TKP: Halk boyun eğmedikçe halktır
TKP: Halk boyun eğmedikçe halktır
11 yıl önce AKP Türkiye’siyle hesaplaşan halkın direncinin sahte umutlarla teslim alınmasına karşı TKP "Halk boyun eğmedikçe halksa bugün en çok halk olmaya ihtiyacımız var" açıklamasını yaptı.
Türkiye Komünist Partisi (TKP) Haziran Direnişi’nin 11. yıldönümünde yayımladığı açıklamada "11 yıl önce AKP Türkiye’siyle hesaplaşan, böyle bir Türkiye’ye itirazı olan halkın direnci ve öfkesi sahte umutlarla, yalancı bahar vaatleriyle teslim alınıyor" ifadesine yer verdi.
"Ülkemizi ve tüm dünyayı içine alan bu karanlık ve çürümüş düzeni toptan karşımıza alıyoruz" denilen açıklamada Filistin halkına da selam gönderildi.
Açıklamada "Haziran Direnişi adı üzerinde bir halkın direnişinin adıdır. Gezi’nin 11. yıl dönümünü selamlarken İsrail’in barbar saldırılarına boyun eğmeyen, direnen Filistin halkına da selamı borç biliyoruz” denildi.
Ülkeyi emperyalistlerden, sömürücülerden, tarikatlardan kurtarmak için emekçilerin yeniden ayağa kalktığı Haziranlara ihtiyaç olduğu vurgulanan açıklamada "Halk boyun eğmedikçe halksa bugün en çok halk olmaya ihtiyacımız var" diye belirtildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
"Haziran Direnişi’nin üzerinden 11 yıl geçti.
11 yıl önce toplumun çok geniş bir bölmesi AKP iktidarına karşı ayağa kalktı. Milyonların öfkesi ve direngenliği büyük bir halk hareketine dönüştü. Direnişin merkezine aydınlanma, laiklik, özgürlük ve yurtseverliği koyan halk, AKP iktidarına sınırlarını göstermeyi başarırken öfkesi ve cesaretiyle bu ülkenin gerçek sahibinin kim olduğunu hatırlattı.
Haziran Direnişi bu ülkeye kalıcı bir iz bıraktı. Halkın, boyun eğmediğinde nasıl bir güce sahip olduğunu fark etmesi hafızalardan silinmeyen, üzerinden yıllar geçse de unutulmayacak bir umut yarattı. Haziran Direnişi’nin AKP ve düzen siyasetinin tümünde yarattığı korkunun kaynağında yatan sebep bu.
Halk boyun eğmedi ve halk olduğunu gördü.
Bu düzen halkın örgütlülüğünden, birlikte hareket etmesinden, halk olmasından korkar. Bu yüzden 11 yılda Gezi’yle hesaplaşmaya ya da Gezi’yi unutturmaya çalışan yalnızca AKP olmadı. Kuşkusuz AKP, Gezi’yi yargılayıp meşruluğunu ortadan kaldırmaya çalışmaktan hiç vazgeçmedi ama düzen siyaseti bir bütün olarak Gezi’den kalan izleri teker teker silmeyi görev bildi. 11 yılı geride bıraktık ve geldiğimiz noktada halkımız hayat pahalılığını ve yoksulluğu en derin şekilde yaşamaya mahkum bırakıldı. Düzen siyaseti, iktidarı ve muhalefeti ile birlikte sermayenin ihya olmasını sağlarken halka kemer sıkmayı çare olarak sunuyor. Kanımızı emen sermayedarların egemenliği el birliğiyle meşrulaştırılmaya çalışılıyor. 11 yıl önce AKP Türkiye’siyle hesaplaşan, böyle bir Türkiye’ye itirazı olan halkın direnci ve öfkesi sahte umutlarla, yalancı bahar vaatleriyle teslim alınıyor.
Ülkemizi ve tüm dünyayı içine alan bu karanlık ve çürümüş düzeni toptan karşımıza alıyoruz. Haziran Direnişi adı üzerinde bir halkın direnişinin adıdır. Gezi’nin 11. yıl dönümünü selamlarken İsrail’in barbar saldırılarına boyun eğmeyen, direnen Filistin halkına da selamı borç biliyoruz.
Bu ülkeyi emperyalistlerden, sömürücülerden, tarikatlardan kurtarmak için emekçilerin yeniden ayağa kalktığı Haziranlara ihtiyacımız var.
Halk boyun eğmedikçe halksa bugün en çok halk olmaya ihtiyacımız var.
Bir kez daha boyun eğmeyen ve eğmeyecek olanlara selam olsun."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.