökhan Kazbek, Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar’ın “Milli kazanımları operasyonlara kurban ettirmemeye kararlıyız” sözünü sordu.

 

Azerbaycan’daki bir silah fuarının ana sponsorları arasında bir İsrail şirketiyle birlikte Baykar da vardı.

Azerbaycan’ın İsrail’le ilişkilerinin bilindiğini belirten Okuyan, “Bizim islamcı medya da ikiye bölündü. Bir kısmı eleştiriyor Azerbaycan’ı. Azerbaycan Türkiye üzerinden İsrail’e petrol gönderiyor. Baş tedarikçisi. E işine gelindiğinde kardeş ülke, aslında biz biriz… Geçen futbol maçı vardı Karadağ’ın, spiker ‘bizim takım’ diye anlatıyor, Türk takımı diye. Ama İsrail’le ilişkiler söz konusu olduğunda, 'Azerbaycan bağımsız ülke' vesaire diyorlar. E Türkiye’den gidiyor petrol?” dedi.

 

Okuyan’a göre Türkiye’deki Filistin yanlısı islamcıların bir bölümü samimi. “Bir bölümüyse, ki bu da Türkiye ekonomisinin kaymak tabakası diyebileceğimiz kesimler, onlar muazzam bir ikiyüzlülük içerisindeler. Zaten Türkiye’nin İsrail’le ekonomik ilişkilerini sürdürmesi, tepki gelince azaltmaları da bunu gösteriyor. Şaşırmıyoruz bu ikiyüzlülüğe.”

 

‘Türkiye bir kırılma noktasında, islamcılarda, solda, DEM’de büyük tartışma var’

Kazbek’in bu tavrın sadece iktidarda değil, diğer partilerde de olduğunu belirtmesi üzerine Okuyan, “Diğerleri de bir alem” dedi.

 

“Bana bugün sosyal medyadaki birtakım paylaşımları gösterdiler, solcu olmadıklarını bildiğim ama kendilerini ilerici gören kimseler, sanki yıllarca laiklik meselesinde çok duyarlılık sergilemişler gibi ‘Vay cübbeli sakallı Nasrallah, oh oldu, cihatçı bunlar’ falan diyorlar. Şaşırmışlar. Yahu aynı kişiler, Suriye’deki cihatçılara devrimci dediler. Ve Hizbullah olmasaydı büyük bir olasılıkla Suriye şu anda cihatçıların elindeydi.”

 

Okuyan, bu kesimlerin önemli bir bölümünün bile isteye bir işbirlikçi şebekenin parçası olduğunu düşünmek gerektiği kanaatinde: “Tamam, arada saflıkla, bazı şeyleri bilmemekle ilgili böyle davrananlar var, ama bazılarında bu da yok.”

 

Okuyan’a göre Türkiye enteresan bir kırılma noktasına geldi: “İslamcılar arasında muazzam bir hesaplaşma başladı, ama kendisine sol diyen kesimlerin içinde de başladı. DEM Parti’nin içerisinde büyük tartışma var. DEM Nasrallah’ın öldürülmesini kınayan bir açıklama yaptı, kıyamet koptu. Solda da bundan etkilenenler var.”

 

Çok ilginç gelişmeler olacağını belirten Okuyan, “Biz buradayız. Türkiye’deki laiklik mücadelesinden hiç geri durmayız” dedi.

Kemal Okuyan, Türkiye’de AKP iktidarının en büyük dertlerinden birinin İran’ın bölgesel etkisi olduğunu belirterek, “Hizbullah İran desteği alıyor, Hamas son dönemde İran etkisine girdi diye bu örgütler darbe alınca sevinen, ama Filistin için gözyaşı döken bir iktidarımız var. Niye? ‘İran etkisini yitiriyor, oh, Suriye’de etkimiz artacak’ diyorlar. Her şeye ticaret gözlüğünden bakan bir iktidar var karşımızda. Bunu da bölge gücü olma, dünya lideri olma bilmem ne gibi şeylerle açıklıyorlar. Bu tür hesaplardan bizim halkımızın payına yalnızca acı düşer” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.