Sitenin sağında bir giydirme reklam

İHD'nin İnsan Hakları Algısı Kamuoyu Araştırması Yayınlandı

Gündem 28.09.2024 - 13:12, Güncelleme: 28.09.2024 - 14:12 2133 kez okundu.
 

İHD'nin İnsan Hakları Algısı Kamuoyu Araştırması Yayınlandı

İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından hazırlanan ve kamuoyuna sunulan "İnsan Hakları Algısı Kamuoyu Araştırması", Türkiye’de insan haklarına yönelik algı ve tutumların giderek kötüleştiğini gözler önüne serdi.
İHD'nin İnsan Hakları Algısı Kamuoyu Araştırması Yayınlandı: Adalet ve Güven Krizi Derinleşiyor İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından hazırlanan ve kamuoyuna sunulan "İnsan Hakları Algısı Kamuoyu Araştırması", Türkiye’de insan haklarına yönelik algı ve tutumların giderek kötüleştiğini gözler önüne serdi. 17-19 Mayıs 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen araştırma, 74 ilde 15 yaş üstü nüfustan 2.915 kişiyle yapılan telefon görüşmeleri sonucu derlendi. İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Diyarbakır gibi büyükşehirlerin yanı sıra kırsal bölgelerde de gerçekleştirilen çalışma, toplumun insan hakları, hukuk sistemi ve demokrasiye bakış açısını kapsamlı bir şekilde ele aldı.   İnsan Hakları Eylem Planı Bekleneni Veremedi Araştırmanın sonuçları, 2021 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan İnsan Hakları Eylem Planı’nın hedeflediği reformların topluma yeterince yansımadığını gösteriyor. Eylem planı; insan hakları koruma sisteminin güçlendirilmesi, adil yargılama, ifade ve din özgürlükleri gibi alanlarda kapsamlı iyileştirmeler hedeflese de, katılımcıların büyük bir kısmı bu reformların uygulamada karşılık bulmadığını belirtti. Özellikle adalet sistemine duyulan güvenin erozyona uğraması, eylem planının başarısızlığı olarak değerlendirildi. İHD, hükümetin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uymamasının toplumda adalete duyulan güveni zedelediğini vurguladı. Araştırma verilerine göre, toplumun büyük kısmı insan hakları ihlallerinin başta siyasetçilerin ve hükümetin ayrıştırıcı söylemleriyle tetiklendiği düşüncesinde.   İnsan Hakları Algısı: Yaşam Hakkı, Özgürlük ve Eşitlik Araştırmada katılımcılar, insan hakları kavramını en çok "yaşam hakkı", "özgürlük" ve "eşitlik" ile ilişkilendirdi. Özellikle Kürt ve Alevi vatandaşlar, özgürlük ve eşitlik kavramlarına daha fazla vurgu yaparken, kadınlar insan haklarını en çok yaşam hakkı çerçevesinde ele aldı. Anadilde eğitim talebinin, etnik kimliğini Kürt olarak tanımlayanlar arasında yüzde 24, Türk olarak tanımlayanlar arasında ise yüzde 9 oranında önemli bir insan hakkı olarak kabul edilmesi, kimlik temelli farkındalığın boyutunu gözler önüne seriyor.   En Büyük İhlaller: Yoksullar ve Kadınlar Araştırmanın dikkat çeken bir diğer bulgusu ise yoksullar ve kadınlar üzerine oldu. Katılımcıların yüzde 38’i yoksulların insan hakları ihlaline en çok maruz kalan grup olduğunu belirtirken, ekonomik krizin bu durumu daha da derinleştirdiği ifade edildi. Kadın hakları konusunda ise yine yüzde 38’lik bir kesim, kadınların en çok ihlale uğrayan kesim olduğunu belirtti. Özellikle yoksulluk ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, insan hakları ihlallerine yol açan temel faktörler olarak öne çıktığı gözlemlendi.   Adalete ve Hukuk Sistemine Güven Azalıyor Hukuk ve yargı sistemine güvenin hızla azalması, araştırmanın en dikkat çekici sonuçlarından biri oldu. Toplumun yüzde 65’i yargının işleyişinden memnun olmadığını, yüzde 67’si ise adil bir yargılama yapılacağından şüphe duyduğunu dile getirdi. Bu oranlar, son yıllarda artış gösterdi ve hukuk sistemine olan güvenin ciddi bir erozyon yaşadığını ortaya koydu.   Devletin Güç Kullanımına Onay Artıyor Bir diğer çarpıcı bulgu ise devletin güç ve şiddet kullanımına olan toplum desteğinin artması. Toplumun büyük bir kısmı devletin güç kullanımını kabul edilebilir bulurken, bu eğilimin otoriter baskı mekanizmasıyla normalleştirildiği ve içselleştirildiği görülüyor. Özellikle yargı ve kolluk kuvvetlerinin şiddet uygulamalarına yönelik toplumda oluşan hoşgörü, insan hakları savunucuları için kaygı verici bir gelişme olarak nitelendirildi.   İnsan Hakları Savunucularına Destek Devam Ediyor Toplumda insan hakları savunucularının çalışmalarına olan destek devam ediyor. Her beş kişiden dördü, insan hakları savunucularının yürüttükleri faaliyetleri değerli bulduğunu ifade etti. Ancak genel olarak insan haklarının korunması ve teşvik edilmesi bakımından devlete duyulan güven oldukça düşük. Toplumun yüzde 40’ı insan haklarının korunması konusunda hiçbir kuruma güvenmediğini dile getirdi; bu oran son üç yıl içinde 12 puan artmış durumda.   Demokrasi ve İnsan Hakları Karnesi Zayıf Araştırma sonuçları, toplumun genelinin Türkiye’deki demokrasiye verdiği notun oldukça düşük olduğunu gösterdi. Ortalama olarak 10 üzerinden 3,7 puan verilen demokrasi notu, özellikle muhalefet seçmenleri arasında daha da düşük seviyelerde. İnsan hakları konusunda ise devlete verilen not 5 üzerinden 2,5. Bu düşük değerlendirmeler, hükümetin insan hakları politikaları üzerindeki başarısızlık algısını pekiştiriyor.   İHD'nin Sonuç Değerlendirmesi İnsan Hakları Derneği, bu kamuoyu araştırmasının sonuçlarına dayanarak, 2021 yılında duyurulan İnsan Hakları Eylem Planı’nın topluma güven veremediğini, adalet ve demokrasiye dair beklentilerin karşılanmadığını vurguladı. İHD’ye göre, hükümetin reform çabalarına rağmen, uygulamadaki eksiklikler toplumda derin bir güvensizlik ve kaygı iklimi yaratmış durumda. İnsan hakları savunucuları ise temel hak ve özgürlükleri savunmaya devam edeceklerini ifade ederek, araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. İnsan Hakları Derneği toplumun insan hakları konusundaki beklentilerinin karşılanması için daha güçlü bir adalet ve demokrasi talebinde bulundu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından hazırlanan ve kamuoyuna sunulan "İnsan Hakları Algısı Kamuoyu Araştırması", Türkiye’de insan haklarına yönelik algı ve tutumların giderek kötüleştiğini gözler önüne serdi.

İHD'nin İnsan Hakları Algısı Kamuoyu Araştırması Yayınlandı: Adalet ve Güven Krizi Derinleşiyor

İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından hazırlanan ve kamuoyuna sunulan "İnsan Hakları Algısı Kamuoyu Araştırması", Türkiye’de insan haklarına yönelik algı ve tutumların giderek kötüleştiğini gözler önüne serdi. 17-19 Mayıs 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen araştırma, 74 ilde 15 yaş üstü nüfustan 2.915 kişiyle yapılan telefon görüşmeleri sonucu derlendi. İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Diyarbakır gibi büyükşehirlerin yanı sıra kırsal bölgelerde de gerçekleştirilen çalışma, toplumun insan hakları, hukuk sistemi ve demokrasiye bakış açısını kapsamlı bir şekilde ele aldı.

 

İnsan Hakları Eylem Planı Bekleneni Veremedi

Araştırmanın sonuçları, 2021 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan İnsan Hakları Eylem Planı’nın hedeflediği reformların topluma yeterince yansımadığını gösteriyor. Eylem planı; insan hakları koruma sisteminin güçlendirilmesi, adil yargılama, ifade ve din özgürlükleri gibi alanlarda kapsamlı iyileştirmeler hedeflese de, katılımcıların büyük bir kısmı bu reformların uygulamada karşılık bulmadığını belirtti. Özellikle adalet sistemine duyulan güvenin erozyona uğraması, eylem planının başarısızlığı olarak değerlendirildi.

İHD, hükümetin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uymamasının toplumda adalete duyulan güveni zedelediğini vurguladı. Araştırma verilerine göre, toplumun büyük kısmı insan hakları ihlallerinin başta siyasetçilerin ve hükümetin ayrıştırıcı söylemleriyle tetiklendiği düşüncesinde.

 

İnsan Hakları Algısı: Yaşam Hakkı, Özgürlük ve Eşitlik

Araştırmada katılımcılar, insan hakları kavramını en çok "yaşam hakkı", "özgürlük" ve "eşitlik" ile ilişkilendirdi. Özellikle Kürt ve Alevi vatandaşlar, özgürlük ve eşitlik kavramlarına daha fazla vurgu yaparken, kadınlar insan haklarını en çok yaşam hakkı çerçevesinde ele aldı. Anadilde eğitim talebinin, etnik kimliğini Kürt olarak tanımlayanlar arasında yüzde 24, Türk olarak tanımlayanlar arasında ise yüzde 9 oranında önemli bir insan hakkı olarak kabul edilmesi, kimlik temelli farkındalığın boyutunu gözler önüne seriyor.

 

En Büyük İhlaller: Yoksullar ve Kadınlar

Araştırmanın dikkat çeken bir diğer bulgusu ise yoksullar ve kadınlar üzerine oldu. Katılımcıların yüzde 38’i yoksulların insan hakları ihlaline en çok maruz kalan grup olduğunu belirtirken, ekonomik krizin bu durumu daha da derinleştirdiği ifade edildi. Kadın hakları konusunda ise yine yüzde 38’lik bir kesim, kadınların en çok ihlale uğrayan kesim olduğunu belirtti. Özellikle yoksulluk ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, insan hakları ihlallerine yol açan temel faktörler olarak öne çıktığı gözlemlendi.

 

Adalete ve Hukuk Sistemine Güven Azalıyor

Hukuk ve yargı sistemine güvenin hızla azalması, araştırmanın en dikkat çekici sonuçlarından biri oldu. Toplumun yüzde 65’i yargının işleyişinden memnun olmadığını, yüzde 67’si ise adil bir yargılama yapılacağından şüphe duyduğunu dile getirdi. Bu oranlar, son yıllarda artış gösterdi ve hukuk sistemine olan güvenin ciddi bir erozyon yaşadığını ortaya koydu.

 

Devletin Güç Kullanımına Onay Artıyor

Bir diğer çarpıcı bulgu ise devletin güç ve şiddet kullanımına olan toplum desteğinin artması. Toplumun büyük bir kısmı devletin güç kullanımını kabul edilebilir bulurken, bu eğilimin otoriter baskı mekanizmasıyla normalleştirildiği ve içselleştirildiği görülüyor. Özellikle yargı ve kolluk kuvvetlerinin şiddet uygulamalarına yönelik toplumda oluşan hoşgörü, insan hakları savunucuları için kaygı verici bir gelişme olarak nitelendirildi.

 

İnsan Hakları Savunucularına Destek Devam Ediyor

Toplumda insan hakları savunucularının çalışmalarına olan destek devam ediyor. Her beş kişiden dördü, insan hakları savunucularının yürüttükleri faaliyetleri değerli bulduğunu ifade etti. Ancak genel olarak insan haklarının korunması ve teşvik edilmesi bakımından devlete duyulan güven oldukça düşük. Toplumun yüzde 40’ı insan haklarının korunması konusunda hiçbir kuruma güvenmediğini dile getirdi; bu oran son üç yıl içinde 12 puan artmış durumda.

 

Demokrasi ve İnsan Hakları Karnesi Zayıf

Araştırma sonuçları, toplumun genelinin Türkiye’deki demokrasiye verdiği notun oldukça düşük olduğunu gösterdi. Ortalama olarak 10 üzerinden 3,7 puan verilen demokrasi notu, özellikle muhalefet seçmenleri arasında daha da düşük seviyelerde. İnsan hakları konusunda ise devlete verilen not 5 üzerinden 2,5. Bu düşük değerlendirmeler, hükümetin insan hakları politikaları üzerindeki başarısızlık algısını pekiştiriyor.

 

İHD'nin Sonuç Değerlendirmesi

İnsan Hakları Derneği, bu kamuoyu araştırmasının sonuçlarına dayanarak, 2021 yılında duyurulan İnsan Hakları Eylem Planı’nın topluma güven veremediğini, adalet ve demokrasiye dair beklentilerin karşılanmadığını vurguladı. İHD’ye göre, hükümetin reform çabalarına rağmen, uygulamadaki eksiklikler toplumda derin bir güvensizlik ve kaygı iklimi yaratmış durumda. İnsan hakları savunucuları ise temel hak ve özgürlükleri savunmaya devam edeceklerini ifade ederek, araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı.

İnsan Hakları Derneği toplumun insan hakları konusundaki beklentilerinin karşılanması için daha güçlü bir adalet ve demokrasi talebinde bulundu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.