Sitenin sağında bir giydirme reklam

Lise öğrencisi 'din öğretmeni baskısı sonucu intihar etti'

Gündem 07.06.2024 - 07:06, Güncelleme: 07.06.2024 - 15:06 65404+ kez okundu.
 

Lise öğrencisi 'din öğretmeni baskısı sonucu intihar etti'

Ankara'nın Keçiören ilçesinde bulunan Katip Çelebi Anadolu Lisesi'nde 27 Mayıs Pazartesi günü 10. sınıf öğrencisi E., kendisini sınıfın penceresinden atarak intihar etti.
'Sorumlular hesap vermeli'   10. sınıf öğrencisinin, arkadaşlarıyla dans ettiği bir videoyu sosyal medyada paylaştığı için din öğretmeninin tehditlerine maruz kaldığı ve okulda intihar ettiği söyleniyor. Ankara'nın Keçiören ilçesinde bulunan Katip Çelebi Anadolu Lisesi'nde 27 Mayıs Pazartesi günü 10. sınıf öğrencisi E., kendisini sınıfın penceresinden atarak intihar etti. Kız öğrencinin intiharı 2 gün önce basına yansıdı.   Öğretmen ve okul yönetimi baskı mı yaptı? İntiharla ilgili çeşitli iddialar gündemde.  Öğrencinin "Erik Dalı" türküsü eşliğinde video çekip sosyal medya platformunda paylaştığı için Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmeni ile okul idaresi tarafından baskı gördüğü söylendi. Cumhuriyet'in haberine göre, öğretmen, kız öğrenciyi ailesine söylemekle tehdit ederek videoyu sildirdi. Ancak buna rağmen lise 2. sınıf öğrencisi ailesine şikayet edildi.   Bunun üzerine öğrenci, söz konusu Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmeninin dersinde, kendisini sınıfın penceresinden atarak intihar etti. Lise öğrencisi, yüksekten düşmesinin etkisiyle başına aldığı darbe yüzünden ertesi gün yaşamını yitirdi. Okul yönetiminin öğrencileri susturmaya çalıştığı, dışarıya bilgi çıkmasını engellemek istediği de söylenenler arasında. Öte yandan olay sonrası öğrencinin yaralı halde ambulansa bindirilirken çekilmiş görüntüleri sosyal medya platformlarında paylaşıldı.   Valilik: Soruşturma tamamlanınca bilgi vereceğiz Olayın basına yansımasının ardından Ankara Valiliği'nden konuyla ilgili açıklama yapıldı. Öğrencinin, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmeni ile okul idaresi tarafından baskı gördüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığı öne sürüldü. İntiharla ilgili valilik tarafından soruşturma başlatıldığı, adli mercilerce yapılan incelemenin de sürdüğü ifade edildi. "Konunun hassasiyetine binaen öğrencilerimize yönelik gerekli rehberlik çalışmalarına devam edilmektedir" denilen açıklamada, "olayla ilgili inceleme ve soruşturmalar tamamlandığında kamuoyuna gerekli bilgilendirmelerin yapılacağı" belirtildi. 'İhmallerden sorumlu okul idaresi ve MEB bürokratları hesap vermeli' Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) gençlik örgütü “Solcu Liseler” sıra arkadaşlarının ders sırasında yaşamına son vermesinin ardından bugün bir açıklama yayınladı. Okullarda öğrencilere sunulması gereken rehberlik hizmetlerinin yerini gerici politikalarla ikame etmeye uğraşan eğitim sistemine tepki gösteren liselilerin “Okullarımızı cehenneme çeviren eğitim anlayışına son vereceğiz!” dediği açıklamanın tamamı şöyle:   "Türkiye’nin başkentinde, yoksulluğun ve dinci yobazlığın zapturaptı altındaki bir ilçede, bir kız çocuğu ders esnasında kendi yaşamına son veriyor ve bütün devlet kurumları bu durumu sessizlikle karşılıyor. Olayın medyaya yansımasının ardındansa Ankara Valiliği iddiaları yalanlamakla yetiniyor.  En başta okul idaresi olmak üzere bütün sorumlular hesap vermelidir. Ancak bu yetmez.  Yetmez çünkü suçun yalnızca ihmallerden değil, okullarımızı öğrenciler için cehenneme çeviren eğitim anlayışından kaynaklandığını biliyoruz. Hiçbir lisede öğrenciler için gerçek bir rehberlik hizmeti sunulmuyor. Binlerce öğrencinin okuduğu okullarda göstermelik sayılarda rehberlik öğretmeni görev alıyor.  Böyle bir anlayışla öğrencilerin sağlıklı bir gelişim sürecinden geçmesi mümkün olmuyor. Yoksulluğun ve gelecek kaygısının içine itilen milyonlarca liseli, bu sorunlar karşısında çaresizliğe teslim ediliyor. Tüm bunlar olurken tarikat destekçileri öğretmen olarak atanıyor, akran zorbalığı yayılıyor, bazen öğretmenlerimizin şiddete uğradığı manzaralar ortaya çıkıyor. Dahası, zorunlu din derslerinin saati artarken ÇEDES’le imamlar okullarımıza kadar giriyor. Diğer yandan yetersiz bütçe nedeniyle devlet okulları hem maddi hem de sosyal açıdan daha da kısıtlı hale geliyor. Özetle, Yusuf Tekin’in eğitim politikalarıyla niteliksiz ve tarikat dostu eğitime ve Mehmet Şimşek’in kemer sıkma politikalarıyla yoksullaşarak gelecek kaygısına mahkum ediliyoruz. Bu eğitim anlayışı okullarımızı baştan aşağı çürütüyor. Lise Turkey isimli bir sosyal medya hesabının birçok arkadaşımızın görüntülerini serbestçe paylaşarak istismar etmesi bu çürümenin sonucudur. Bu ve benzeri bütün istismarcı hesaplar derhal kapatılmalıdır. İhmallerden sorumlu okul idaresi ve MEB bürokratları hesap vermelidir! Tüm arkadaşlarımızı birlikte mücadeleye çağırıyor ve söz veriyoruz: Okullarımızı cehenneme çeviren eğitim anlayışına son vereceğiz!"
Ankara'nın Keçiören ilçesinde bulunan Katip Çelebi Anadolu Lisesi'nde 27 Mayıs Pazartesi günü 10. sınıf öğrencisi E., kendisini sınıfın penceresinden atarak intihar etti.

'Sorumlular hesap vermeli'

 

10. sınıf öğrencisinin, arkadaşlarıyla dans ettiği bir videoyu sosyal medyada paylaştığı için din öğretmeninin tehditlerine maruz kaldığı ve okulda intihar ettiği söyleniyor.

Ankara'nın Keçiören ilçesinde bulunan Katip Çelebi Anadolu Lisesi'nde 27 Mayıs Pazartesi günü 10. sınıf öğrencisi E., kendisini sınıfın penceresinden atarak intihar etti.

Kız öğrencinin intiharı 2 gün önce basına yansıdı.

 

Öğretmen ve okul yönetimi baskı mı yaptı?

İntiharla ilgili çeşitli iddialar gündemde. 

Öğrencinin "Erik Dalı" türküsü eşliğinde video çekip sosyal medya platformunda paylaştığı için Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmeni ile okul idaresi tarafından baskı gördüğü söylendi.

Cumhuriyet'in haberine göre, öğretmen, kız öğrenciyi ailesine söylemekle tehdit ederek videoyu sildirdi. Ancak buna rağmen lise 2. sınıf öğrencisi ailesine şikayet edildi.

 

Bunun üzerine öğrenci, söz konusu Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmeninin dersinde, kendisini sınıfın penceresinden atarak intihar etti.

Lise öğrencisi, yüksekten düşmesinin etkisiyle başına aldığı darbe yüzünden ertesi gün yaşamını yitirdi.

Okul yönetiminin öğrencileri susturmaya çalıştığı, dışarıya bilgi çıkmasını engellemek istediği de söylenenler arasında.

Öte yandan olay sonrası öğrencinin yaralı halde ambulansa bindirilirken çekilmiş görüntüleri sosyal medya platformlarında paylaşıldı.

 

Valilik: Soruşturma tamamlanınca bilgi vereceğiz

Olayın basına yansımasının ardından Ankara Valiliği'nden konuyla ilgili açıklama yapıldı.

Öğrencinin, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmeni ile okul idaresi tarafından baskı gördüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığı öne sürüldü.

İntiharla ilgili valilik tarafından soruşturma başlatıldığı, adli mercilerce yapılan incelemenin de sürdüğü ifade edildi.

"Konunun hassasiyetine binaen öğrencilerimize yönelik gerekli rehberlik çalışmalarına devam edilmektedir" denilen açıklamada, "olayla ilgili inceleme ve soruşturmalar tamamlandığında kamuoyuna gerekli bilgilendirmelerin yapılacağı" belirtildi.

'İhmallerden sorumlu okul idaresi ve MEB bürokratları hesap vermeli'

Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) gençlik örgütü “Solcu Liseler” sıra arkadaşlarının ders sırasında yaşamına son vermesinin ardından bugün bir açıklama yayınladı. Okullarda öğrencilere sunulması gereken rehberlik hizmetlerinin yerini gerici politikalarla ikame etmeye uğraşan eğitim sistemine tepki gösteren liselilerin “Okullarımızı cehenneme çeviren eğitim anlayışına son vereceğiz!” dediği açıklamanın tamamı şöyle:

 

"Türkiye’nin başkentinde, yoksulluğun ve dinci yobazlığın zapturaptı altındaki bir ilçede, bir kız çocuğu ders esnasında kendi yaşamına son veriyor ve bütün devlet kurumları bu durumu sessizlikle karşılıyor. Olayın medyaya yansımasının ardındansa Ankara Valiliği iddiaları yalanlamakla yetiniyor. 

En başta okul idaresi olmak üzere bütün sorumlular hesap vermelidir. Ancak bu yetmez. 

Yetmez çünkü suçun yalnızca ihmallerden değil, okullarımızı öğrenciler için cehenneme çeviren eğitim anlayışından kaynaklandığını biliyoruz.

Hiçbir lisede öğrenciler için gerçek bir rehberlik hizmeti sunulmuyor. Binlerce öğrencinin okuduğu okullarda göstermelik sayılarda rehberlik öğretmeni görev alıyor.  Böyle bir anlayışla öğrencilerin sağlıklı bir gelişim sürecinden geçmesi mümkün olmuyor. Yoksulluğun ve gelecek kaygısının içine itilen milyonlarca liseli, bu sorunlar karşısında çaresizliğe teslim ediliyor.

Tüm bunlar olurken tarikat destekçileri öğretmen olarak atanıyor, akran zorbalığı yayılıyor, bazen öğretmenlerimizin şiddete uğradığı manzaralar ortaya çıkıyor. Dahası, zorunlu din derslerinin saati artarken ÇEDES’le imamlar okullarımıza kadar giriyor. Diğer yandan yetersiz bütçe nedeniyle devlet okulları hem maddi hem de sosyal açıdan daha da kısıtlı hale geliyor.

Özetle, Yusuf Tekin’in eğitim politikalarıyla niteliksiz ve tarikat dostu eğitime ve Mehmet Şimşek’in kemer sıkma politikalarıyla yoksullaşarak gelecek kaygısına mahkum ediliyoruz. Bu eğitim anlayışı okullarımızı baştan aşağı çürütüyor.

Lise Turkey isimli bir sosyal medya hesabının birçok arkadaşımızın görüntülerini serbestçe paylaşarak istismar etmesi bu çürümenin sonucudur. Bu ve benzeri bütün istismarcı hesaplar derhal kapatılmalıdır. İhmallerden sorumlu okul idaresi ve MEB bürokratları hesap vermelidir!

Tüm arkadaşlarımızı birlikte mücadeleye çağırıyor ve söz veriyoruz: Okullarımızı cehenneme çeviren eğitim anlayışına son vereceğiz!"

Ankara HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.