Sitenin sağında bir giydirme reklam

İncefikir; Tarımın önemi unutulmamalı

Ekonomi 17.02.2023 - 17:48, Güncelleme: 14.05.2023 - 02:02 1685+ kez okundu.
 

İncefikir; Tarımın önemi unutulmamalı

tarımın önemine dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir,
Son yıllarda yaşanan sorunlarla birlikte gıda ihtiyacının merkez sektörü tarımın önemine dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, “2019 yılında başlayan ve hala etkisi süren koronavirüs pandemisi, arkasından Rusya – Ukrayna savaşı ve şimdi de ülkemizin 10 ilini etkileyen yüzyılın depremi.. Tüm bunlar her geçen yıl artan nüfus ile birlikte artan gıda ihtiyacını ve burada da sürdürebilir bir tarımı ön plana çıkarıyor” dedi. İncefikir; Tarımın önemi unutulmamalı Son yıllarda yaşanan sorunlarla birlikte gıda ihtiyacının merkez sektörü tarımın önemine dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, “2019 yılında başlayan ve hala etkisi süren koronavirüs pandemisi, arkasından Rusya – Ukrayna savaşı ve şimdi de ülkemizin 10 ilini etkileyen yüzyılın depremi.". Son yıllarda yaşanan sorunlarla birlikte gıda ihtiyacının merkez sektörü tarımın önemine dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, “2019 yılında başlayan ve hala etkisi süren koronavirüs pandemisi, arkasından Rusya – Ukrayna savaşı ve şimdi de ülkemizin 10 ilini etkileyen yüzyılın depremi.. Tüm bunlar her geçen yıl artan nüfus ile birlikte artan gıda ihtiyacını ve burada da sürdürebilir bir tarımı ön plana çıkarıyor” dedi. Dünyamız son yıllarda yaşanan olaylarla dikkat çekiyor. 2019 yılında Çin’de ortaya çıkan ve hâlâ devam eden koronavirsü pandemisinden 673 milyondan fazla vaka sayısı, 6 milyon 856 binin üzerinde kişi ise hayatını kaybetti. Koronavirüs krizi nedeniyle her alanda büyük oranda üretim etkilenirken, ardından ise 24 Şubat 2022’de Rusya – Ukrayna arasında çıkan savaş, özellikle dünyada tarımda söz sahibi olan her iki ülkenin etkisiyle tarımsal ürün krizi hüküm sürdü. Tüm bunlarla beraber bu kez ülkemiz Kahramanmaraş Pazarcık 7.7 ve Kahramanmaraş Elbistan 7.6 şiddetinde iki büyük deprem ile sarsıldı. Depremlerin ilki sabah 04:17'de meydana gelirken ikinci deprem tam 9 saat sonrasında Elbistan'da meydana geldi. Şiddetli depremin etkili olduğu 10 ilde önceki gün itibariyle 35 bin 418 can kaybı, 105 bin 505 yaralı olduğu belirtildi. Bu gelişmeler ile birlikte üretimin önemi bir kez daha karşımıza çıkıyor. Özellikle gıda anlamında büyük önem taşıyan tarım konusuna dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, tarımsal üretimin şimdi daha da önem taşıdığını söylüyor. Kahramanmaraş'ta enkaz altında kalan kadın depremin 257. saatinde kurtarıldı Gazetemize bu konuda önemli açıklamalarda bulunan İncefikir, “Büyük bir felaket ile karşı karşıya kaldık. Şiddetli depremin etkili olduğu 10 ilimizde en son verilen rakamlara göre 35 bin 418 can kaybı, 105 bin 505 de yaralımız var. Büyük geçmiş olsun. Ölen vatandaşlarımızı yad ediyor, ailelerine baş sağlığı diliyoruz. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz.” Dedi. İncefikir, “Halen çalışmalar devam ediyor ve hasar tespit çalışmaları henüz yüzeysel olarak yapılabilmiş durumda. Arama çalışmaları bittikten sonra gerçek hasar tespit çalışmaları yapılacak ve o zaman yaklaşık maddi zararı tespit etmek mümkün olacaktır. Afet bölgesi ilan edilen illerde toplam 13.3 milyon insanımız yaşıyor. Yani Türkiye nüfusunun yüzde 15.7’si demek.. Depremden etkilenen 10 ilimizi kapsayan bölgede büyük sanayi tesisleri, organize sanayi bölgeleri ve sanayi siteleri var ve hasarı hâlâ tam bilmiyoruz. Büyük bir zarar ile karşı karşıyayız. Tüm bunlarla beraber depremzedelerin barınma, yeme-içme ve sağlık sorunlarının giderilmesi gerekiyor. Ondan sonra nasıl bir ekonomik boyut olduğunu anlayabileceğiz. Deprem bölgesindeki illerinde tarım, imalat ve sanayi sektörlerinin payı ise yüzde 10’un üzerinde.. Tarım sektörünün milli gelirdeki payı yüzde 14.3.. Ayrıca bölge, ülke çapındaki tarımsal üretimin yüzde 20.9’unu karşılıyor. Tahıllar ve bitkisel üretimin yüzde 12’si, işlenen tarım alanlarının yüzde 14.5’i, büyükbaş hayvan varlığının yüzde 12 ve küçükbaş hayvan varlığının yüzde 16.3’ü bu bölgemizde.. Tüm bunları dikkate aldığımızda bir yandan koronavirsü, bir yandan Ukrayna-Rusya savaşı ve şimdi de deprem felaketi ve hatta kurak geçen bir yılı yaşadığımızı eklersek ciddi bir sıkıntı yaşanması ile karşı karşıyayız.” Diye konuştu. Tüm bunlar her geçen yıl artan nüfus ile birlikte artan gıda ihtiyacını ve burada da sürdürebilir bir tarımı ön plana çıktığına dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, tarımın önemli olduğunu belirterek şu bilgilere yer verdi; “Dünya, geride bıraktığımız üç yıllık bir pandemi sürecinin ardından ülkemizi de yakından ilgilendiren bir savaş sürecinden geçiyor. Bunların etkisi devam ederken, şimdi ise deprem felaketi ile karşı karşıya kaldık. Covid 19 pandemisi gerekse komşularımızda yaşanan savaşlar bize gösterdi ki tarımsal üretim ve gıdaya erişim bir ulusal sorun olarak ele alınmalı ve her koşulda üretim devam etmelidir. Yaşanan olaylar ile birlikte, günümüzde artan gıda ihtiyacının yanında küresel ısınma, su kaynaklarının kıtlığı, tarım arazilerinin amaç dışı kullanılması ile tarım alanlarının ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Tabi üretimdeki yapısal sorunlara da kalıcı çözüm getirilmeli, üretim maliyetleri düşürülerek desteklenmelidir. Bir bakıma artık tarımsal üretim seferberliği ilan edilmelidir. Eğitim, istihdam, yatırım politikaları birlikte planlanmalı, eğitimde altyapı ve kalite sorunu dikkate alınmalı, işsizlik sorununun çözümüne yönelik kamuda istihdam ve özel sektörde çalışma olanakları ile tarımsal eğitimin kalitesi artırılmalıdır. Doğal varlıklarımız gelecek nesillerimize miras olarak bırakacağımız yaşam kaynaklarıdır. Yapılacak yatırımlarda mutlaka meslek odalarının ve yöre halklarının görüşü alınmalıdır. Son yıllarda hayvancılığın da ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz. O bakımdan hayvancılığın gelişmesi sağlanarak, üreticinin gelir artışı yanında, vatandaşın sağlıklı et, süt ve süt ürünleri tüketmesi için kalıcı özel önlemler alınmalıdır. Doğal beslenme alanları çayır ve meralarımız korunmalı, yem bitkisi üretimi artırılarak yemde dışa bağımlılık azaltılmalıdır. Kırmızı et sorununun giderilmesi için dönemsel olarak açılan tarife kontenjanlarıyla dışalım yolu tercih edilmemeli, devlet üretim çiftlikleri yoluyla üreticiye teknik destek sağlanmalı, yem, ilaç, aşı desteği verilmeli, meraların amaç dışı kullanımı önlenmelidir. Beyaz et ve yumurta sektörü de desteklenmelidir. Endüstriyel hayvancılık çok boyutlu değerlendirilmeli, agroekolojik hayvancılığa geçiş özendirilmelidir. Çiftçiler ve tarım kesiminin, satın alma, eğitim, üretim ve ürün satış konularında güçlenmesi için kooperatifleşmesi desteklenmelidir. Kısaca üretmekten başka çaremiz yoktur. Üretim, üretim, üretim. Yerli üretim ve üreticinin korunması gerekir. Bunun için girdi maliyetlerini düşürmek, destekleri yerinde ve zamanında vermek gerekir.
tarımın önemine dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir,

Son yıllarda yaşanan sorunlarla birlikte gıda ihtiyacının merkez sektörü tarımın önemine dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, “2019 yılında başlayan ve hala etkisi süren koronavirüs pandemisi, arkasından Rusya – Ukrayna savaşı ve şimdi de ülkemizin 10 ilini etkileyen yüzyılın depremi.. Tüm bunlar her geçen yıl artan nüfus ile birlikte artan gıda ihtiyacını ve burada da sürdürebilir bir tarımı ön plana çıkarıyor” dedi.

İncefikir; Tarımın önemi unutulmamalı
Son yıllarda yaşanan sorunlarla birlikte gıda ihtiyacının merkez sektörü tarımın önemine dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, “2019 yılında başlayan ve hala etkisi süren koronavirüs pandemisi, arkasından Rusya – Ukrayna savaşı ve şimdi de ülkemizin 10 ilini etkileyen yüzyılın depremi.".


Son yıllarda yaşanan sorunlarla birlikte gıda ihtiyacının merkez sektörü tarımın önemine dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, “2019 yılında başlayan ve hala etkisi süren koronavirüs pandemisi, arkasından Rusya – Ukrayna savaşı ve şimdi de ülkemizin 10 ilini etkileyen yüzyılın depremi.. Tüm bunlar her geçen yıl artan nüfus ile birlikte artan gıda ihtiyacını ve burada da sürdürebilir bir tarımı ön plana çıkarıyor” dedi.

Dünyamız son yıllarda yaşanan olaylarla dikkat çekiyor. 2019 yılında Çin’de ortaya çıkan ve hâlâ devam eden koronavirsü pandemisinden 673 milyondan fazla vaka sayısı, 6 milyon 856 binin üzerinde kişi ise hayatını kaybetti. Koronavirüs krizi nedeniyle her alanda büyük oranda üretim etkilenirken, ardından ise 24 Şubat 2022’de Rusya – Ukrayna arasında çıkan savaş, özellikle dünyada tarımda söz sahibi olan her iki ülkenin etkisiyle tarımsal ürün krizi hüküm sürdü.

Tüm bunlarla beraber bu kez ülkemiz Kahramanmaraş Pazarcık 7.7 ve Kahramanmaraş Elbistan 7.6 şiddetinde iki büyük deprem ile sarsıldı. Depremlerin ilki sabah 04:17'de meydana gelirken ikinci deprem tam 9 saat sonrasında Elbistan'da meydana geldi. Şiddetli depremin etkili olduğu 10 ilde önceki gün itibariyle 35 bin 418 can kaybı, 105 bin 505 yaralı olduğu belirtildi.

Bu gelişmeler ile birlikte üretimin önemi bir kez daha karşımıza çıkıyor. Özellikle gıda anlamında büyük önem taşıyan tarım konusuna dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, tarımsal üretimin şimdi daha da önem taşıdığını söylüyor.

Kahramanmaraş'ta enkaz altında kalan kadın depremin 257. saatinde kurtarıldı
Gazetemize bu konuda önemli açıklamalarda bulunan İncefikir, “Büyük bir felaket ile karşı karşıya kaldık. Şiddetli depremin etkili olduğu 10 ilimizde en son verilen rakamlara göre 35 bin 418 can kaybı, 105 bin 505 de yaralımız var. Büyük geçmiş olsun. Ölen vatandaşlarımızı yad ediyor, ailelerine baş sağlığı diliyoruz. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz.” Dedi.

İncefikir, “Halen çalışmalar devam ediyor ve hasar tespit çalışmaları henüz yüzeysel olarak yapılabilmiş durumda. Arama çalışmaları bittikten sonra gerçek hasar tespit çalışmaları yapılacak ve o zaman yaklaşık maddi zararı tespit etmek mümkün olacaktır.

Afet bölgesi ilan edilen illerde toplam 13.3 milyon insanımız yaşıyor. Yani Türkiye nüfusunun yüzde 15.7’si demek.. Depremden etkilenen 10 ilimizi kapsayan bölgede büyük sanayi tesisleri, organize sanayi bölgeleri ve sanayi siteleri var ve hasarı hâlâ tam bilmiyoruz. Büyük bir zarar ile karşı karşıyayız.

Tüm bunlarla beraber depremzedelerin barınma, yeme-içme ve sağlık sorunlarının giderilmesi gerekiyor. Ondan sonra nasıl bir ekonomik boyut olduğunu anlayabileceğiz. Deprem bölgesindeki illerinde tarım, imalat ve sanayi sektörlerinin payı ise yüzde 10’un üzerinde.. Tarım sektörünün milli gelirdeki payı yüzde 14.3..

Ayrıca bölge, ülke çapındaki tarımsal üretimin yüzde 20.9’unu karşılıyor. Tahıllar ve bitkisel üretimin yüzde 12’si, işlenen tarım alanlarının yüzde 14.5’i, büyükbaş hayvan varlığının yüzde 12 ve küçükbaş hayvan varlığının yüzde 16.3’ü bu bölgemizde..

Tüm bunları dikkate aldığımızda bir yandan koronavirsü, bir yandan Ukrayna-Rusya savaşı ve şimdi de deprem felaketi ve hatta kurak geçen bir yılı yaşadığımızı eklersek ciddi bir sıkıntı yaşanması ile karşı karşıyayız.” Diye konuştu.

Tüm bunlar her geçen yıl artan nüfus ile birlikte artan gıda ihtiyacını ve burada da sürdürebilir bir tarımı ön plana çıktığına dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, tarımın önemli olduğunu belirterek şu bilgilere yer verdi;

“Dünya, geride bıraktığımız üç yıllık bir pandemi sürecinin ardından ülkemizi de yakından ilgilendiren bir savaş sürecinden geçiyor. Bunların etkisi devam ederken, şimdi ise deprem felaketi ile karşı karşıya kaldık. Covid 19 pandemisi gerekse komşularımızda yaşanan savaşlar bize gösterdi ki tarımsal üretim ve gıdaya erişim bir ulusal sorun olarak ele alınmalı ve her koşulda üretim devam etmelidir.

Yaşanan olaylar ile birlikte, günümüzde artan gıda ihtiyacının yanında küresel ısınma, su kaynaklarının kıtlığı, tarım arazilerinin amaç dışı kullanılması ile tarım alanlarının ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Tabi üretimdeki yapısal sorunlara da kalıcı çözüm getirilmeli, üretim maliyetleri düşürülerek desteklenmelidir. Bir bakıma artık tarımsal üretim seferberliği ilan edilmelidir.

Eğitim, istihdam, yatırım politikaları birlikte planlanmalı, eğitimde altyapı ve kalite sorunu dikkate alınmalı, işsizlik sorununun çözümüne yönelik kamuda istihdam ve özel sektörde çalışma olanakları ile tarımsal eğitimin kalitesi artırılmalıdır.

Doğal varlıklarımız gelecek nesillerimize miras olarak bırakacağımız yaşam kaynaklarıdır. Yapılacak yatırımlarda mutlaka meslek odalarının ve yöre halklarının görüşü alınmalıdır. Son yıllarda hayvancılığın da ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz.

O bakımdan hayvancılığın gelişmesi sağlanarak, üreticinin gelir artışı yanında, vatandaşın sağlıklı et, süt ve süt ürünleri tüketmesi için kalıcı özel önlemler alınmalıdır. Doğal beslenme alanları çayır ve meralarımız korunmalı, yem bitkisi üretimi artırılarak yemde dışa bağımlılık azaltılmalıdır.

Kırmızı et sorununun giderilmesi için dönemsel olarak açılan tarife kontenjanlarıyla dışalım yolu tercih edilmemeli, devlet üretim çiftlikleri yoluyla üreticiye teknik destek sağlanmalı, yem, ilaç, aşı desteği verilmeli, meraların amaç dışı kullanımı önlenmelidir. Beyaz et ve yumurta sektörü de desteklenmelidir. Endüstriyel hayvancılık çok boyutlu değerlendirilmeli, agroekolojik hayvancılığa geçiş özendirilmelidir.

Çiftçiler ve tarım kesiminin, satın alma, eğitim, üretim ve ürün satış konularında güçlenmesi için kooperatifleşmesi desteklenmelidir. Kısaca üretmekten başka çaremiz yoktur. Üretim, üretim, üretim. Yerli üretim ve üreticinin korunması gerekir. Bunun için girdi maliyetlerini düşürmek, destekleri yerinde ve zamanında vermek gerekir.

Habere ifade bırak !
Mert Çuhadaroğlu
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.