LÖSEV BURSA, LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR BİLİM VE DOĞA KÖY ENSTİTÜSÜ’NÜ TANITTI
LÖSEV BURSA, LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR BİLİM VE DOĞA KÖY ENSTİTÜSÜ’NÜ TANITTI
LÖSEV binlerce çocuğun hayatına dokunup, yaşama bağlama mücadelesini sürdürmeye devam ederken Bursa'da Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü'nü faaliyete geçirmeyi hedefliyor.
LÖSEV Bursa, Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü’nün tanıtım toplantısını düzenlendi.
LÖSEV Bursa tarafından, Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü’nün tanıtım toplantısını LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer’in katılımlarıyla özel bir otelde gerçekleştirildi.
Bursa’da eylül ayında tamamen açılması hedeflenen Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü’nün tanıtıldı.
LÖSEV binlerce çocuğun hayatına dokunup, yaşama bağlama mücadelesini sürdürmeye devam ederken Bursa'da Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü'nü faaliyete geçirmeyi hedefliyor.
Düzenlenen tanıtım toplantısına, LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Pediatrik Hematolog&Onkolog Dr. Üstün Ezer’in yanı sıra, Genel Koordinatör Hülya Ünver, iyişelen ve tedavisi devam eden lösemi hastası çocukların yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Bursa Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü’nü tanıtan Ezer, “Türkiye’nin belki de ilk köy enstitüsünü biz açacağız. Bugüne kadar Belediye Başkanı olanlar, Atatürk sayesinde koltuklarda oturanlar kimse böyle bir girişimde bulunmadı. Müthiş bir şey olacak. Yüksek teknolojiyle, hiçbir masraftan kaçınmadan her şeyiyle yerine geliyor” dedi. Ezer, Köy enstitüsünün içinde, Anne Çocuk Terapi Odaları, kafeterya, konferans salonu, el işleri atölyesi, drama atölyesi, müzik atölyesi, oyun ve spor atölyesi, kütüphane, amfi tiyatro, LDS dükkan, yabancı dil ve Türkçe dil eğitim sınıfları olacağını açıkladı.
Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), Bursa’da inşası bitmek üzere olan Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü’nü düzenlediği toplantıda tanıttı. Tanıtım toplantısına LÖSEV’in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Pediatrik Hematolog & Onkolog Dr. Üstün Ezer, Genel Koordinatör Hülya Ünver, yönetim kurulu üyeleri, LÖSEV gönüllüleri, LÖSEV’in iyileşmiş gençleri, çocuklar ve aileleri katıldı.
BİR MASA VE SANDALYE İLE LÖSEV’İ KURDUK
LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Üstün Ezer, Türkiye’de ilk kez faaliyete açılacak olan Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü projesini gerçekleştirecek olmalarından duyduğu gururu ve mutluluğu dile getirerek konuşmasına başladı. Ezer, “Ben uzman olarak, doktor olarak kucağımda ölen 2 çocukta yıkıldım. Devam edip etmemek konusunda kararsız kaldım. O anda bir ışık doğdu ve 2 arkadaşımla beraber LÖSEV’i kurduk. Hiç paramız yoktu. Bir masa ve sandalye ile beraber lösevi kurduk. 35 çocukla birlikte 2-3 arkadaşımla yola çıktık. Bir inancımız vardı, iyileşmeyi sağlayan nedenleri oluşturabilirdik. Bugünlere geleceğimizi tahmin etmezdik. 2000 yılında dönemin ilk lösemili çocuklar hastanesini açtık. Tamamen ücretsiz hizmet veriyordu, inanıyorduk ki biz bu çocukları kurtarırsak Türk halkı yanımızda olacak. Daha sonra hastalıkları düzelmeye başladı. Yüzde 10 bile olmayan iyileşme başarısını giderek artırmaya başladık. Sonrasında eğitim sorunları çıkmaya başladı ve Lösemili Çocuklar Okulu kurduk. Kıyafetlerinden, kırtasiye masraflarına kadar tamamen ücretsiz pırıl pırıl öğrencilerimizi yetiştiriyoruz. 2009 yılında Ankara’da yine tamamen bağışlarla yapılan Lösev Köyü yaptık” diyerek bugüne kadar gerçekleştirdikleri faaliyet ve projelerden bahsetti.
BAĞIŞLAR SAYESİNDE BUGÜNLERE KADAR GELDİK
Ezer, "90'lı yıllarda hemen hemen bütün lösemili çocuklarımızı kaybediyorduk. Parasızlık ve umutsuzluk yüzünden kaybediyorduk. Ölen her çocuktan ben iki defa yıkıldım. Bu kadar umutsuz bir hastalık ve beni perişan eden bir hastalık yapılmaz dedim ama bir ışık doğdu ve LÖSEV'i kurduk. Hiç paramız yoktu. Bir masa ve bir sandalye ile kurduk ama bir inancımız vardı. İki üç arkadaşımızla kurduk ve ölümleri durdurabileceğimize inandık. 1998'de LÖSEV'i kurduktan sonra o dönemin cumhurbaşkanı elimizden tuttu. Bize petrokimyanın boş duran bir binasını tahsis etti. 2000 yılında Türkiye'nin belki de dünyanın ilk Lösemili Hastanesi'ni açtık. Bağışlar sayesinde bugünlere kadar geldik. Daha sonra hastalıklar iyileşmeye başladı. İyileşen çocuklarımız bu sefer eğitim sorunları çıktı yine dünyanın ilk Lösemili Çocuklar Okulu'nu Ankara'da 2007 yılında parasız olarak hizmete açıktık. Daha sonrada 2016 yılında liseyi de ekledik" dedi.
“25 YILDA LÖSEMİ TEDAVİMİZDEKİ BAŞARI ORANINI YÜZDE 10’LARDAN YÜZDE 94’E YÜKSELTTİK”
Bu hastalıkta en büyük sıkıntıları annelerin çektiğinin altını çizen Ezer, “Bütün anneler başımın tacıdır. Onlara söz vermiştim. Lösemili Çocukların Vefakar Anne Uğraş Tedavisi Atölyeleri kurduk. Bugün birbirinden güzel eserleri, doğal ürünleri üreten çok büyük atölyelere kavuşturduk. Çocuklarımızın sadece köy, hastane şeklinde değil onların hayata bağlanmaları için başka şeyler de gerekliydi. Lösante Hastanesi kurduk ve 25 yılda lösemi tedavisinde başarımızı yüzde 10’lardan yüzde 94’e yükselttik. Burada esas başarı iyileşme direncini gösteren lösemili çocuklarımızdır. Onlar bizim kahramanımızdır” ifadelerini kullandı.
"SAĞLIK BAKANLIĞI HALEN TAM RUHSATI VERMİYOR"
Ezer, "2009 yılında Ankara'da yine bağışlarla yapılan Lösev Köyü yaptık. Şimdi tamamen doldu, 6 öğün yemekleri dahil tamamen pararız verilmektedir. Ayaktan tedaviye geçtiğimiz sürelerde bu köylerde ücretsiz olarak konaklıyorlar. Bu hastalıkta en çok çekenlerden biride anneler. Onlara söz vermiştim. Bir mutfak masasında örgülerle başladık. Bugün birbirinden güzel doğal ürünlerle şimdi çok büyük imkanlara kavuşturduk. Çocuklarımızı hayata bağlamak için Lösev Tatil Köyü oluşturduk. Bodrum'da denize sıfır bir yer. Tam ruhsatı halen verilmeyen LÖSEV Lösante Hastanesi inşa ettik. Sağlık Bakanlığı halen tam ruhsatını vermiyor. Lösemili çocuklara tamamen ücretsiz hizmet vermesine rağmen bu ruhsatı alamıyoruz. 20'de biri ödenen her ay 50 milyon liraya yakındır takviye verdiğimiz süreçte yüzde 94 tam başarı elde ettik. Türkiye'de bu başarıyı elde ettiğimiz için gururluyuz. Lösemi hastalığında tedavideki yenilikler hastalığın ancak yüzde 50'sini tedavi ediyor. Diğer yüzde 50'si ise sağlıklı yaşam, hijyen ve moraldir. Biz de bunun için çalışıyoruz. Ama buradaki esas başarı iyileşme mücadelesi ceren lösemili çocuklarımızdır. Ben onlara lösemili çocuklar diye seslenmiyorum kahraman çocuklarımızdır" şeklinde konuştu.
BURSA HER ŞEYİN EN İYİSİNE LAYIKTIR DEDİK
Köy Enstitüsü'nün önemine değinen ve neden kapatıldığını halen anlamakta zorluk çektiğini belirten Ezer, eğer bugün Köy Enstitüsü devam etteydi Türkiye'nin dünyada bir numara ülke olacağını belirtti.
Ezer, "Türkiye'nin belkide ilk köy enstitüsünü biz açacağız. Muthiş bir proje oldu. Bursa her şeyin en iyisine laiktir dedik. Çok yüksek teknolojiyls hiçbir masraftan kaçınılmadan çalışılmaya devam ediyor. Sanat atölyeleri, el işi atöyleleri olacak. Her türlü eğitimi alabilecekleri sınıfları olacak. Kütüphaneleri olacak, bilim yuvaları olacak. Oyun odaları olacak daha çok alt 0-6 yaş aralığındaki çocuklarımız için. Kafeteryalarımız olacak ayrıca anneler ve çocuklara mutfak atölyeleri yaptık. Bisiklet, paten yolu yaptık. Spor alanları yaptık. Yeşil Bursa'nın betonlaşmış izlerini sileceğimiz yeşil bir enstitü yaptık. Çocuklarımızın sağlığa yüzde yüz ulaşabileceği bir alan olacak" dedi.
BİZ 7,5 MİLYON ÜYEMİZLE KOCAMAN BİR AİLEYİZ.
Ezer devamında, "Bu azarinin sahibi Ali Muhittin Dinçsoy'u arazinin ruhsatını aldığımız gün kaybettik. Eşi Berin Dinçsoy'da süreç boyunca bize çok yardımcı oldular. Onlara ayrıca özel olarak teşekkür ediyorum. Biz 7,5 milyon üyemizle kocaman bir aileyiz. Biz eğilmeden, bükülmeden ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan bir kere bile ayrılmadık, ayrılmayacağız. Atatürk'ün izinden gitmek için durmadan çalışacağız ve ayrılanları da bu yola geri sokacağız. 25 sene de biz bu noktaya gelmek için gereksiz bedeller ödedik. Daha yapacak çok işimiz var; ilki iyileşmeyi yüzde yüze çıkarmak ikincisi ise kanser aşısını bulmak" diye belirtti.
TÜRKİYE’DE İLK
LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, Türkiye’de ilk kez faaliyete açılacak Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü’nü tanıtmaktan duyduğu gururu ve mutluluğu dile getirdi. Ezer, konuşmasında şunları söyledi:
"Ben uzman olarak, doktor olarak kucağımda ölen 2 çocukta yıkıldım. Devam edip etmemek konusunda kararsız kaldım. O anda bir ışık doğdu ve 2 arkadaşımla beraber LÖSEV’i kurduk. Hiç paramız yoktu. Bir masa ve sandalye ile beraber lösevi kurduk. 35 çocukla birlikte 2-3 arkadaşımla yola çıktık. Bir inancımız vardı, iyileşmeyi sağlayan nedenleri oluşturabilirdik. Bugünlere geleceğimizi tahmin etmezdik. 2000 yılında dönemin ilk lösemili çocuklar hastanesini açtık. Tamamen ücretsiz hizmet veriyordu, inanıyorduk ki biz bu çocukları kurtarırsak Türk halkı yanımızda olacak. Daha sonra hastalıkları düzelmeye başladı. Yüzde 10 bile olmayan iyileşme başarısını giderek artırmaya başladık. Sonrasında eğitim sorunları çıkmaya başladı ve Lösemili Çocuklar Okulu kurduk. Kıyafetlerinden, kırtasiye masraflarına kadar tamamen ücretsiz pırıl pırıl öğrencilerimizi yetiştiriyoruz. 2009 yılında Ankara’da yine tamamen bağışlarla yapılan Lösev Köyü yaptık."
LÖSEMİ TEDAVİSİNDEKİ BAŞARI ORANI YÜZDE 94
Ezer, 25 yıllık çalışmaların sonucunda lösemi tedavisinde elde edilen başarı oranını vurgulayarak:
"Bütün anneler başımın tacıdır. Onlara söz vermiştim. Lösemili Çocukların Vefakar Anne Uğraş Tedavisi Atölyeleri kurduk. Bugün birbirinden güzel eserleri, doğal ürünleri üreten çok büyük atölyelere kavuşturduk. Çocuklarımızın sadece köy, hastane şeklinde değil onların hayata bağlanmaları için başka şeyler de gerekliydi. Lösante Hastanesi kurduk ve 25 yılda lösemi tedavisinde başarımızı yüzde 10’lardan yüzde 94’e yükselttik. Burada esas başarı iyileşme direncini gösteren lösemili çocuklarımızdır. Onlar bizim kahramanımızdır. Lösemi hastalığının tedavisinin yüzde 50’sinin ilaç, yüzde 50’sinin moral olduğunu belirten LÖSEV Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, "Lösemili çocuklarda moral çok önemli. Hastalığın tedavisinde yüzde 50 ilaçlarsa, yüzde 50’si moraldir. Bursa’da lösemili çocuklarımız için bir köy enstitüsü açıyoruz. İçinde sanat, doğa ve bilimin olacağı bir enstitü olacak. Çocuklarımız bir yandan yaşama bağlanırken, bir yandan da eğitim alacaklar. Doğa ile buluşurken, uzay gibi kavramlar ile tanışacaklar. Türkiye’de bir ilk olacak olan bu eseri ağustos ayında bitirmeyi ve eylül ayında da tamamen hizmete açmayı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Bursa Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü hakkında bilgiler veren Ezer, şunları belirtti:
"Türkiye’nin belki de ilk köy enstitüsünü biz açacağız. Bugüne kadar Belediye Başkanı olanlar, Atatürk sayesinde koltuklarda oturanlar kimse böyle bir girişimde bulunmadı. Müthiş bir şey olacak. Yüksek teknolojiyle, hiçbir masraftan kaçınmadan her şeyiyle yerine geliyor."
Ezer, köy enstitüsünün içeriğini şöyle sıraladı:
Anne Çocuk Terapi Odaları
Kafeterya
Konferans Salonu
El İşleri Atölyesi
Drama Atölyesi
Müzik Atölyesi
Oyun ve Spor Atölyesi
Kütüphane
Amfi Tiyatro
LDS Dükkan
Yabancı Dil ve Türkçe Dil Eğitim Sınıfları
Enstitünün projesinin Ağustos ayında tamamlanacağını belirten Ezer, Eylül ayında açılışının yapılmasının planlandığını duyurdu.
Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü tanıtım etkinliği ’Canım Kardeşim Ders Evi’ öğrencilerinin ritim gösterisi, Mesafe Koleji öğrencilerinin vals gösterisi ve gönüllü korosunun performanslarıyla hem Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü hem de 30 Mayıs - 5 Haziran Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası coşkusu bir arada yaşandı.
Bursa HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.