Sitenin sağında bir giydirme reklam

Pandemide cilası dökülen, depremde enkaz altında kalan sağlık sisteminin yerine yenisini kuracağız

Gündem 14.03.2023 - 23:02, Güncelleme: 14.05.2023 - 02:02 2023+ kez okundu.
 

Pandemide cilası dökülen, depremde enkaz altında kalan sağlık sisteminin yerine yenisini kuracağız

Sağlık Emekçileri Sendikası Çanakkale Şubesi 102’si hekim toplam 558 sağlık çalışanının hayatını kaybettiği Maraş merkezli yaşanan depremlerin ardında bıraktığı acının gölgesinde kalan 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yazılı basın açıklaması yaptı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şubesi,  tarafından 14 Mart Tıp Bayramı açıklamasında; “"Pandemide cilası dökülen, depremde enkaz altında kalan sağlık sisteminin yerine yenisini  kuracağız” denildi. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık hakkı metalaştırılarak, kapitalist sermaye birikim sürecinde yerini aldığını, sağlık hizmeti, sürekli kışkırtılarak daha fazla talep edilen karlı bir alana dönüştürüldüğünün vurguladığı yazılı basın açıklamasında; "Bu sistemle, bugün toplumsal emek her alanda her zerresine kadar sermaye birikim kaynağına dönüştürülmektedir. Sağlık çalışanlarının emeği, artık değer elde etmek için sömürülmesi gereken karlı bir alandır artık. Ağır ve tehlikeli işler kapsamında olan bir işkolunda angarya ve düşük ücretle çalışan, mobbinge uğrayan ve gelecek kaygısı içindeki yüzbinlerce sağlık emekçisi ölesiye tüketilmektedir." denildi. “SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI SAĞLIK ALANINI NİTELİKSİZLEŞTİRDİ” Sağlıkta Dönüşüm Programı ile halkı sanal kuyruklar, artan cepten ödemeler, kısalan muayene süreleri, bulunmayan ilaçlar, evlerinden uzak hastaneler gitmek için harcanan paralar ve yolda geçen zamanlar, devasa hastane koridorlarında rahatsızlıklarına derman bulamayan sağlık sisteminin  etkisiz milyonlar haline getirildiği vurgulanan açıklamanın devamında şu görüşlere yer verildi; "Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan payın giderek azaltılması, özelleştirme politikaları ile işveren haline getirilen hekimler, elamana dönüştürülen sağlık emekçileri, merdiven altlarına, dükkânlara, cami altlarına konumlandırılan ASM’ler, pıtrak gibi açılan tıp fakülteleri, sağlık meslek yüksekokullarıyla niiteliksiz hale getirilen sağlık eğitimi, sağlıkta dönüşümün cabasıdır. Pandemide koruyucu ekipmanı, maskeyi bile sağlamakta zorlanan sistem, yüzlerce sağlık emekçisinin ve yüzbinlerce vatandaşın ölmesine yol açmıştır. Pandemide SDP’nin cilası tümüyle dökülmüştür." "6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli depremlerde acı başkaca gerçeklerle daha karşılaştık" Yıkılan ve ağır hasarlı hastaneler, jeneratörleri saatlerce devreye girmediği için yaşamını yitiren solunum cihazlarına bağlı hastalar, özelleştirilen birinci basamak kurumlarının (ASM’lerin) yıkılan binaların altında kalarak tamamen işlevsiz hale gelmesi, özel hastanelerin tamamının kullanılamaz hale gelmesi… Bir ay geçmesine rağmen açılamayan birinci basamak sağlık hizmetleri, yapılamayan aşılar ve gebe takipleri, verilemeyen koruyucu sağlık hizmetleri… Deprem mağduru sağlık emekçilerinin yasını dahi yaşamadan, ailesi ve çocukları için barınma koşulları sağlanmadan görevlerine çağrılmaları, SES başta olmak üzere destek vermek isteyen işkolu örgütleriyle temas kurulmaması, önerilerini ve desteklerinin kabul edilmemesi, geçici görevle gelen personelin barınma ve hijyen koşullarının sağlanmaması, Üniversite hastanelerindeki sağlık emekçilerinin yaşadığı ayrımcılık gibi bölgede çalışma yapan sendikamızın raporlarına yansıyan yüzlerce sorun… Özcesi, sağlık sistemi enkaz altında kalmıştır. Deprem bölgesindeki köylerde, çadır kentlerde, toplu yaşam alanlarında birinci basamak sağlık hizmetlerini yürütmeye çalıştık. Koruyucu sağlığı geliştirmeye, bulaşıcı hastalıkları önlemeye çalıştık. Toplumla psiko-sosyal açıdan dayanışma içinde olduk. Sağlık emekçilerinin en az altı ay süreyle ücretli izinli sayılmaya ve yeni yaşamlarını kurmaya çalışmaları için zamana ihtiyaçları olduğunu söyledik. Başka kentlere koşulsuz tayinleri yapılsın dedik. Tayin istemeyen ama çocuklarının okulları için başka illere gidenlere ücretli izin sonrası 6 ay-1 yıl arası geçici görevlendirme önerdik. Çalışmak isteyenlere uygun barınma, beslenme ve hijyen koşulları sağlayın dedik. Ama dinleyen kim? Saha çalışmalarımızda siyasi görüşü, etnik kökeni, mezhebi fark etmeksizin toplumun her kesiminden insan “ilk 2-3 gün devletin olmadığını, ayrımcılığın olduğunu” ifade etmiştir. Başta AFAD olmak üzere tek adam rejimin yansıdığı tüm kurumlar tıkanmıştır. Sağlık Bakanlığı da sendikamız başta olmak üzere işkolunda örgütlü emek ve meslek örgütlerinin tüm çağrılarına kapısını kapatmıştır. "Pandemide cilası dökülen, depremde enkaz altında kalan sağlık sisteminin yerine yenisini kuracağız”  Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hakları ve halkın sağlık hakkı kapsamında, fiili ve meşru mücadele geleneğimizden aldığımız güçle; koruyucu sağlık hizmetlerinin merkeze konulduğu, nitelikli, erişilebilir, ücretsiz ve anadilinde sağlık hizmeti temelli bir sistemi mutlaka inşa edeceğiz. Bu sistemde, liyakatsizlik, mobbing, şiddet olmayacak, sağlık emekçileri tüm aşamalarda söz ve karar sahibi olacak.  Performans, teşvik, ek ödeme baskısıyla belirlenmeyen, insanca yaşamaya yetecek ücret olacak. 14 Mart Tıp Bayramını, uzun zamandır mücadele haftası olarak görüyor ve taleplerimiz için alanlarda oluyoruz. Bu yıl on binlerce insanımızın acısını yüreğimizde taşıyoruz. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin, yaşamını yitirenlerin sevenlerine yakınlarına başsağlığı ve yararlılara acil şifalar diliyoruz. "
Sağlık Emekçileri Sendikası Çanakkale Şubesi 102’si hekim toplam 558 sağlık çalışanının hayatını kaybettiği Maraş merkezli yaşanan depremlerin ardında bıraktığı acının gölgesinde kalan 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yazılı basın açıklaması yaptı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şubesi,  tarafından 14 Mart Tıp Bayramı açıklamasında; “"Pandemide cilası dökülen, depremde enkaz altında kalan sağlık sisteminin yerine yenisini  kuracağız” denildi.

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık hakkı metalaştırılarak, kapitalist sermaye birikim sürecinde yerini aldığını, sağlık hizmeti, sürekli kışkırtılarak daha fazla talep edilen karlı bir alana dönüştürüldüğünün vurguladığı yazılı basın açıklamasında; "Bu sistemle, bugün toplumsal emek her alanda her zerresine kadar sermaye birikim kaynağına dönüştürülmektedir. Sağlık çalışanlarının emeği, artık değer elde etmek için sömürülmesi gereken karlı bir alandır artık. Ağır ve tehlikeli işler kapsamında olan bir işkolunda angarya ve düşük ücretle çalışan, mobbinge uğrayan ve gelecek kaygısı içindeki yüzbinlerce sağlık emekçisi ölesiye tüketilmektedir." denildi.


“SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI SAĞLIK ALANINI NİTELİKSİZLEŞTİRDİ”

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile halkı sanal kuyruklar, artan cepten ödemeler, kısalan muayene süreleri, bulunmayan ilaçlar, evlerinden uzak hastaneler gitmek için harcanan paralar ve yolda geçen zamanlar, devasa hastane koridorlarında rahatsızlıklarına derman bulamayan sağlık sisteminin  etkisiz milyonlar haline getirildiği vurgulanan açıklamanın devamında şu görüşlere yer verildi; "Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan payın giderek azaltılması, özelleştirme politikaları ile işveren haline getirilen hekimler, elamana dönüştürülen sağlık emekçileri, merdiven altlarına, dükkânlara, cami altlarına konumlandırılan ASM’ler, pıtrak gibi açılan tıp fakülteleri, sağlık meslek yüksekokullarıyla niiteliksiz hale getirilen sağlık eğitimi, sağlıkta dönüşümün cabasıdır. Pandemide koruyucu ekipmanı, maskeyi bile sağlamakta zorlanan sistem, yüzlerce sağlık emekçisinin ve yüzbinlerce vatandaşın ölmesine yol açmıştır. Pandemide SDP’nin cilası tümüyle dökülmüştür."

"6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli depremlerde acı başkaca gerçeklerle daha karşılaştık"
Yıkılan ve ağır hasarlı hastaneler, jeneratörleri saatlerce devreye girmediği için yaşamını yitiren solunum cihazlarına bağlı hastalar, özelleştirilen birinci basamak kurumlarının (ASM’lerin) yıkılan binaların altında kalarak tamamen işlevsiz hale gelmesi, özel hastanelerin tamamının kullanılamaz hale gelmesi… Bir ay geçmesine rağmen açılamayan birinci basamak sağlık hizmetleri, yapılamayan aşılar ve gebe takipleri, verilemeyen koruyucu sağlık hizmetleri…
Deprem mağduru sağlık emekçilerinin yasını dahi yaşamadan, ailesi ve çocukları için barınma koşulları sağlanmadan görevlerine çağrılmaları, SES başta olmak üzere destek vermek isteyen işkolu örgütleriyle temas kurulmaması, önerilerini ve desteklerinin kabul edilmemesi, geçici görevle gelen personelin barınma ve hijyen koşullarının sağlanmaması, Üniversite hastanelerindeki sağlık emekçilerinin yaşadığı ayrımcılık gibi bölgede çalışma yapan sendikamızın raporlarına yansıyan yüzlerce sorun… Özcesi, sağlık sistemi enkaz altında kalmıştır.
Deprem bölgesindeki köylerde, çadır kentlerde, toplu yaşam alanlarında birinci basamak sağlık hizmetlerini yürütmeye çalıştık. Koruyucu sağlığı geliştirmeye, bulaşıcı hastalıkları önlemeye çalıştık. Toplumla psiko-sosyal açıdan dayanışma içinde olduk. Sağlık emekçilerinin en az altı ay süreyle ücretli izinli sayılmaya ve yeni yaşamlarını kurmaya çalışmaları için zamana ihtiyaçları olduğunu söyledik. Başka kentlere koşulsuz tayinleri yapılsın dedik. Tayin istemeyen ama çocuklarının okulları için başka illere gidenlere ücretli izin sonrası 6 ay-1 yıl arası geçici görevlendirme önerdik. Çalışmak isteyenlere uygun barınma, beslenme ve hijyen koşulları sağlayın dedik. Ama dinleyen kim?
Saha çalışmalarımızda siyasi görüşü, etnik kökeni, mezhebi fark etmeksizin toplumun her kesiminden insan “ilk 2-3 gün devletin olmadığını, ayrımcılığın olduğunu” ifade etmiştir. Başta AFAD olmak üzere tek adam rejimin yansıdığı tüm kurumlar tıkanmıştır. Sağlık Bakanlığı da sendikamız başta olmak üzere işkolunda örgütlü emek ve meslek örgütlerinin tüm çağrılarına kapısını kapatmıştır.

"Pandemide cilası dökülen, depremde enkaz altında kalan sağlık sisteminin yerine yenisini kuracağız” 


Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hakları ve halkın sağlık hakkı kapsamında, fiili ve meşru mücadele geleneğimizden aldığımız güçle; koruyucu sağlık hizmetlerinin merkeze konulduğu, nitelikli, erişilebilir, ücretsiz ve anadilinde sağlık hizmeti temelli bir sistemi mutlaka inşa edeceğiz. Bu sistemde, liyakatsizlik, mobbing, şiddet olmayacak, sağlık emekçileri tüm aşamalarda söz ve karar sahibi olacak.  Performans, teşvik, ek ödeme baskısıyla belirlenmeyen, insanca yaşamaya yetecek ücret olacak.
14 Mart Tıp Bayramını, uzun zamandır mücadele haftası olarak görüyor ve taleplerimiz için alanlarda oluyoruz. Bu yıl on binlerce insanımızın acısını yüreğimizde taşıyoruz. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin, yaşamını yitirenlerin sevenlerine yakınlarına başsağlığı ve yararlılara acil şifalar diliyoruz. "


Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.