Sitenin sağında bir giydirme reklam

Çanakkale de Kadınlar iskele meydanından Troya Atı önüne yürüdüler

Gündem 09.03.2023 - 13:52, Güncelleme: 14.05.2023 - 02:02 1864+ kez okundu.
 

Çanakkale de Kadınlar iskele meydanından Troya Atı önüne yürüdüler

Çanakkele Kadın Platformu, “Yaraları Sarabilmek, Hayatı Yeniden Kurabilmek İçin; Yaşasın Kadın Dayanışması!” başlıklı çağrısı ile gerçekleştirdiği yürüyüş ve basın açıklamasına yüzlerce kadın katıldı.
Çanakkal'de Kadınlar iskele meydanınndan Troya Atı önüne Yürüdüler, Depremde Yaşamını Yitirenler İçin Mum Yaktılar.   Çanakkele Kadın Platformu, “Yaraları Sarabilmek, Hayatı Yeniden Kurabilmek İçin; Yaşasın Kadın Dayanışması!” başlıklı çağrısı ile gerçekleştirdiği yürüyüş ve basın açıklamasına yüzlerce kadın katıldı. İskele Meydanından Troya Atı önüne kadar yürüyen kadınlar burada deprem de hayatını yitirenler için mum yaktı ve ardından basın açıklaması yaptı.   Çanakkale Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Figen Özkan, 6 Şubat günü sabaha karşı gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremde kaybedilen canları anarak başlayan basın açıklamasına, “Bir depremzede kadının sözleri ile başladı. Figen Özkan; “Ortada top yok, tüfek yok, işgalci yok ama her yer bir savaş alanı.” Kendi halkına bir savaş enkazı bırakmış bir iktidar var. Büyük yıkım sonrası tüm demokratik kitle örgütleri, gönüllüler ilk saatlerden itibaren dayanışmaya koşarken; devlet, içi boşaltılmış yardım kurumları ve çıkar pazarlıkları nedeniyle ilk üç gün planlı afet çalışması başlatamamıştır. Patriarkal düzenin rantçı siyasetleri bu mezarlığa dönen kentlerin mimarıdır” ifadeleri yer aldı.  Figen Özkan, basın açıklamasının devamanında  "Bu yıl 8 Mart’ı, 6 Şubat’ta Maraş merkezli yaşanan 11 ilde ve Suriye’de büyük yıkıma neden olan depremin gölgesinde kutluyoruz, üzgün ve öfkeliyiz. Erkek egemen kapitalist sistemin rantı önceleyen, insanı, doğayı, kadını, çocuğu yok sayan poşitikaları sonucu 6 Şubatta'ta Maraş Pazarcık ve Elbistan merkezli yaşadığımız depremler, onbinlerce insanımızı yaşamdan koparan bir katliama dönüştü,iktidara göre her mazanki gibi yaşananlar kaderdi, fıtrattı. artık gerçek su götürmez biçimde ortada. yandaşların medya ve diğer araçlarla suyu bulandırma çabalarına rağmen yüz yılın en büyükyıkımı olduğu gerçeğigizlenemez. Bir depremzede kadının sözleri ile “Ortada top yok, tüfek yok, işgalci yok ama her yer bir savaş alanı.” Kendi halkına bir savaş enkazı bırakmış bir iktidar var. Büyük yıkım sonrası tüm demokratik kitle örgütleri, gönüllüler ilk saatlerden itibaren dayanışmaya koşarken; devlet, içi boşaltılmış yardım kurumları ve çıkar pazarlıkları nedeniyle ilk üç gün planlı afet çalışması başlatamamıştır. Patriarkal düzenin rantçı siyasetleri bu mezarlığa dönen kentlerin mimarıdır. Yaşanan deprem, var olan krizleri ve eşitsizlikleri derinleştirdi. nufusun bir bölümü zorunlu göç ile çevre illere ve metropollere gelmek zorunda kaldı. kalabalık hanelerde yaşama devam etmeye çalışıyorlar. Göç edecek koşulları olmayanlar da hala barınma, beslenme sağlanamadığı ve hijyen şartlarının dahi oluşturulmadığı, güvenliksiz çadır kentlerde ve insanlık onuruna yakışmayacak koşullarda yaşamını sürdürmeye çalışıyor. geriye kalan nufus ise dağınık birbiçim de sosyal olanaklara ulaşamadan derme çatma seralarda yaşam mücadelesi veriyor. nufusun bir bölümü hala kayıp. enkazdan kurtarılan kayıp olan yüzlerce çocuk var. kayıp çocukların akibetini soroyoruz, sesimiz boş kuyulardan bize geri yansıyor. aile bakanı durumu olağanlaştıran ve sıradanlaştıran söylerlerde bulunuyor. biz kadınları çok önemlisüreç beklemekte. yıkılan kentlerde yaşamı örmek, tekrar erkek eğemen rantçı sisteme teslim etmemek için dayanışmayı olanca gücümüzle örgütlemeliyiz. iraddemizi önce alanlarda, yıkımın olduğu kentlerde dayanışmayla ortaya koyacağız. her köşe başında kadınlar ve kız çocukları için güvenli kentler kurulana kadar bir kadın isyanı yükselecek. Mahpus kadınlar LGBTQ+'lar, çocuklar, göçmen kadınlar, eşitsizliği en derininden yaşayan kesimler ile saflarda birlikte yürüyeceğiz." şeklinde konuştu.   
Çanakkele Kadın Platformu, “Yaraları Sarabilmek, Hayatı Yeniden Kurabilmek İçin; Yaşasın Kadın Dayanışması!” başlıklı çağrısı ile gerçekleştirdiği yürüyüş ve basın açıklamasına yüzlerce kadın katıldı.

Çanakkal'de Kadınlar iskele meydanınndan Troya Atı önüne Yürüdüler, Depremde Yaşamını Yitirenler İçin Mum Yaktılar.

 

Çanakkele Kadın Platformu, “Yaraları Sarabilmek, Hayatı Yeniden Kurabilmek İçin; Yaşasın Kadın Dayanışması!” başlıklı çağrısı ile gerçekleştirdiği yürüyüş ve basın açıklamasına yüzlerce kadın katıldı.

İskele Meydanından Troya Atı önüne kadar yürüyen kadınlar burada deprem de hayatını yitirenler için mum yaktı ve ardından basın açıklaması yaptı.

 

Çanakkale Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Figen Özkan, 6 Şubat günü sabaha karşı gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremde kaybedilen canları anarak başlayan basın açıklamasına, “Bir depremzede kadının sözleri ile başladı. Figen Özkan; “Ortada top yok, tüfek yok, işgalci yok ama her yer bir savaş alanı.” Kendi halkına bir savaş enkazı bırakmış bir iktidar var. Büyük yıkım sonrası tüm demokratik kitle örgütleri, gönüllüler ilk saatlerden itibaren dayanışmaya koşarken; devlet, içi boşaltılmış yardım kurumları ve çıkar pazarlıkları nedeniyle ilk üç gün planlı afet çalışması başlatamamıştır. Patriarkal düzenin rantçı siyasetleri bu mezarlığa dönen kentlerin mimarıdır” ifadeleri yer aldı.

 Figen Özkan, basın açıklamasının devamanında  "Bu yıl 8 Mart’ı, 6 Şubat’ta Maraş merkezli yaşanan 11 ilde ve Suriye’de büyük yıkıma neden olan depremin gölgesinde kutluyoruz, üzgün ve öfkeliyiz. Erkek egemen kapitalist sistemin rantı önceleyen, insanı, doğayı, kadını, çocuğu yok sayan poşitikaları sonucu 6 Şubatta'ta Maraş Pazarcık ve Elbistan merkezli yaşadığımız depremler, onbinlerce insanımızı yaşamdan koparan bir katliama dönüştü,iktidara göre her mazanki gibi yaşananlar kaderdi, fıtrattı. artık gerçek su götürmez biçimde ortada. yandaşların medya ve diğer araçlarla suyu bulandırma çabalarına rağmen yüz yılın en büyükyıkımı olduğu gerçeğigizlenemez. Bir depremzede kadının sözleri ile “Ortada top yok, tüfek yok, işgalci yok ama her yer bir savaş alanı.” Kendi halkına bir savaş enkazı bırakmış bir iktidar var. Büyük yıkım sonrası tüm demokratik kitle örgütleri, gönüllüler ilk saatlerden itibaren dayanışmaya koşarken; devlet, içi boşaltılmış yardım kurumları ve çıkar pazarlıkları nedeniyle ilk üç gün planlı afet çalışması başlatamamıştır. Patriarkal düzenin rantçı siyasetleri bu mezarlığa dönen kentlerin mimarıdır. Yaşanan deprem, var olan krizleri ve eşitsizlikleri derinleştirdi. nufusun bir bölümü zorunlu göç ile çevre illere ve metropollere gelmek zorunda kaldı. kalabalık hanelerde yaşama devam etmeye çalışıyorlar. Göç edecek koşulları olmayanlar da hala barınma, beslenme sağlanamadığı ve hijyen şartlarının dahi oluşturulmadığı, güvenliksiz çadır kentlerde ve insanlık onuruna yakışmayacak koşullarda yaşamını sürdürmeye çalışıyor. geriye kalan nufus ise dağınık birbiçim de sosyal olanaklara ulaşamadan derme çatma seralarda yaşam mücadelesi veriyor. nufusun bir bölümü hala kayıp. enkazdan kurtarılan kayıp olan yüzlerce çocuk var. kayıp çocukların akibetini soroyoruz, sesimiz boş kuyulardan bize geri yansıyor. aile bakanı durumu olağanlaştıran ve sıradanlaştıran söylerlerde bulunuyor. biz kadınları çok önemlisüreç beklemekte. yıkılan kentlerde yaşamı örmek, tekrar erkek eğemen rantçı sisteme teslim etmemek için dayanışmayı olanca gücümüzle örgütlemeliyiz. iraddemizi önce alanlarda, yıkımın olduğu kentlerde dayanışmayla ortaya koyacağız. her köşe başında kadınlar ve kız çocukları için güvenli kentler kurulana kadar bir kadın isyanı yükselecek. Mahpus kadınlar LGBTQ+'lar, çocuklar, göçmen kadınlar, eşitsizliği en derininden yaşayan kesimler ile saflarda birlikte yürüyeceğiz." şeklinde konuştu. 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.