Teröriste Kızılay Desteği: IŞİD Üyesine Kızılay Maaş Bağladı
Teröriste Kızılay Desteği: IŞİD Üyesine Kızılay Maaş Bağladı
Türkiye'de terör örgütü IŞİD’e yönelik yürütülen operasyonlarda şok edici bir detay ortaya çıktı. IŞİD üyesi bir teröristin, Kızılay’dan engelli maaşı aldığı tespit edildi. Terörist Mijbel Al-Shuwaikhi, 2018’de Türkiye’ye giriş yaptığını ve devlet tarafından Balıkesir'e yerleştirildiğini açıkladı. Aynı zamanda Kızılay'dan düzenli olarak engelli maaşı aldığını ifade etti.
Fransa'dan Gelen İstihbarat Olayı Aydınlattı
Fransa’dan gelen istihbarat raporları doğrultusunda, IŞİD’in İstanbul'daki Yahudi ve Hristiyan ibadethanelerine saldırı planladığı belirlendi. Neve Şalom Sinagogu, Ahrida Sinagogu, Or-Ahayim Balat Musevi Hastanesi ve Vlaherna Meryem Ana Kilisesi gibi önemli ibadethaneler, teröristlerin hedefi olarak işaretlenmişti. Gelen bu bilgi sonrası bölgede güvenlik önlemleri hızla artırıldı.
Soykan'ın Yazısı ve Kızılay’a Yönelik Eleştiriler
Gazeteci Timur Soykan, BirGün gazetesindeki "IŞİD’ciye engelli maaşı" başlıklı yazısında, Mijbel Al-Shuwaikhi'nin Kızılay'dan aldığı maaş ve Türkiye’deki hareketlerini detaylı şekilde açıkladı. Polisin yürüttüğü soruşturmalarda Al-Shuwaikhi’nin Sakarya’da oturum izni ile yaşadığı ve İstanbul’da keşif yaptıktan sonra otobüsle geri döndüğü tespit edildi. İstanbul’da planlanan saldırılar, güvenlik güçlerinin başarılı çalışmaları sayesinde engellendi.
Bu olay, devlet yardımlarının suistimal edilebileceği konusunda endişeleri yeniden gündeme taşıdı. Özellikle Kızılay gibi yardım kuruluşlarının denetim eksiklikleri eleştirilirken, olayın ardından kamuoyunda büyük yankı uyandı.
IŞİD Üyesine Kızılay'dan Engelli Maaşı: Skandal İfadeler Gün Yüzüne Çıktı
Türkiye’de terör örgütü IŞİD'e yönelik yürütülen soruşturmalarda çarpıcı detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. İddianameye yansıyan ifadelere göre, IŞİD üyesi Mijbel Al-Shuwaikhi, bilinen adıyla "Ebu Leys", Kızılay’dan engelli maaşı aldığını itiraf etti. Teröristin verdiği ifadede, Türkiye’ye geldikten sonra devlet tarafından Balıkesir’e yerleştirildiği ve düzenli olarak Kızılay’dan maaş aldığı belirtiliyor.
Ebu Leys’in Şok Eden İtirafları
Ebu Leys, ifadesinde görme engelli olduğunu belirterek, “Yüzde 70 görme engelliyim. Yakınımda mayın patlayınca gözlerim bu şekilde yüzde 70 engelli hale geldi. Türkiye’ye geldikten sonra Ankara’da kimlik başvurusunda bulundum. Ayrıca sağlık problemlerim nedeniyle gerekli başvurularda bulundum. Halen Kızılay’dan engelli maaşı almaktayım. Ankara’dan yaptığım başvuru neticesinde beni Balıkesir iline devlet yerleştirdi. O tarihten beri Balıkesir’de ikamet ederim,” dedi.
Bu ifadeler, Türkiye’nin sosyal yardım sisteminin teröristler tarafından nasıl suistimal edildiğini gözler önüne serdi. Engelli maaşı adı altında devletten yardım alan bir IŞİD üyesinin bu şekilde desteklenmesi, kamuoyunda büyük bir tartışma yarattı.
İddianamedeki Diğer Skandallar: Bağdadi'nin Kuzenine Oturum İzni Verildi
İddianamede sadece Ebu Leys’in değil, IŞİD’in İstanbul yapılanmasında kilit rol oynayan diğer isimlerin de dikkat çekici ayrıcalıklardan faydalandığına yer verildi. IŞİD’in önemli isimlerinden Al-Barazanchı’nın Türk vatandaşlığına geçirildiği ve IŞİD’in kurucusu Ebu Bekir El-Bağdadi’nin kuzenine ise Türkiye’de oturum izni verildiği iddianamede belirtildi.
Bu tür kritik isimlere tanınan imtiyazlar ve sağlanan sosyal yardımlar, güvenlik açıklarını ve sosyal yardım sistemindeki denetim eksikliklerini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye'nin terörle mücadelede attığı adımların bu gibi ihmallerle zayıflatıldığı yönündeki eleştiriler artmaya devam ediyor.
Depremde Çadır Satışı Tepkisi
Kızılay, daha önce de benzer şekilde tartışmaların odağı olmuştu. 2023 yılında Kahramanmaraş'ta yaşanan yıkıcı depremin ardından, Kızılay’ın depremzedelere ücretsiz çadır sağlaması beklenirken, çadırları satması büyük tepki çekmişti. Felaketin ortasında insanların temel ihtiyaçlarını karşılaması gereken bir yardım kuruluşunun, çadırları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak yerine satmayı tercih etmesi, geniş çapta eleştirildi. Bu durum, Kızılay’ın kriz yönetimi ve insani yardımlar konusundaki sorumluluklarını sorgulattı.
Kızılay’ın deprem felaketi gibi acil durumlarda görevini yerine getirmemesi ve bu tür skandalların ortaya çıkması, kurumun şeffaflık ve hesap verebilirlik konularında daha sıkı denetimlere tabi tutulması gerektiğini bir kez daha gündeme taşıyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.